26
direkte Treffer gefunden für: yapıştırmak
 Deutsch
|
 Türkisch
|
|
|
abkleben
{v}
[klebte ab, hat abgeklebt]
|
yapıştırmak
|
|
|
ableimen
{v}
[leimte ab, hat abgeleimt]
|
yapıştırmak
|
|
|
anheften
{v}
[heftete an, hat angeheftet]
|
yapıştırmak
|
|
|
ankleben
{v}
[klebte an, hat angeklebt]
|
yapıştırmak
|
|
|
anlegen
{v}
[legte an, hat angelegt]
|
yapıştırmak
|
|
|
anleimen
{v}
[leimte an, hat angeleimt]
|
yapıştırmak
|
|
|
anpicken
[österr.: südd.: ankleben]
|
yapıştırmak
|
|
|
anschlagen
{v}
|
yapıştırmak
|
|
|
applizieren
{v}
|
yapıştırmak
|
|
|
aufkleben
{v}
[Briefmarke]
|
yapıştırmak
|
|
|
aufleimen
{v}
|
yapıştırmak
|
|
|
auskleben
{v}
|
yapıştırmak
|
|
|
befestigen
{v}
[befestigte, hat befestigt]
|
yapıştırmak
|
|
|
bekleben
{v}
|
yapıştırmak
|
|
|
binden
{v}
[band, habe gebunden]
|
yapıştırmak
|
|
|
kitten
{v}
|
yapıştırmak
|
|
|
kleben
{v}
|
yapıştırmak
|
|
|
kleistern
{v}
|
yapıştırmak
|
|
|
leimen
{v}
|
yapıştırmak
|
|
|
pappen
{v}
|
yapıştırmak
|
|
|
stechen
{v}
[stach, hat gestochen]
|
yapıştırmak
|
|
|
überkleben
{v}
[überklebte, hat überklebt]
|
yapıştırmak
|
|
|
verkleben
{v}
[verklebte, hat verklebt]
|
yapıştırmak
|
|
|
verleimen
{v}
|
yapıştırmak
|
|
|
zukleben
{v}
[klebte zu, hat zugeklebt]
|
yapıştırmak
|
|
|
zusammenleimen
{v}
|
yapıştırmak
|
|
27
indirekte Treffer gefunden für: yapıştırmak
| Deutsch
|
Türkisch
|
|
|
Ankleben verboten!
|
yapıştırmak yasaktır!
|
|
|
abkleben zum Schutz
{v}
|
korumak için yapıştırmak
|
|
|
affichieren
{v}
[österr., schweiz. = ankleben]
|
afiş yapıştırmak
|
|
|
ankitten
{v}
|
zincirleyerek yapıştırmak
|
|
|
anklatschen
{v}
[ugs.: ohne Sorgfalt ankleben]
|
düzensiz yapıştırmak
|
|
|
ankleistern
{v}
[kleisterte an, hat angekleistert]
|
tutkallayarak yapıştırmak
|
|
|
aufkitten
{v}
|
kitle yapıştırmak
|
|
|
aufkleben
{v}
[auch Briefmarke]
|
üstüne yapıştırmak
|
|
|
aufkleben
{v}
[klebte auf, hat aufgeklebt]
|
üstüne yapıştırmak
|
|
|
aufkleben
{v}
[klebte auf, hat aufgeklebt]
|
üzerine yapıştırmak
|
|
|
aufschweißen
{v}
[schweißte auf, hat aufgeschweißt]
|
bir şeyi eriterek üzerine yapıştırmak
|
|
|
aufziehen
{v}
[zog auf, hat aufgezogen]
|
üzerine yapıştırmak
|
|
|
auskleben
{v}
[inwendig, auf den Innenflächen mit etwas bekleben]
|
iç tarafını bir şeyle yapıştırmak
|
|
|
austapezieren
{v}
|
duvar kağıdı yapıştırmak
|
|
|
bepflastern
{v}
[bepflasterte, hat bepflastert]
|
yakı yapıştırmak
|
|
|
bepflastern
{v}
[bepflasterte, hat bepflastert]
|
yara bandı yapıştırmak
|
|
|
bepflastern
{v}
[kleinere Wunden]
|
sargı yapıştırmak
|
|
|
Bilder in ein Buch kleben
{sub}
{pl}
|
resimleri bir kitaba yapıştırmak
|
|
|
Brief frankieren
|
mektuba pul yapıştırmak
|
|
|
den Brief frankieren
|
mektuba pul yapıştırmak
|
|
|
ein Etikett anbringen
|
bir etiket yapıştırmak
|
|
|
ein Pflaster anbringen
|
bir yara bezi yapıştırmak
|
|
|
ein Pflaster anlegen
|
bir yara bezi yapıştırmak
|
|
|
ein Plakat ankleben
|
bir etiket yapıştırmak
|
|
|
eine Marke aufkleben
|
marka yapıştırmak
|
|
|
eine Wunde kleben
|
bir yarayı yapıştırmak
|
|
|
einkitten
{v}
[ich kittete ein, ich habe eingekittet]
|
macunla yapıştırmak
|
|
0.003s
