2 direkte Treffer gefunden für: altı

Deutsch Türkisch
sechs [Nummer] altı
die Sechs {sub} {f} [Mathematik] altı

77 indirekte Treffer gefunden für: altı

Deutsch Türkisch
Abgang von dem Goldstandard {sub} {m} altın standardını terk etme
der Achtzylinderreihenmotor {sub} {m} altı silindirli sıra motor
die Akonuresis {sub} {f} altına işeme sorunu
die Aldohexose {sub} {f} altı atomlu aldehid şekeri
das Altimeter {sub} {n} altimetre
das Altimeter {sub} {n} yükseklikölçer
der Altist {sub} {m} [Musik] altist
der Altist {sub} {m} [Musik] altocu
die Altisten {sub} {pl} [Musik] alstistler
die Altisten {sub} {pl} [Musik] altocular
die Altistin {sub} {f} [Musik: weiblich] altist
die Altistin {sub} {f} [Musik: weiblich] altocu
Amerikan. Strohblume {sub} {f} [Gnaphalium polycephalum] Altınotu (Amerika)
Au [Kürzel von Gold] altının simgesi
auf eine Goldader stoßen {v} altın damarına rastlamak
auf eine Goldgrube stoßen {v} altın mahzenine rastlamak
auf Gold stoßen altına rastlamak
Auto für sechs Passagiere {sub} {n} altı yolculuk otomobil
Auto für sechs Personen {sub} {n} altı kişilik otomobil
der Barren {sub} {m} altın veya gümüş külçe
Bestimmung des Goldpreises {sub} {f} altın fiyatını belirleme
betonend {adj} altı çizerek
das Bettnässen {sub} {n} altına etme
das Bettnässen {sub} {n} altı ıslatma
das Blattergold {sub} {n} altın varakası
die Blattgoldanreibmaschine {sub} {f} altın ovalama makinesi
die Blattgoldschlägerei {sub} {f} altın dökümhanesi
die Blüte {sub} {f} {ugs.} altın çağ
die Blüte {sub} {f} {ugs.} altın çağı
die Blütezeit {sub} {f} altın çağ
die Brechwurz {sub} {f} altınkökü
Buch mit goldenem Einband {sub} {n} altın ciltli kitap
das Chlorgold {sub} {n} altın klorid
d.U. [Kürzel von: der,die Unterzeichnete] altında imzası bulunan(lar)
darunten {adv} altında
darunter {adv} [Ort: bunun] altında
darunter [Richtung: bunun] altına
darunter bleiben {v} altında kalmak
darunter hervor altından
darunter liegen {v} altında durmak
darunter liegend altında yatan
darunter schreiben {v} altına yazmak
darunter setzen {v} altına koymak
daruntergehen {v} altına gitmek
daruntergeschrieben altında yazılı
die Daruntergeschriebene {sub} {f} altında yazılı olan
die Daruntergeschriebenen {sub} {pl} altında yazılı olan
darunterkommen {v} altına girmek
darunterkriechen {v} altında sürünmek
darunterlegen {v} altına koymak
darunterliegend {adj} altında duran
die Achsel {sub} {f} [Achselhöhle] koltuk altı
die Achselgrube {sub} {f} koltuk altı
die Achselhöhle {sub} {f} koltuk altı
ambulante ärztliche Behandlung {sub} {f} ayakta sağaltı
die Angst {sub} {f} bunaltı
der Arrest {sub} {m} gözaltı
die Aschselhöhle {sub} {f} koltuk altı
das Asphaltgestein {sub} {n} kaya asfaltı
das Atom-U-Boot {sub} {n} atomik denizaltı
das Atom-U-Boot {sub} {n} nükleer denizaltı
die Axelhöhle {sub} {f} koltuk altı
der Becherfuß {sub} {m} tas altı
der Beckenboden {sub} {m} leğen kemiği altı
bescheidenes Frühstück {sub} {n} basit kahvaltı
die Betonfensterbank {sub} {f} beton pencere altı
der Bogengang {sub} {m} kemeraltı
der Braumalz {sub} {m} biracılık maltı
der Dachboden {sub} {m} çatı altı
das Dachgeschoss {sub} {n} çatı altı
das Unbewusste {sub} {n} bilinç altı
die Doppelsechs {sub} {f} altı altı
ein glasklarer Elfmeter {sub} {m} [Fußball] hiç şüphesiz penaltı
der Elfer {sub} {m} [beim Fußball] penaltı
der Elfmeter {sub} {m} penaltı
entrahmte Milch {sub} {f} kaymak altı
der Erdasphalt {sub} {m} kaya alfaltı
0.004s