35 direkte Treffer gefunden für: tatlı


73 indirekte Treffer gefunden für: tatlı

Deutsch Türkisch
die Aalraupe {sub} {f} [Pflanze] tatlı su gelinciği
absüßen {v} [süßte ab, hat abgesüßt] tatlılığını almak
der Absüßer {sub} {m} tatlılığını alan
die Absüßung {sub} {f} tatlılığını alma
der Aitel {sub} {m} tatlı su kefali
angenehme Erinnerung {sub} {f} tatlı hatıra
angenehme Erinnerungen {sub} {pl} tatlı hatıralar
angenehme Überraschung {sub} {f} tatlı sürpriz
angenehmer Geschmack {sub} {m} tatlı lezzet
die Bachforelle {sub} {f} tatlı su alabalığı
bauchpinseln {v} [schmeicheln] tatlı dil dökmek
Biologie des Süßwassers {sub} {f} tatlı su biyolojisi
die Biskotte {sub} {f} tatlı ekmek
das Citronellgras {sub} {n} [Cymbopogon nardus] Tatlıot
das süße Nichtstun tatlı tembellik
die Dessertgabel {sub} {f} tatlı çatalı
der Dessertlöffel {sub} {m} tatlı kaşığı
Dessertlöffel voll tatlı kaşığı dolu
das Dessertmesser {sub} {n} tatlı bıçağı
die Desserts {sub} {pl} tatlılar
der Dessertteller {sub} {m} tatlı tabağı
der Dessertwagen {sub} {m} tatlı arabası
der Dessertwein {sub} {m} tatlı şarap
der Dickkopf {sub} {m} [Zoologie] tatlı su kefali
Dolce Vita {sub} {n} tatlı hayat
das Dolcefarniente {sub} {n} tatlı tembellik
das Dolcefarniente {sub} {n} tatlı uyuşukluk
der Döbel {sub} {m} tatlı su kefali
ein Schleckermaul sein {v} tatlı seven biri olmak
eine Naschkatze sein tatlı sevmek
entzuckern {v} tatlılığını alma
etwas Schnuckeliges essen {v} {ugs.} tatlı bir şey yemek
etwas Süßes {sub} {n} tatlı bir şey
der Flussbarsch {sub} {m} [Zoologie] tatlı su levreği
der Flusskrebs {sub} {m} tatlı su istakozu
die Flusskrebse {sub} {pl} tatlı su istakozları
die Flussmuschel {sub} {f} tatlı su midyesi
die Flussmuscheln {sub} {pl} tatlı su midyeleri
die Flussperlmuschel {sub} {f} tatlı su inci midyesi
der Fratz {sub} {m} {ugs.} tatlı çocuk
freundliche Worte {sub} {pl} tatlı dil
genäschig {adj} tatlıya bayılır
glatte Worte {sub} {pl} tatlı sözler
glatte Zunge {sub} {f} tatlı dil
halbsüß {adj} tatlı sert
halbtrocken {adj} tatlı sert
der Honigapfel {sub} {m} tatlı elma
die Honigbeere {sub} {f} tatlı yemiş
im Süßwasser lebende Organismen {sub} {pl} tatlı suda yaşayan organizmalar
die Kartoffel {sub} {f} tatlı patates
der Katzenfisch {sub} {m} tatlı su kedibalığı
billige Süßigkeit {sub} {f} değersiz tatlı
bittersüß {adj} acı-tatlı
bittersüß {adj} hem acı hem tatlı
ekelhaft süßlich tiksindirici şekilde tatlı
der Guss {sub} {m} [für Kuchen] pasta üzerine dökülerek dondurulan tatlı
die Milchspeise {sub} {f} sütlü tatlı
das Nachtkastl {sub} {n} [österr.: Nachttisch] yemek sonrası tatlı
der Nugat {sub} {m} ceviz ve kakao ile yapılan tatlı
der Plumpudding {sub} {m} pastaya benzer ağır tatlı
der Scheiterhaufen {sub} {m} bir tür meyveli tatlı
so süß wie Honig bal gibi tatlı
so süß wie Zucker şeker gibi tatlı
süßer {adj} daha tatlı
süßeste {adj} en tatlı
die Süßspeise {sub} {f} yemek arkasından yenen tatlı
Süßspeise aus Nüssen çerezli tatlı
übermäßig süß {adj} aşırı tatlı
übersüß [Kuchen, Parfum] aşırı tatlı
wahnsinnig süß {adj} çok tatlı
widerlich süß {adj} acayip tatlı
zuckersüß {adj} şeker gibi tatlı
zuckrig süß {adj} şeker gibi tatlı
0.006s