Keine direkten Treffer gefunden für: bekle

Deutsch Türkisch

52 indirekte Treffer gefunden für: bekle

Deutsch Türkisch
Abbau einer Warteschlange {sub} {m} bekleme kuyruğunu azaltma
abgelagerter Wein {sub} {m} bekletilmiş şarap
abgelagertes Papier {sub} {n} bekletilmiş kâğıt
abgestanden bekletilmiş
ablagern lassen bekleterek dinlendirmek
Ablauf der Wartezeit {sub} {m} bekleme müddeti bitimi
Ablauf der Wartezeit {sub} {f} bekleme müddeti bitimi
Ablauf der Wartezeit {sub} {m} bekleme müddeti bitimi
abpassen {v} [passte ab, hat abgepasst] beklemek
die Abstehwanne {sub} {f} bekletme leğeni
die Abstellanlage {sub} {f} bekletme tesisi
die Abstellanlagen {sub} {pl} bekletme tesisleri
der Abstellbahnhof {sub} {m} bekletme istasyonu
Abwartehaltung {v} bekleme vaziyeti
abwarten {v} [wartete ab, hat abgewartet] beklemek
abwarten und beobachten {v} beklemek ve gözlemek
abwartend {adj} bekleyen
abwartende Haltung {sub} {f} bekleme duruşu
abwartende Haltung {sub} {f} bekler tutum
abwartende Haltung {sub} {f} bekleyici tutum
abwartende Haltung {sub} {f} bekle-gör duruşu
abwartende Haltung einnehmen {v} bekler tutuma geçmek
abwartende Haltung zeigen {v} bekleyen bir duruş sergilemek
abwartende Strategie {sub} {f} bekleme stratejisi
die Abwartung {sub} {f} bekleme
abzuwarten beklenmesi gerekir
als Teil der erwarteten Pflichten beklenen sorumlulukların parçası olarak
das Anspruchsniveau {sub} {n} [Psychologisch] beklenti düzeyi
antizipierende Neurose {sub} {f} beklenti nevrozu
die Anwartschaft {sub} {f} beklenen hak
das Anwartschaftsrecht {sub} {n} beklenen hak
die Anwartschaftsrechte {sub} {pl} beklenen haklar
die Anwartschaftsrente {sub} {f} beklenen emeklilik parası
Anzeige für Warten {sub} {f} bekleme göstergesi
auf der Warteliste stehen {v} bekleme listesinde olmak
Aufbau einer Warteschlange {sub} {m} bekleme kuyruğunun oluşması
der Aufenthaltsraum {sub} {m} bekleme odası
die Aufenthaltsraumeinrichtungen {sub} {pl} bekleme odası donanımı
die Aufenthaltsräume {sub} {pl} bekleme odaları
aus dem heiterem Himmel kommen {v} beklenmedik anda cereyan etmek
die Aussicht {sub} {f} beklenti
Aussichten verbessern beklentileri iyi leştirmek
Bandende wurde unerwartet erreicht {sub} {n} beklenmediği halde bant sonuna ulaşıldı
beaufsichtigen {v} [beaufsichtigte, hat beaufsichtigt] beklemek
die Bedienungstheorie {sub} {f} bekleme hattı teorisi
die Beklebemaschine {sub} {f} yapıştırma makinesi
Beklebemaschine für Karton und Pappe {sub} {f} kartona kâğıt yapıştırma makinesi
das Bekleben {sub} {n} yapıştırma
bekleben {v} yapıştırmak
beklebend {adj} yapışan
das Beklebepapier {sub} {n} kaplama kâğıdı
warte auf das Ergebnis! sonucunu bekle
0.003s