Keine direkten Treffer gefunden für: kendin
Deutsch
|
Türkisch
|
|
52
indirekte Treffer gefunden für: kendin
Deutsch
|
Türkisch
|
|
die
Abgehobenheit
{sub}
{f}
|
kendini yükseklerde görme
|
|
abgeschuftet
[sich]
|
kendine eziyet etmiş
|
|
abheben
{v}
{ugs.}
[hebte ab, hat abgehoben]
|
kendini beğenmek
|
|
abhetzen
{v}
[sich]
|
kendini yormak
|
|
abhärmen
{v}
[sich]
|
kendini başkası için telef etmek
|
|
abhärmen, sich
{v}
|
kendini başka biri için telef etmek
|
|
abjagen
{v}
[sich]
|
kendini yormak
|
|
abkapseln, sich
{v}
|
kendini çevresinden veya arkadaşlarından izole etmek
|
|
abmartern
{v}
[sich]
|
kendine acı çektirmek
|
|
abmartern
{v}
[sich]
|
kendine azap etmek
|
|
abmartern
{v}
[sich]
|
kendine işkence etmek
|
|
abmartern, sich
{v}
|
kendine acı çektirmek
|
|
abmartern, sich
{v}
|
kendine azap etmek
|
|
abmartern, sich
{v}
|
kendine işkence etmek
|
|
abmühen, sich
{v}
|
kendine sıkıntı veya zahmet etmek
|
|
abmühen, sich
{v}
|
kendini yormak
|
|
abschleppen
{v}
[sich]
|
kendini sürüklemek
|
|
abschleppen
{v}
[sich]
|
kendini yormak
|
|
abschuften
{v}
[sich]
|
kendine eziyet etmek
|
|
abschuften, sich
{v}
|
kendine eziyet etmek
|
|
absperren
{v}
[sperrte sich ab, hat sich abgesperrt]
|
kendini kapatmak
|
|
abstrampeln
{v}
[sich]
|
kendini yormak
|
|
das
Abwerben
{sub}
{n}
|
kendine çekme
|
|
abwerbend
{adj}
|
kendine çeken
|
|
die
Abwerbung
{sub}
{f}
|
kendine çekme
|
|
die
Adoption
{sub}
{f}
|
kendine mal etme
|
|
affig
{ugs.}
|
kendini beğenmiş
|
|
allzu sehr vertrauen
{sub}
{n}
|
kendine fazla güvenme
|
|
allzu sehr vertrauen
{v}
|
kendine fazla güvenmek
|
|
die
Amortisationszeit
{sub}
{f}
|
kendini amorti etme süresi
|
|
amortisieren
{v}
[sich ~]
|
kendini amorti etmek
|
|
an Selbstbewusstsein gewinnen
{v}
|
kendine güven kazanmak
|
|
an Selbstvertrauen gewinnen
{v}
|
kendine güven kazanmak
|
|
an sich
|
kendinde
|
|
an sich arbeiten
{v}
|
kendini geliştirmek
|
|
an sich halten
{v}
|
kendini tutmak
|
|
an sich reißend
|
kendine alan
|
|
an sich reißen
{v}
[Geschäft etc.: in seinen Besitz bringen]
|
kendine almak
|
|
an sich selbst adressiert
|
kendine adreslenmiş
|
|
an sich selbst geleistete Dienste
{sub}
{pl}
|
kendine yapılan hizmetler
|
|
an sich selbst glauben
{v}
|
kendine inanmak
|
|
an sich ziehen
{v}
|
kendine çekmek
|
|
anbrechen
{v}
[brach an, hat angebrochen]
|
kendini göstermek
|
|
andachtsvoll
{adj}
|
kendinden geçmiş
|
|
andächtig
{adj}
|
kendinden geçmiş
|
|
aneignen
{v}
[sich]
|
kendine mal etmek
|
|
aneignen, sich
{v}
|
kendine mal etmek
|
|
die
Aneignung
{sub}
{f}
|
kendine mal edinme
|
|
angeben
{v}
[sich]
|
kendini ‚-mış` gibi göstermek
|
|
anheuern
{v}
[heuerte an, hat angeheuert]
|
kendini tayfa yazdırmak
|
|
annehmen
{v}
[nahm an, hat angenommen]
|
kendine mal etmek
|
|
du selbst
|
sen kendin
|
|
0.004s