7 direkte Treffer gefunden für: bıçak


77 indirekte Treffer gefunden für: bıçak

Deutsch Türkisch
die Abschlagwalze {sub} {f} bıçak silindir
auf des Messers Schneide bıçak sırtında
ein Messer schärfen bıçak bilemek
eine Klinge stumpf machen {v} bıçak yüzünü köreltmek
eine Klingel schärfen {v} bıçak yüzünü bilemek
erdolchen {v} bıçaklamak
ersteche [ich~] bıçaklıyorum
die erstechen {sub} {f} bıçaklamak
erstechend {adj} bıçaklayan
erstecken müssen {v} bıçaklamak zorunda olmak
ersticht [er, sie, es~] bıçaklıyor
erstoch [er, sie, es~] bıçaklamıştı
erstochen [sie~] bıçaklamışlardı
erstochen [er, sie, es ist~] bıçaklanmış
es steht noch auf des Messers Schneide bıçak sırtında
gipfeln {v} bıçak kemiğe dayanmak
die Grubberzinken {sub} {pl} bıçak tarım aleti dişleri
die Igeltrommel {sub} {f} bıçak tambur
die Klinge {sub} {f} [eines Messers] bıçak yüzü
die Klinge {sub} {f} [Messer-] bıçak ağzı
die Klingenlänge {sub} {f} bıçak ağzının boyu/uzunluğu {sub} {wtl.}
der Klingenschmied {sub} {m} bıçak yüzü demircisi
der Knauf {sub} {m} [eines Messers] bıçak kabzası
das Magazin {sub} {n} [Werkzeugmaschine] bıçak taşıyıcı
die Messer {sub} {pl} [Klinge zum Einsetzen] bıçaklar
Messer abziehen {v} bıçak bilemek
Messer und Gabel gebrauchen {v} bıçak çatal kullanmak
die Messerabwehr {sub} {f} bıçak saldırıya karşı savunma
der Messerangriff {sub} {m} bıçakla saldırı
die Messeranordnung {sub} {f} bıçak dizisi
die Messerattacke {sub} {f} bıçakla saldırı
die Messeraufhängung {sub} {f} bıçak askısı
die Messerbank {sub} {f} bıçak yerleştirme bankı
das Messerbesteck {sub} {n} bıçak takımı
der Messerbock {sub} {m} bıçak sapı mesnedi
der Messerbrecher {sub} {m} bıçak konkasör
das Messerbänkchen {sub} {n} bıçak yerleştirme sehpası
die Messereinstellvorrichtung {sub} {f} bıçak ayar düzeni
die Messerfabrik {sub} {f} bıçak fabrikası
der Messerfalz {sub} {m} bıçak oluğu
die Messerfalzmaschine {sub} {f} bıçak oluğu yapma makinesi
die Messerfeile {sub} {f} bıçak eğesi
die Messerform {sub} {f} bıçak şekli
der Messerführer {sub} {m} bıçak kılavuzu
der Messergriff {sub} {m} bıçak sapı
der Messerhalter {sub} {m} [Clip] bıçak tutucu
die Messerhalterung {sub} {f} bıçak sapı
die Messerhandlung {sub} {f} bıçak tüccarlığı
der Messerhebel {sub} {m} bıçak levyesi
das Messerheft {sub} {n} bıçak sapı
der Messerheftschneider {sub} {m} bıçak sapı oymacı
das Abstreifmesser {sub} {n} sıyırıcı bıçak
das Adenotom {sub} {n} bademcik şişliklerini ameliyatla almaya yarayan halka şeklinde bıçak
angetriebenes Werkzeug {sub} {n} [an Werkzeugmascinen] döner bıçak
angetriebenes Werkzeug {sub} {n} [an Werkzeugmascinen] işleyen bıçak
bestes Besteck {sub} {n} en iyi çatak bıçak
breite Klinge {sub} {f} geniş bıçak
breites Messer {sub} {n} geniş bıçak
der Cutter {sub} {m} [Messer] çelik bıçak
das Diamantmesser {sub} {n} elmas bıçak
das Doppelmesser {sub} {n} çift bıçak
das Edelstahlbesteck {sub} {n} paslanmaz çelikten çatal bıçak
das Einschlagmesser {sub} {n} açılır kapanır bıçak
einsetzbare Sehneidzunge {sub} {f} ayarlı bıçak
das Entermesser {sub} {n} uzun geniş bıçak
feststehendes Messer {sub} {n} sabit bıçak
der Flachmesser {sub} {m} yassı bıçak
frei rotierende Schneide {sub} {f} serbest dönen bıçak
das Gegenmesser {sub} {n} karşı bıçak
gekrümmtes Messer {sub} {n} eğri bıçak
gewalztes Messer {sub} {n} haddeden geçme bıçak
gezacktes Messer {sub} {n} zikzaklı bıçak
das Grabenmesser {sub} {n} [zweischneidiges Messer für den Nahkampf] iki yüzlü bıçak
die Hauptschneide {sub} {f} ana bıçak
das Hirnmesser {sub} {n} beyin ayırıcı bıçak
hölzernes Messer {sub} {n} ağaç bıçak
das Kegelmesser {sub} {n} konik bıçak
0.005s