9 direkte Treffer gefunden für: yayın


77 indirekte Treffer gefunden für: yayın

Deutsch Türkisch
Anzeigenraum in Presseorganen {sub} {m} yayınevlerinin ilan odası
auf Sendung yayında
auf Sendung gehen {v} yayına başlamak
auf Sendung gehen {v} yayına girmek
die Auffederung {sub} {f} yayın geri çekilmesi
ausgehen {v} [ging aus, ist ausgegngen] yayınlanmak
ausgesendete Information {sub} {f} yayınlanan bilgi
ausgestrahlt yayınlanmış
ausgestrahlt werden {v} yayınlanmış olmak
die Ausstrahlungsgenehmigung {sub} {f} yayın onayı
Beginn der Übertragung {sub} {m} yayın başlangıcı
Büro für Veröffentlichungen {sub} {n} yayınlar bürosu
die Herausgabe verweigern {v} yayınlanmasına karşı çıkmak
die Sendung wiederholen yayını tekrarlamak
diffus {adj} yayınık
diffuse Beleuchtung {sub} {f} yayınık aydınlatma
diffuse Himmelsstrahlung {sub} {f} yayınık gök ışınımı
diffuse Reflexion {sub} {f} yayınık yansıma
diffuse Transmission {sub} {f} yayınık geçme
der Diffusor {sub} {m} yayındırıcı
die Diffusoren {sub} {pl} yayındırıcılar
die Einblendung {sub} {f} [(Film, Rundfunk, Fernsehen) eingeblendeter Teil einer Sendung o. Ä.] yayın, görüntü
das Erscheinungsdatum {sub} {n} yayın tarihi
das Erscheinungsjahr {sub} {n} yayın yılı
die Erscheinungsmedien {sub} {pl} yayınlanan medyalar
das Erscheinungsmuster {sub} {n} yayın örneği
der Erscheinungsort {sub} {m} yayın yeri
der Erscheinungstag {sub} {m} yayın günü
der Erscheinungstermin {sub} {m} yayın randevusu
die Erscheinungsweise {sub} {f} yayın şekli
die Erscheinungswelt {sub} {f} yayın dünyası
die Erscheinungszeit {sub} {f} yayın zamanı
erschien [er, sie, es~] yayınlanmıştı
erschienen [sie~] yayınlanmışlardı
erschienene Ausgaben {sub} {pl} yayınlanan nüshalar
etwas bringen {v} [senden] yayına sokmak
die Federbiegung {sub} {f} yayın bükümü
die Federdurchbiegung {sub} {f} yayın bükümü
die Federendstellung {sub} {f} yayın sonuna kadar çekilmış hali
die Federhärte {sub} {f} yayın sertliği
die Federneinstellung {sub} {f} yayın ayarlanması
der Federweg {sub} {m} [Spiralfeder] yayın sapması
die Federwindung {sub} {f} yayın dönmesi
der Feeder {sub} {m} yayınevinden anteni besleyen elektrik hattı
die Funkstelle {sub} {f} yayın merkezi
gab heraus [er, sie, es ~] yayınlamıştı
gestreute Beleuchtung {sub} {f} yayınık aydınlatma
gestreute Reflexion {sub} {f} yayınık yansıma
gestreute Transmission {sub} {f} yayınık geçme
gestreutes Speichern {sub} {n} yayınık kaydetme
gestreutes Wertpapiervermögen {sub} {n} yayınık hisse senedi serveti
außergewöhnliche Sendung {sub} {f} olağanüstü yayın
das Blog {sub} {n} [Internet] web tabanlı bir yayın
die Direktsendung {sub} {f} [TV] canlı yayın
die Direktsendung {sub} {f} [TV] naklen yayın
die Direktübertragung {sub} {f} [TV] canlı yayın
die Direktübertragung {sub} {f} [TV] naklen yayın
die Dokumentarsendung {sub} {f} belgesel yayın
die Erstausstrahlung {sub} {f} ilk yayın
fremdsprachliche Sendung {sub} {f} yabancı dilde yayın
ganze Sendung {sub} {f} tüm yayın
gesponserte Sendung {sub} {f} desteklenen yayın
gleichzeitige Sendung {sub} {f} eşzamanlı yayın
das Kabelfernsehen {sub} {n} kablolu yayın
die Konferenzsendung {sub} {f} konferans yayın
die Konserve {sub} {f} TVde bant yayın
die Live-Sendung {sub} {f} (TV) canlı yayın
die Live-Sendung {sub} {f} naklen yayın
die Live-Übertragung {sub} {f} (TV) canlı yayın
die Livesendung {sub} {f} canlı yayın
die Livesendung {sub} {f} naklen yayın
die Liveübertragung {sub} {f} canlı yayın
die Mehrkanalübertragung {sub} {f} çok kanallı yayın
monatliche Veröffentlichung {sub} {f} aylık yayın
die Nebenaussendung {sub} {f} yan yayın
die Neuveröffentlichung {sub} {f} yeni yayın
die Originalübertragung {sub} {f} orijinal yayın
0.007s