22 direkte Treffer gefunden für: ayıp


77 indirekte Treffer gefunden für: ayıp

Deutsch Türkisch
der Anwurf {sub} {m} ayıplama
behaftet {adj} ayıp
bemängeln {v} [bemängelte, hat bemängelt] ayıplamak
bemängelnd {adj} ayıplayan
bemängelst [du~] ayıplıyorsun
bemängelt [er, sie, es~] ayıplıyor
bemängelte [er, sie, es~] ayıplamıştı
die Bemängelung {sub} {f} ayıplama
der Beschöniger {sub} {m} ayıp örten
dräuen {v} [ich dräute, ich habe gedräut] ayıplamak
es ist nichts dabei ayıp değil
fehlerhaft [Sprache, Benehmen] ayıp
fehlerhaft sein {v} ayıp olmak
gescholten werden {v} ayıplanmak
Gewährleistungspflicht wegen Sach- und Rechtsmängel {sub} {f} ayıp ve kusurlara karşı tekeffül borcu
Klage auf Wandlung {sub} {f} ayıp davası
Klage wegen Gewährleistungbruchs {v} ayıp davası
der Lendenschurz {sub} {m} ayıp örtüsü
makellos {adj} ayıpsız
Mangel geltend machen {v} ayıpların giderilmesini talep etmek
der Mangelfolgeschaden {sub} {m} ayıptan doğan dolaylı zarar
die Mangelgewährleistungsklage {sub} {f} ayıp davası
mangelhaft {adj} ayıp
mangeln {v} [mangelte, hat gemangelt] ayıp olmak
der Mangelschaden {sub} {m} ayıptan doğan zarar
mies machen {v} ayıplamak
die Minderungsklage {sub} {f} [Rechtswissenschaft] ayıp davası
missbilligen {v} [missbilligte, hat missbilligt] ayıplamak
missbilligen {v} [tadeln] ayıplamak
die Missbilligung {sub} {f} ayıplama
die Missbilligungen {sub} {pl} ayıplamalar
monieren {v} [monierte, hat moniert] ayıplamak
die Mängel {sub} {pl} ayıplar
der Mängelanspruch {sub} {m} ayıptan doğan hak
die Mängelanzeige {sub} {f} ayıpları bildirme
die Mängelanzeige {sub} {f} ayıpların ihbarı
die Mängelbeseitigung {sub} {f} ayıpları giderme
Mängelrüge geltend machen {v} ayıpları ihbar etmek
ordentlich {adj} ayıpsız
rügen {v} [verurteilen] ayıplamak
rügenswert {adj} ayıplanacak
schandbar {adj} ayıp
Schande erleiden {v} ayıplanmak
die Schanden {sub} {pl} ayıplar
schelten {v} [schalt, gescholten] ayıplamak
schändlich {adj} [schandhaft] ayıp
stillschweigende Mängelhaftung {sub} {f} ayıplara karşı üstü kapalı sorumluluk
der Tadel {sub} {m} ayıplama
tadeln {v} [sich missbilligend äußern] ayıplamak
ungehöriges Verlangen {sub} {n} ayıp istek
ungut {adj} [nichts für ~!] ayıp olmasın!
der Abbrandverlust {sub} {m} maden eritmeden doğan kayıp
abgängig {adj} kayıp
abhanden gekommen kayıp
absonderlich {adj} acayip
abwesend {adj} kayıp
der Abwärmeverlust {sub} {m} artık ısıdan doğan kayıp
der Alterungsverlust {sub} {m} yıpranmadan dolayı kayıp
Anormaler Gewinn oder Verlust anormal kazanç ve kayıp
der Audioverlust {sub} {m} işitsel kayıp
auffallend {adj} acayip
auffällig {adj} acayip
aufgelaufener Verlust {sub} {m} birikmiş kayıp
der Ausfall {sub} {m} kayıp
ausgefallen {adj} acayip
außergewöhnlicher Verlust {sub} {m} olağanüstü kayıp
außerordentlicher Verlust {sub} {m} olağanüstü kayıp
äußerlich erkennbarer Mangel {sub} {m} yüzeyde görülen ayıp
bachab {adv} {ugs.} kayıp
der Bagatellverlust {sub} {m} küçük kayıp
der Bagatellverlust {sub} {m} önemsiz kayıp
befremdlich {adj} acayip
behebbarer Mangel giderilebilir ayıp
bekannter Verlust {sub} {m} belli kayıp
der Beraubungsschaden {sub} {m} soygundan doğan maddi kayıp
beträchtlicher Verlust {sub} {m} büyük kayıp
der Bilanzverlust {sub} {m} bilançoda kayıp
0.006s