14 direkte Treffer gefunden für: station


77 indirekte Treffer gefunden für: station

Deutsch Türkisch
der Gebrauchswagen {sub} {m} station wagon
stationieren {v} [Militär] birlik konuşlandırmak
stationieren {v} [Truppen] yerleştirmek
stationieren {v} konuşlandırmak
stationieren {v} yerleştirmek
stationieren {v} konumlandırmak
stationierend {adj} konuşlandıran
stationiert {adj} konuşlandırılmış
stationiert [er, sie, es~] konuşlandırıyor
stationierte [er, sie, es~] konuşlandırmıştı
stationierten [sie~] konuşlandırmışlardı
die Stationierung {sub} {f} [Militär] konuşlandırma
die Stationierung {sub} {f} [Militär] yerleştirme
die Stationierungskosten {sub} {pl} konuşlandırma masrafları
das Stationierungsland {sub} {n} konuşlandırılan ülke
das Stationierungsländerübereinkommen {sub} {n} konuşlandırılan ülkelerle anlaşma
die Stationierungszeit {sub} {f} konuşlandırma süresi
die Stationierungszeit {sub} {f} konuşlandırma zamanı
die Stationsadresse {sub} {f} durak adresi
der Stationsarzt {sub} {m} servis doktoru
der Stationsarzt {sub} {m} servis hekimi
der Stationsarzt {sub} {m} servis şefi hekim
die Stationsbesprechungen {sub} {pl} servis görüşmeleri
das Stationsgebäude {sub} {n} istasyon binası
die Stationsgehilfe {sub} {f} [Krankenhaus] koğuş yardımcısı
die Stationsgehilfe {sub} {f} istasyon yardımcısı
der Stationshelfer {sub} {m} [Krankenhaus] koğuş yardımcısı
stationsintern {adj} koğuşun içi
die Stationskennung {sub} {f} koğuş tanımı
die Stationsküche {sub} {f} koğuş mutfağı
der Stationsleiter {sub} {m} koğuş idarecisi
der Stationspfleger {sub} {m} koğuş hademesi
die Stationsschwester {sub} {f} servis hemşiresi
die Stationsunabhängigkeit {sub} {f} koğuş bağimsızlığı
der Stationsvorsteher {sub} {m} [Verkehr] istasyon müdürü
der Stationswagen {sub} {m} koğuş arabası
die Stationsärzte {sub} {pl} koğuş doktoru
die Stationsärztin {sub} {f} [weiblich] koğuş doktoru bayan
der Stationvorsteher {sub} {m} koğuş müdürü
stationär {adj} [-e Behandlung] hastahanede tedavi
stationär {adj} bağlı
stationär {adj} değişken olmayan
stationär {adj} hastahane servisinde yatarak
stationär {adj} kalıcı
stationär {adj} kurumlaşmış
stationär {adj} sabit
stationär {adj} stasyoner
stationär {adj} yatılı
stationär {adj} yerleşik
stationär {adj} yerli
stationär behandeln {v} yatılı tedavi etmek
die Abblasestation {sub} {f} boşaltma istasyonu
die Abfragestation {sub} {f} konuşma istasyonu
die Abfragestation {sub} {f} sorgulama durağı
die Abfragestation {sub} {f} sorma durağı
die Abfuhrstation {sub} {f} yük sevk istasyonu
die Abfühlstation {sub} {f} hissetme istasyonu
die Abfüllstation {sub} {f} doldurma istasyonu
die Abgabestation {sub} {f} teslim istasyonu
die Abgangsstation {sub} {f} çıkış istasyonu
abhängige Station {sub} {f} bağımlı istasyon
die Abhörstation {sub} {f} dinleme istasyonu
die Ablegestation {sub} {f} depolama yeri
die Abrollstation {sub} {f} açma istasyonu
die Absackstation {sub} {f} çuval doldurma istasyonu
die Abschmierstation {sub} {f} yağlama istasyonu
die Abwasserpumpstation {sub} {f} atık su pompalama istasyonu
die Abzweigstation {sub} {f} sapma istasyonu
die Abzweigungsstation {sub} {f} bağlantı istasyonu
die Akkuladestation {sub} {f} akümülatör şarj istasyonu
die Akutstation {sub} {f} akut koğuş
ambulante Station {sub} {f} ayakta tedavi koğuşu
die Anlasstation {sub} {f} ateşleme istasyonu
anordnende Station {sub} {f} tanzim etme istasyonu
die Anschlussstation {sub} {f} bağlantı istasyonu
die Antriebsstation {sub} {f} işletici istasyon
die Antriebsstation {sub} {f} işletme grubu
0.005s