6 direkte Treffer gefunden für: heran


60 indirekte Treffer gefunden für: heran

Deutsch Türkisch
heran zu mir! yaklaş bana!
heranarbeiten, sich {v} sokulmak
heranarbeiten, sich {v} yanaşmak
heranbilden {v} eğitim vermek
heranbilden {v} eğitmek
heranbilden {v} yetiştirmek
die Heranbildung {sub} {f} yetiştirme
heranbringen {v} getirmek
heranbringen {v} yaklaştırmak
heranbringend {adj} yaklaştıran
herandringen {v} arasından geçip gelmek
herandrängen, sich {v} sokulmak
herandrängen, sich {v} zorla yanaşmak
heraneilen {v} aleleacele gelmek
heranfahren {v} otomobille yaklaşmak
heranfliegen {v} uçarak yaklaşmak
das Heranführen {sub} {n} yaklaştırma
heranführen {v} [Militär] yaklaştırmak
heranführen {v} yaklaştırmak
die Heranführungsstrategie {sub} {f} [EU] yakınlaştırıcı strateji
herangeführt [er, sie, es wurde~] yaklaştırıldı
herangegangen [er, sie, es ist~] yaklaştı
herangehen {v} yaklaşmak
die Herangehensweise {sub} {f} yaklaşım şekli
herangekommen [er, sie, es ist~] yakına geldi
herangereift [er, sie, es ist~] olgunlaştı
herangereift sein {v} aklı baliğ olmak
herangereift sein {v} olgunluğa ermek
herangerückt [er, sie, es ist~] yaklaştı
herangeschlichen [er, sie, es ist~] usulca sokuldu
herangetastet [er, sie, es hat~] dikkatlice işe koyuldu
herangetragen werden {v} [durch Lufthauch] (nefesle) yakına taşımak
herangetreten [er, sie, es ist~] yaklaştı
herangezogen [er, sie, es hat~] yetiştirdi
herangezogener Arbeiter {sub} {m} alınan işçi
herangezogenes Kapital {sub} {n} kullanılan sermaye
heranholen {v} teleobjektifle yakınlaştırmak
heranholen {v} yaklaştırmak
heranholen {v} yakına almak
herankommen {v} ulaşmak
herankommen {v} vakti gelmek
herankommen {v} yaklaşmak
herankommen {v} zamanı gelmek
herankommend {adj} baliğ
herankommend {adj} ergen
herankommend {adj} yaklaşan
die Herankunft {sub} {f} ulaşma
die Herankunft {sub} {f} yaklaşma
heranlassen {v} yaklaştırmak
heranlocken {v} yaklaşmaya cezbetmek
heranmachen, sich {v} bir şeyi elde etmek için birine sokulmak
holte heran [er, sie, es~] yakınına getirmişti
kam heran [er, sie, es~] bu tarafa geldi
kam heran [er, sie, es~] buraya geldi
näher heran yaklaşsana!
rückte heran [er, sie, es~] yaklaşmıştı
schleicht heran [er, sie, es~] yavaşça yaklaşıyor
schlich heran [er, sie, es~] sessizce yaklaştı
das Teheran {sub} {n} tahran
trat heran [er, sie, es~] yaklaşmıştı
0.004s