Keine direkten Treffer gefunden für: duğu

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: duğu

Deutsch Türkisch
das Abbindeverfahren {sub} {n} düğümlü boyama yöntemi
abknüpfen {v} [knüpfte ab, hat abgeknüpft] düğümünü çözmek
der Acker-Hahnenfuß {sub} {m} düğünçiçeği
das aconitum {sub} {n} [Eisenhut] düğün çiçeği türünden bir çiçek
anknüpfen {v} [knüpfte an, hat angeknüpft] düğümlemek
aufbinden {v} [band auf, hat aufgebunden] düğüm çözmek
aufknoten {v} [knöpfte auf, hat aufgeknöpft] düğümü çözmek
aufknöpfend {adj} düğümü çözen
aufknüpfen {v} [knüpfte auf, hat aufgeknüpft] düğümü çözmek
das Auge {sub} {n} düğüm
das Beilager {sub} {n} düğün merasimi
belesen {v} düğüm atmak
binden {v} [band, gebunden] düğümleyip bağlamak
die Binden {sub} {pl} düğümler
binden {v} [band, habe gebunden] düğümlemek
der Brautabend {sub} {m} [Hochzeitsvorabend] düğün öncesi gece
der Brautführer {sub} {m} düğünde geline eşlik eden erkek
das Brautgeschenk {sub} {n} düğün günü damadın geline verdigi hediye
die Brautjungfer {sub} {f} düğünde geline eşlik eden genç kız
die Brautjungfern {sub} {pl} düğünde geline eşlik eden genç kızlar
das Brautjungfernkleid {sub} {n} düğünde geline eşlik eden genç kız elbisesi
die Brautnacht {sub} {f} düğün gecesi
die Brautnächte {sub} {pl} düğün geceleri
die Brautparty {sub} {f} düğün partisi
der Brautstrauß {sub} {m} düğün günü gelinin elinde taşıdığı çiçek demeti
der Brautwagen {sub} {m} düğün arabası
der Brautzug {sub} {m} düğün alayı
bräutlich {adj} düğüne ait
bräutlich {adj} düğüne ilişkin
die Butterblume {sub} {f} [Hahnenfuß] düğün çiçeği
die Butterblume {sub} {f} düğünçiçeği
der Code {sub} {m} düğüm
die Codekonvertierung {sub} {f} düğüm çevirme
die Codeliste {sub} {f} düğüm dizelgesi
die Codeumsetzung {sub} {f} düğüm çevirme
die Codeumwandlung {sub} {f} düğüm çevirme
das Codierblatt {sub} {n} düğümleme yaprağı
die Codiereinrichtung {sub} {f} düğümleyici
codieren {v} düğümlemek
die Codierung {sub} {f} düğümleme
die Codierzeile {sub} {f} düğümleme satırı
der Decoder {sub} {m} düğümçözücü
decodieren {v} düğümü çözmek
die Decodierung {sub} {f} düğümü çözme
der Dekoder {sub} {m} düğüm çözücü
dekodieren {v} düğümü çözmek
die Docke {sub} {f} düğüm
dröseln {v} [ich dröselte, ich habe gedröselt] düğüm açmak
einen Knoten auflösen düğümü çözmek
einen Knoten binden düğüm bağlamak
einen Knoten durchschneiden düğümü kesmek
der Abpfiff {sub} {m} [Wettbewerb] bitiş düdüğü
Abseits pfeifen {sub} {n} ofsayt düdüğü
die Alarmpfeife {sub} {f} alarm düdüğü
die Alarmsirene {sub} {f} alarm düdüğü
an dem wir beide interessiert sind ikimizinde ilgi duyduğu
anthropogen {adj} insanların neden olduğu
der Bastard {sub} {m} kahpenin doğurduğu
der Bastard {sub} {m} oruspunun doğurduğu
die Dampfpfeife {sub} {f} buhar düdüğü
die Dampfsirene {sub} {f} istim düdüğü
das Egelkraut {sub} {n} çobandüdüğü
der Elfmeterpfiff {sub} {m} penaltı düdüğü
die Fabriksirene {sub} {f} fabrika mesai işaret düdüğü
der Froschlöffel {sub} {m} çobandüdüğü
geburtenschwach {adj} doğumun az olduğu
geburtenstark {adj} doğumun çok olduğu
der Halbzeitpfiff {sub} {m} yarı devre düdüğü
die Hupe {sub} {f} siren düdüğü
die Hurengeburt {sub} {f} kahpenin doğurduğu
die Hurengeburt {sub} {f} oruspunun doğurduğu
das Hurenkind {sub} {n} kahpenin doğurduğu
das Hurenkind {sub} {n} oruspunun doğurduğu
die Lokomotivpfeife {sub} {f} [Verkehr] lokomotif düdüğü
das Martinshorn {sub} {n} canavar düdüğü
die Mundpfeife {sub} {f} sinyal düdüğü
die Nebelpfeife {sub} {f} sis düdüğü
0.008s