8 direkte Treffer gefunden für: din


77 indirekte Treffer gefunden für: din

Deutsch Türkisch
abebben {v} dinmek
Abfall von Religion {sub} {m} dinden ayrılmak
abflauen {v} [Wind: flaute ab, hat abgeflaut] dinmek
abgeebbt {adj} dinmiş
abgehört [er ist~] dinledi
abgehört [er wurde~] dinlenmiş
abgeklungen dinmiş
die Abhöraffäre {sub} {f} dinleme olayı
die Abhöranlage {sub} {f} dinleme tesisi
die Abhörapparatur {sub} {f} dinleme aleti
die Abhörbarkeit {sub} {f} [Telefon] dinlenebilirlik
der Abhörbeschluss {sub} {m} dinleme kararı
der Abhördienst {sub} {m} dinleme servisi
die Abhöreinrichtung {sub} {f} dinleme donanımı
das Abhören {sub} {n} dinleme
abhören {v} dinlemek
abhörend {adj} dinleyen
der Abhörer {sub} {m} dinleyici
das Abhörgerät {sub} {n} dinleme aleti
das Abhörgerät {sub} {n} dinleme cihazı
das Abhörgesetz {sub} {n} dinleme kanunu
die Abhörkabine {sub} {f} dinleme kabini
die Abhörkontrolle {sub} {f} dinleme deneyi
der Abhörlautsprecher {sub} {m} dinleme mikrofonu
der Abhörplatz {sub} {m} dinleme yeri
der Abhörraum {sub} {m} dinleme odası
der Abhörsender {sub} {m} dinleme vericisi
abhörsicher [Telefon] dinlemeye karşı emniyetli
die Abhörstation {sub} {f} dinleme istasyonu
die Abhörzentrale {sub} {f} dinleme merkezi
der Abklingbecken {sub} {m} [Kerntechnik] dindirme-hafifletme havuzu
die Abklingcharakteristik {sub} {f} dindirme-hafifletme karakteristiği
abklingen [Schmerz] dinmek
das Abklinglager {sub} {n} [für Kernbrennstoffe] dindirme ambarı
der Abklingtank {sub} {m} [Kernbrennstoffe] dinlendirme havuzu
ablauschen {v} [lauschte ab, hat abgelauscht] dinleyerek öğrenmek
abregen {v} [regte sich ab, hat sich abgeregt] dinmek
abregen, sich {v} dinginleşmek
abregen, sich {v} dinmek
abschalten {v} [sich erholen] dinlenmek
Abspaltung von der Religion {sub} {f} dinin bölünmesi
abspielen {v} [Musik] dinletmek
abtrünnig {adj} dininden dönen
abtrünnig werden [Religion] dinden dönmek
der Abwind {sub} {m} dinen rüzgâr
die Achsabbüchse {sub} {f} dingil kovanı
der Achsabdruck {sub} {m} dingil basıncı
das Achsabfutter {sub} {n} dingil yatağı
der Achsabmotor {sub} {m} dingil motoru
der Achsabstand {sub} {m} dingil aralığı
der Achsabstand {sub} {m} dingiller arasındaki mesafe
das Aas {sub} {n} [für Frauen] pis kadın
die Abenteurerin {sub} {f} [weiblich] maceracı kadın
die Abenteurerin {sub} {f} [weiblich] maceraperest kadın
das Acetylphenetidin {sub} {n} [C. 10. H. 13. NO. 2] eskiden ateş düşürmede kullanılan ilaç
achtet tekdir edin
das Acridin {sub} {n} taş kömürü katranında bulunan organik bileşim
die Adonidin {sub} {f} bir bitki
die Akridin {sub} {f} [Chemie] akridin
der Alabandin {sub} {m} albandin minerali
Aladdin film dizisi adı
Aladin doğu kültürü masal figürü
die Alibifrau {sub} {f} alibi kadın
Allein stehende {sub} {f} evli olmayan kadın
alleinstehende Frau {sub} {f} yalnız yaşayan kadın
der Almandin {sub} {m} [edler Granat] kıymetli grena taşı
als Mann gekleidete Frau {sub} {f} erkek olarak giyinmiş kadın
das Altweib {sub} {n} yaşlı kadın
die Alte {sub} {f} [Frau] yaşlı kadın
alte Frau {sub} {f} yaşlı kadın
alte Schachtel {sub} {f} [Frau: abwertend] işi bitmiş kadın
alte Schachtel {sub} {f} [Frau] yaşlı kadın
alte Schlampe {sub} {f} {ugs.} huysuz kadın
alte Schrulle {sub} {f} [ugs.: ältere unattraktive Frau] ihtiyar kadın
alter Drachen {sub} {m} [abwertend: zänkische alte Frau] kavgacı kadın
altes Weib {sub} {n} yaşlı kadın
die Amazone {sub} {f} binici kadın
0.005s