angesehene Frau
{sub}
{f}
|
saygın kadın
|
|
angesehene Person
{sub}
{f}
|
saygın kişi
|
|
angesehene Personen
{sub}
{pl}
|
saygın kişiler
|
|
angesehene Persönlichkeit
{sub}
{f}
|
saygın şahsiyet
|
|
angesehene Stellung
{sub}
{f}
|
saygın mevki
|
|
angesehener Bürger
{sub}
{m}
|
saygın vatandaş
|
|
angesehener Historiker
{sub}
{m}
|
saygın tarihçi
|
|
angesehener Mann
{sub}
{m}
|
saygın adam
|
|
die
Angesehenheit
{sub}
{f}
|
saygınlık
|
|
das
Ansehen
{sub}
{n}
|
saygınlık
|
|
Ansehen haben
{v}
|
saygın olmak
|
|
Ansehens
[des~]
|
saygının~
|
|
der
Ansehensverlust
{sub}
{m}
|
saygınlık kaybı
|
|
äußerer Wert
{sub}
{m}
|
saygınlık
|
|
das Gesicht verlieren
{v}
[figürlich]
|
saygınlığını yitirmek
|
|
den Ruf schmälern
{v}
|
saygınlığını azaltmak
|
|
die
Ehre
{sub}
{f}
|
saygınlık
|
|
die
Ehrenwerte
{sub}
{f}
|
saygın (bayan)
|
|
die
Ehrsamkeit
{sub}
{f}
|
saygınlık
|
|
das
Ehrwürden
{sub}
{n}
|
saygınlık
|
|
ehrwürdiges Alter
{sub}
{n}
|
saygın yaş
|
|
die
Ehrwürdigkeit
{sub}
{f}
|
saygınlık
|
|
die
Ehrwürdigkeiten
{sub}
{pl}
|
saygınlıklar
|
|
ein Schriftsteller von Rang
|
saygın bir yazar
|
|
eine angesehene Bank
|
saygın bir banka
|
|
eine angesehene Firma
|
saygın bir firma
|
|
geschätzter Kunde
{sub}
{m}
|
saygın müşteri
|
|
Gesicht verlieren
{v}
|
saygınlığını yitirmek
|
|
in hohem Ansehen stehen
{v}
|
saygın olmak
|
|
in hohem ruf stehen
{v}
|
saygın namlı olmak
|
|
in Verruf geraten
{v}
|
saygınlığını yitirmiş olma
|
|
in Verruf geraten sein
{v}
|
saygınlığını yitirmiş olmak
|
|
keine Angesehene Person
|
saygın olmayan kişi
|
|
der
Kredit
{sub}
{m}
[Wirtschaft]
|
saygınlık
|
|
das
Prestige
{sub}
{n}
|
saygınlık
|
|
die
Rehabilitation
{sub}
{f}
|
saygınlığın geri verilmesi
|
|
rehabilitieren
{v}
[Politik]
|
saygınlığını (veya yasak edilmiş haklarını) geri vermek
|
|
rehabilitieren
{v}
[rehabilitierte, hat rehabilitiert]
|
saygınlığı geri vermek
|
|
die
Rehabilitierung
{sub}
{f}
[Politik]
|
saygınlığın (veya yasak edilmiş hakların) geri verilmesi
|
|
die
Rehabilitierung
{sub}
{f}
[Politik]
|
saygınlığın veya yasak edilmiş hakların geri verilmesi
|
|
die
Respektabilität
{sub}
{f}
|
saygınlık
|
|
die
Respektperson
{sub}
{f}
|
saygın kişi
|
|
die
Respektpersonen
{sub}
{pl}
|
saygın kişiler
|
|
der
Ruf
{sub}
{m}
[hohes Ansehen, Ruhm]
|
saygınlık
|
|
der
Ruhm
{sub}
{m}
|
saygınlık
|
|
ruhmbedeckt
{adj}
|
saygınlık gören
|
|
die
Schätzung
{sub}
{f}
|
saygınlık
|
|
sich in Verruf bringen
{v}
|
saygınlığını yitirmek
|
|
die
Unbescholtenheit
{sub}
{f}
|
saygınlık
|
|
unter seiner Würde
|
saygınlığına yakışmaz şekilde
|
|
die
Unwürdigkeit
{sub}
{f}
|
saygınsızlık
|
|
altehrwürdig
{adj}
|
yaşlı ve saygın
|
|
der
Ältester
{sub}
{m}
[Familie, Clan, Stamm]
|
en yaşlı saygın
|
|
hoch geehrt
{adj}
|
çok saygın
|
|
hoch geschätzt
{adj}
|
çok saygın
|
|
hochgeehrt
{adj}
|
çok saygın
|
|
hochgeschätzt
{adj}
|
çok saygın
|
|
hochverehrt
{adj}
|
çok saygın
|
|
hochwürdig
{adj}
|
çok saygın
|
|
sehr verehrt
{adj}
|
çok saygın
|
|