3 direkte Treffer gefunden für: doku

Deutsch Türkisch
die Doku {sub} {f} {ugs.} mezhep
das Gefüge {sub} {n} [Geologie] doku
das Gewebe {sub} {n} [Biologie] doku

77 indirekte Treffer gefunden für: doku

Deutsch Türkisch
5 nach halb 10 dokuz buçuğu beş geçiyor
5 vor halb 10 dokuz buçuğa beş var
abdekantieren {v} [dekantierte ab, hat abdekantiert] döküm yapmak
Aberkennung der Immunität {sub} {f} dokunulmazlığı kaldırma
der Abfall {sub} {m} [Unbrauchbares] döküntü
der Abfall {sub} {m} döküntü
Abfall von Geweben {sub} {m} dokuma çöpü
abfallen {v} [fiel ab, ist abgefallen] dökülmek
der Abfallkasten {sub} {m} döküntü sandığı
die Abfallrinne {sub} {f} döküntü oluğu
der Abfallrost {sub} {m} döküntü ızgarası
die Abfallrutsche {sub} {f} döküntü kızağı
der Abfallstoff {sub} {m} döküntü
die Abfallverarbeitung {sub} {f} döküntü işleme
der Abfallverschlag {sub} {m} döküntü odası
die Abfallverwertung {sub} {f} döküntüden faydalanma
der Abflusstrichter {sub} {m} döküntü hunisi
abfühlen {v} [fühlte ab, hat abgefühlt] dokunarak hissetmek
die Abfühlung {sub} {f} dokunarak inceleme
Abfüllvorrichtung für Schüttmaterial {sub} {f} döküntü malzeme için doldurma düzeneği
Abgabe des Dokuments ins Archiv {sub} {f} dokümanın arşive teslimi
abgekippt dökülmüş
abgekipptes Schüttgestein {sub} {n} döküntü moloz
abgießbar {adj} dökülebilir
abgießbar {adj} dökülmesi kabil
abgießen {v} [goss ab, hat abgegossen] döküm yapmak
abgießend {adj} döküm yapan
der Abgießer {sub} {m} dökücü
der Abgrathammer {sub} {m} döküm temizleme çekici
die Abgratmaschine {sub} {f} döküm temizleme makinesi
der Abguss {sub} {m} döküm
der Abguss {sub} {m} döküm parçası
abgussfertig {adj} dökülmeye hazır
das Abgussgerät {sub} {n} döküm aleti
das Abgussgerät {sub} {n} döküm sunii
der Abgussmörtel {sub} {m} döküm harcı
die abgussschale {sub} {f} döküm kabı
die Abgusstiefe {sub} {f} döküm parçasının yüksekliği
die Abgüsse {sub} {pl} dökümler
der Abhub {sub} {m} döküntü
Abkühlung durch Schmelzen {sub} {f} dökümü soğutma
abplacken, sich {v} dokuz doğurmak
der Abraum {sub} {m} döküntü
die Abraumfläche {sub} {f} döküntülü yüzey
der Abschaum {sub} {m} [abwertend] döküntü
der Abstich {sub} {m} [Giessen] döküm akışı
der Abstich {sub} {m} [Metalurji] döküm ocağından numune alma
der Abstrich {sub} {m} [Metalle] döküm cürufu
abtastbar {adj} dokunulabilir
die Adventitia {sub} {f} doku katmanı
affektiv {adj} dokunaklı
allogenes Transplantat {sub} {n} uyumlu nakledilmiş doku
der Balken {sub} {m} beyindeki iki bölüm arasındaki doku
das Baudock {sub} {n} inşa doku
das Bildungsgewebe {sub} {n} [Gewebetyp der Pflanzen] sürgendoku
das Bindegewebe {sub} {n} bağdoku
das Bindegewebe {sub} {n} beyaz doku
die Bindehaut {sub} {f} konjonktif doku
blutbildendes Gewebe {sub} {n} kan yapan doku
der Blutfaserstoff {sub} {m} kan yapısı doku
der Blutfaserstoff {sub} {m} kandoku
das Bändchengewebe {sub} {n} şerit doku
die Dauergewebe {sub} {f} [Med.] değişmez doku
das Embryonalgewebe {sub} {n} embriyonal doku
der Endosperm {sub} {m} [Botanik] besi doku
das Epithel {sub} {n} epitel doku
das Epithel {sub} {n} hücre katmanlarından oluşan bir doku
das Epithelgewebe {sub} {n} epitel doku
das Epithelium {sub} {n} epitel doku
faseriges Gewebe {sub} {n} elyaflı doku
das Feingefüge {sub} {n} ince doku
das Festigungsgewebe {sub} {n} [Textilien] sertdoku
das Fettgewebe {sub} {n} yağdoku
fetthaltiges Gewebe {sub} {n} yağlı doku
das Fettpolster {sub} {n} yağ doku
fibroses Gewebe {sub} {n} fibrozlu doku
das Gewebetransplantat {sub} {n} nakil için doku
0.005s