6 direkte Treffer gefunden für: Pfahl


74 indirekte Treffer gefunden für: Pfahl

Deutsch Türkisch
Pfahl einschlagen {v} kazık çakmak
der Pfahlbau {sub} {m} kazık temelli yapı
der Pfahlbau {sub} {m} sütun işi
der Pfahlbauer {sub} {m} kazık temelli yapıda oturan köylü
die Pfahlbauten {sub} {pl} sütunlu yapılar
die Pfahlbohlen {sub} {pl} sütun kalasları
die Pfahlbrücke {sub} {f} kazıklı köprü
der Pfahlbürger {sub} {m} dar görüşlü
der Pfahlbürger {sub} {m} dar kafalı
der Pfahlbürger {sub} {m} şehir dışında oturmasına rağmen heınşehrilik hakkı olan kişi
das Pfahlfundament {sub} {n} yığma temel
pfahlgegründet {adj} taşıyıcı kazık temelli
die Pfahlgründung {sub} {f} taşıyıcı kazık temel
die Pfahlhaube {sub} {f} kazık kafası
die Pfahlkappe {sub} {f} kazık kafası
die Pfahlkonstruktion {sub} {f} kazık tasarım
der Pfahlkopf {sub} {m} kazık kafası
die Pfahlmuschel {sub} {f} gemi kurdu
die Pfahlmuscheln {sub} {pl} gemi kurtları
der Pfahlramme {sub} {m} kazık şahmerdanı
die Pfahlreihe {sub} {f} kazık işi
die Pfahlreihe {sub} {f} sütun sırası
Pfahlreihe der Brücke {sub} {f} köprünün kazık sırası
Pfahlreihe des Gerüsts {sub} {f} iskele yapısının kazık sırası
Pfahlreihe eines Gerüstes {sub} {f} iskele yapısının kazık sırası
das Pfahlrohr {sub} {n} kazık borusu
die Pfahlrostgründung {sub} {f} yığma temel
der Pfahlschuh {sub} {m} sütun ayağı
die Pfahlspitze {sub} {f} kazık ucu
der Pfahlstich {sub} {m} [Seemannsknoten] denizci düğümü
die Pfahlwand {sub} {f} sütun sırası
das Pfahlwerk {sub} {n} ahşap yapı
das Pfahlwerk {sub} {n} kazık işi
der Pfahlwurm {sub} {m} deniz kurdu
die Pfahlwurzel {sub} {f} [Botanik] kök
die Pfahlwurzel {sub} {f} kazık kök
die Pfahlwurzel {sub} {f} toprağın içine dikine uzanan ana kök
die Pfahlwurzeln {sub} {pl} kazık kökler
der Pfahlzaun {sub} {m} kazıklı çit
der Pfahlzieher {sub} {m} kazık çıkarıcı
die Pfähle {sub} {pl} kazıklar
pfählen {v} [als Strafe] ölüm cezasını infaz etmek
pfählen {v} [hinrichten] idam etmek
pfählen {v} [pfählte, hat gepfählt] bir fidanı sırıkla desteklemek
pfählen {v} [pfählte, hat gepfählt] kazığa oturtmak
die Pfählung {sub} {f} kazığa oturtma
die Pfählungen {sub} {pl} [hinrichten] idamlar
die Pfählungen {sub} {pl} kazığa oturtmalar
der Absteckpfahl {sub} {m} arazi ölçme çubuğu
der Absteckpfahl {sub} {m} kazık
die Absteckungspfahl {sub} {f} sınır kazığı
der Ankerpfahl {sub} {m} germe direği
der Anscherpfahl {sub} {m} çuha tezgâhı
Arm für zylindrischen Pfahl {sub} {m} silindirik direk kolu
der Betonpfahl {sub} {m} beton kazık
der Brückenpfahl {sub} {m} köprü kazığı
der Buhnenpfahl {sub} {m} sahne direği
der Eckpfahl {sub} {m} köşe kazığı
der Eichpfahl {sub} {m} göl kenarlarında suyun derinliğini gösterir tabela
der Eichpfahl {sub} {m} işaret kazığı
ein Wink mit dem Zaunpfahl üstü kapalı sözlerle taş atma
der Eisenpfahl {sub} {m} betonarme kazık
der Eisenpfahl {sub} {m} betonarme sütun
empfahl [: s. empfehlen: er, sie, es~] tavsiye etmişti
der Erdungsrohrpfahl {sub} {m} topraklama devresi borusu
der Getriebepfahl {sub} {m} palplanş
der Grenzpfahl {sub} {m} hudut işareti
der Grenzpfahl {sub} {m} sınır direği
der Grenzpfahl {sub} {m} sınır işareti
der Großbohrpfahl {sub} {m} büyük delgi kazığı
der Grundpfahl {sub} {m} temel kazığı
der Haltepfahl {sub} {m} tutturma direği
der Jochpfahl {sub} {m} köprü kazığı
der Laternenpfahl {sub} {m} sokak lambası direği
0.004s