1 direkte Treffer gefunden für: çeli

Deutsch Türkisch
die Impedanz {sub} {f} çeli

77 indirekte Treffer gefunden für: çeli

Deutsch Türkisch
Ablauf der Vergütung {sub} {m} çeliğe su verme süresinin geçmesi
Abnutzung durch Stahlkugeln {sub} {f} çelik bilyalar vasıtasıyla yıpranma
Abrollwagen für Stahlband {sub} {m} çelik band için kablo döşeme arabası
das Abschleppseil {sub} {n} [Drahtseil] çelik çekme teli
das Abschrecken {sub} {n} [von Stahl] çeliğe su vermek
Abstich des Stahles {sub} {m} çelikten numune alma
die Anlassbehandlung {sub} {f} çeliğe su verme işlemi
die Antinomis {sub} {f} [Widerspruch] çelişki
der Armleuchter {sub} {m} [ugs.: Dummkopf] çelimsiz
der Armleuchter {sub} {m} çelimsiz
aus Stahl çelikten
ausglühen des Stahls {v} çeliğin tavlanması
das Aushärten {sub} {n} çeliğe su verme
aushärten çeliğe su vermek
die Aushärtung {sub} {f} çeliğe su verme
das Ausmeißeln {sub} {n} çelik kalemle oyma
ausmeißeln {v} çelik kalemle oymak
die Ausstahlung {sub} {f} çeliklemek
auswalzen von stahlblöcken {v} çelik kütüğünü haddeleme
das Bandeisen {sub} {n} çelik şerit
die Bandstraße {sub} {f} çelik şerit haddesi
der Bankstahl {sub} {m} çelik zımba
bei der Stahlherstellung verwendet çelik üretiminde kullanılır
der Blechgehäuse {sub} {m} çelik kılıf
das Blechteil {sub} {n} çelik parça
die Bleiweste {sub} {f} çelik yelek
die Bohrerknarre {sub} {f} çelik matkap kolu
der Bohrhammer {sub} {m} çelik çekici
die Bohrknarre {sub} {f} çelik matkap kolu
die Bohrstange {sub} {f} [Bohrung] çelik torna bıçağı
die Bohrstange {sub} {f} çelik çubuk
die Bombengase {sub} {pl} çelik tüpler içine doldurulmuş gazlar
der Bottscheck {sub} {m} çelikçomak
Bratpfanne aus Stahl {sub} {f} çelik tava
breite Walze {sub} {f} çelik dikenli cımbar
der Bündelstahl {sub} {m} çelik demeti
der Cutter {sub} {m} [Messer] çelik bıçak
den Stahl abschrecken {v} çeliğe su vermek
den Stahl härten {v} çeliğe su vererek sertleştirmek
disparat {adj} çelişik
die Disparation {sub} {f} çelişiklik
Dose aus Blech {sub} {f} çelik kutu
die Drahteisenstraße {sub} {f} çelik tel haddesi
die Drahtlehre {sub} {f} çelik tel kalibresi
das Drahtseil {sub} {n} çelik halat
das Drahtseil {sub} {n} çelik ip
die Drahtsicherung {sub} {f} çelik fren teli
die Drahtspeiche {sub} {f} çelik ispit
Drehstahl einspannen {v} çeliği sıkıştırmak
der Durchschlag {sub} {m} çelik kalem
dürr {adj} çelimsiz
abgestuft dereceli
achtsilbig {adj} sekiz heceli
akustische Impedanz {sub} {f} akustik çeli
am lustigsten {adj} en eğlenceli
der Amtsvorgänger {sub} {m} makam önceli
amüsant {adj} eğlenceli
amüsierend {adj} eğlenceli
anders gesinnt aykırı düşünceli
Anlage bedingt {adj} genetik gerekçeli
das Apfelgelee {sub} {n} elma reçeli
die Apfelkonfitüre {sub} {f} elma reçeli
die Aprikosenkonfitüre {sub} {f} kayısı reçeli
äußerst amüsant {adj} oldukça eğlenceli
bedacht {adj} düşünceli
bedenklich {adj} [heikel] düşünceli
das Beerengelee {sub} {n} meyve reçeli
begründet {adj} [Anspruch] gerekçeli
begründet {adj} gerekçeli
bekümmert {adj} düşünceli
belustigend {adj} eğlenceli
besichert güvenceli
besorgt {adj} düşünceli
blöcklich {adj} külçeli
die Brombeerenkonfitüre {sub} {f} böğürtlen reçeli
delektabel [geh.] bol eğlenceli
dreisilbige üç heceli
0.004s