Keine direkten Treffer gefunden für: lege

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: lege

Deutsch Türkisch
Ablassen der Wanne {sub} {n} leğeni boşaltma
Auslaufenlassen der Wanne {sub} {n} leğeni bosaltma
das Becken {sub} {n} [Med.] leğen kemiği
das Becken {sub} {n} leğen
die Becken {sub} {pl} leğenler
der Beckenboden {sub} {m} leğen kemiği altı
der Beckenbodenbruch {sub} {m} leğen kemiği altı kırığı
die Beckenbodengymnastik {sub} {f} leğen kemiği jimnastiği
die Beckenbodenmuskulatur {sub} {f} leğen kemiği kasları
die Beckenbodenplastik {sub} {f} legen kemiği plastiği
das Legeaggregat {sub} {n} (tel örgülü) kuluçka aleti
die Legebatterie {sub} {f} kuluçka
die Legebreite {sub} {f} katlama genişliği
das Legeende {sub} {n} katlama sonu
die Legehalle {sub} {f} kuluçka salonu
die Legehenne {sub} {f} yumurtlayan dişi tavuk
das Legehuhn {sub} {n} yumurtlayan tavuk
der Legeküken {sub} {m} yumurtlama civcivleri
die Legeleistung {sub} {f} yumurtlama verimi
die Legemaschine {sub} {f} [Hene] kuluçka makinesi
die Legemaschine {sub} {f} katlama makinesi
die Legemasse {sub} {f} katlama kütlesi
das Legen {sub} {n} döşeme
das Legen {sub} {n} mizampli sac
legen {v} [hinein-] içine koymak
legen {v} [hinlegen] yatırmak
legen {v} [Leitungen] döşemek
legen {v} [sich ~: aufhören] dinmek
legen {v} [sich ~: aufhören] durmak
legen {v} [sich ~: aufhören] kesilmek
legen {v} [sich ~] uzanmak
legen {v} [sich ~] yatmak
legen {v} kopmak
legen {v} koymak
legen {v} sermek
legen {v} sokmak
legen {v} tespit etmek
legen {v} uzatmak
legen {v} yaymak
legen {v} yerleştirmek
legen {v} yumurtlamak
legen auf, über üstüne, üzerine koymak
legen, in Handschellen~ {v} kelepçe takmak
Legen Sie das Band ein! bandı koyunuz!
Legen Sie das nächste Band ein! bir sonraki bandı koyunuz!
legen Sie dem Täter bitte Handschellen an! suçluya kelepçeleri takın!
Legen Sie die Diskette ins Laufwerk ein! disketi sürgüye koyunuz!
Legen Sie die nächste Diskette ein! bir sonraki disketi koyunuz!
Legen Sie die Stücke flach auf einen Teller parçaları tabağa koyunuz!
Legen Sie eine Diskette ein! bir disket koyun!
Legen Sie etwas für schlechte Zeiten zurück! Kötü günler için biraz birik
der Abgeordneter {sub} {m} delege
der Abgesandte {sub} {m} [weiblich] delege
der Abgesandter {sub} {m} [männlich] delege
die Aktionärspflege {sub} {f} aksiyonerle ilgilenme
aktivierende Pflege {sub} {f} aktifleştirici bakım
aktivierende Pflege {sub} {f} etkinleştirici bakım
allgemeine Pflege {sub} {f} genel bakım
als guter Kollege iyi arkadaş olarak
die Altenkrankenpflege {sub} {f} yaşlı hastalar bakımı
die Altenpflege {sub} {f} yaşlı bakıcısı
die Altenpflege {sub} {f} yaşlı bakımı
die Altenpflege {sub} {f} yaşlı hizmetçisi
der Amtskollege {sub} {m} makam arkadaşı
angegliedertes College {sub} {n} bağlanmış kolej
die Anstaltspflege {sub} {f} kurumda hasta bakımı
der Arbeitskollege {sub} {m} arkadaşı
die Armenpflege {sub} {f} sosyal yardım
die Augenpflege {sub} {f} göz bakımı
Ausbildung in Krankenpflege {sub} {f} hasta bakıcı meslek eğitimi
ärztliche Krankenpflege {sub} {f} [Med.] tıbbi hasta bakımı
die Bankbelege {sub} {pl} banka makbuzları
der Bankkollege {sub} {m} banka meslek arkadaşı
die Bartpflege {sub} {f} sakal bakımı
die Basispflege {sub} {f} temel bakım
die Baumpflege {sub} {f} ağaç bakımı
der Beauftragter {sub} {m} delege
0.004s