Keine direkten Treffer gefunden für: birbir

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: birbir

Deutsch Türkisch
abgegrenzt birbirinden ayrı
abgegrenzte Zinsen und Mieten {sub} {pl} birbirinden ayrı faiz ve kiralar
abgekoppelt birbirinden ayırmak
abgestimmt, untereinander- birbirine uydurulmuş-
abkoppeln {v} [koppelte ab, hat abgekoppelt] birbirinden ayırmak
die Abmischung {sub} {f} birbirne katma
abrollen {v} [sich] birbirini takip etmek
das Absplitten {sub} {n} birbirinden ayırma
absplitten {v} birbirinden ayırmak
abstimmen {v} [aufeinander ~] birbirine uydurmak
abstimmen {v} [aufeinander ~] birbirlerine uydurmak
Abstimmung, aufeinander~ {sub} {f} birbirine uydurma
abtönen {v} [tönte ab, hat abgetönt] birbirine uydurmak
Abweichung zwischen den am weitesten auseinanderliegenden Ländern {sub} {f} birbirinden en uzak ülkeler arasındaki mesafe farkı
die Accretio {sub} {f} birbirinden ayrı organların iltihapla birleşmesi
Achtung voreinander birbirine saygı
adversativ birbirine karşı duran
als wir uns näherten birbirimize yaklaştığımızda
alternieren {v} [alternierte, hat alterniert] birbirini takip etmek
alternierend {adj} birbirini takip eden
alternierendes Bewusstsein {sub} {n} birbiri ardısıra gelen bilinç değişiklikleri
an einander befestigen {v} birbirine tutturmak
aneinander {adv} birbiri yanında
aneinander {adv} birbirine bağlı
aneinander {adv} birbirine yakın
aneinander angrenzen {sub} {f} birbirine sınırdaş olmak
aneinander befestigen {v} birbirine tutturmak
aneinander denken {v} birbirini düşünmek
aneinander denken {v} birbirlerini düşünmek
aneinander fügen {v} birbirine bağlamak
aneinander fügen {v} birbirine eklemek
aneinander geraten {v} birbirine girmek
aneinander hängen {v} birbirine bağlamak
aneinander hängen {v} birbirine bağlı olmak
aneinander klatschen {v} birbirine hafifçe vurmak
aneinander klatschen {v} birbirine çarpmak
aneinander kleben {v} birbirine yapışmak
aneinander koppeln {v} birbirine bağlamak
aneinander lehnen {v} birbirine yaslanmak
aneinander prallen {v} birbiriyle çarpışmak
aneinander reiben {v} birbirine sürtmek
aneinander rücken {v} birbirine yaklaşmak
aneinander rücken {v} birbirine yaklaştırmak
aneinanderfügen {v} birbirine eklemek
die Aneinanderfügung {sub} {f} birbirine ekleme
das Aneinanderhaften {sub} {n} birbirine yapışma
das Aneinanderhängen {sub} {n} birbirine bağlama
das Aneinanderhängen {sub} {n} birbirine bağlı olma
aneinanderhängen {v} birbirine raptetmek
das Aneinanderkuppeln {sub} {n} birbiriyle birleştirmek
die aneinanderprallen {sub} {f} birbiriyle çarpışmak
0.003s