5 direkte Treffer gefunden für: Mittag


77 indirekte Treffer gefunden für: Mittag

Deutsch Türkisch
Mittag essen {v} öğle yemeği yemek
Mittag machen öğle paydosu yapmak
Mittag machen gehen {v} {ugs.} öğle molasına gitmek
das Mittagbrot {sub} {n} öğle yemeği
die Mittage {sub} {pl} öğlenler
mittagessen [österr.: zu Mittag essen] öğle yemeği yemek
das Mittagessen {sub} {n} öğle yemeği
die Mittagessen {sub} {pl} öğle yemekleri
Mittagessen aus der Proviantbüchse {sub} {n} sefer tasından öğle yemeği yemek
die Mittagessenbesprechung {sub} {f} öğle yemeği görüşmesi
der Mittagessensgutschein {sub} {m} öğle yemeği kuponu
mittags ankommen {v} öğle vakti gelmek
mittags ankommen {v} öğle vakti ulaşmak
mittags {adv} öğle vakti
mittags {adv} öğle zamanında
mittags {adv} öğle üzeri
mittags {adv} öğle(n)leri
mittags {adv} öğleleri
mittags {adv} öğlende
mittags {adv} öğleyin
die Mittagsauktion {sub} {f} öğle vakti açık artırma
das Mittagsbrot {sub} {n} öğle yemeği
das Mittagschläfchen {sub} {n} öğle uykusu
das Mittagsessen {sub} {n} öğle yemeği
der Mittagsgast {sub} {m} öğle misafiri
die Mittagshitze {sub} {f} öğle sıcağı
die Mittagskreise {sub} {f} [Astrologie] meridyen
die Mittagslinie {sub} {f} meridyen
das Mittagsmahl {sub} {n} öğle yemeği
die Mittagsmahlzeit {sub} {f} öğle öğünü
das Mittagsmenü {sub} {n} öğle mönüsü
die Mittagspause {sub} {f} öğle arası
die Mittagspause {sub} {f} öğle paydosu
die Mittagspause {sub} {f} öğle tatili
Mittagspause machen {v} öğle molası vermek
die Mittagspausen {sub} {pl} öğle paydosları
die Mittagsruhe {sub} {f} öğle dinlenmesi
die Mittagsruhe {sub} {f} öğle istirahati
die Mittagsruhe {sub} {f} öğle uykusu
die Mittagsschicht {sub} {f} öğlen vardiyesi
der Mittagsschlaf {sub} {m} öğle uykusu
das Mittagsschlaf {sub} {n} öğle uykusu
das Mittagsschlaf {sub} {n} öğle şekerlemesi
Mittagsschlaf halten öğle uykusuna yatmak
das Mittagsschläfchen {sub} {n} kısa öğle uykusu
die Mittagssonne {sub} {f} öğle güneşi
die Mittagssonnen {sub} {pl} öğle güneşleri
die Mittagsstunde {sub} {f} öğle saati
die Mittagsstunde {sub} {f} öğle vakti
die Mittagsstunde {sub} {f} öğlen yemeği vakti
die Mittagsstunden {sub} {pl} öğle saatleri
12 Uhr mittag öğlen saat on iki
am Dienstagnachmittag salı öğleden sonra
am frühen Nachmittag ikididen önce
am frühen Nachmittag öğleden sonranın erken saatlerinde
am Nachmittag öğleden sonra
am späten Nachmittag akşam üzeri
am späten Nachmittag akşama doğru
am späten Nachmittag ikindi sonrası
am späten Nachmittag öğleden sonranın geç saatlerinde
am späteren Vormittag sabahtan sonra
am Vormittag öğle öncesi
am Vormittag öğleden önce
der Dienstagmittag {sub} {m} salı günü öğleyin
der Dienstagnachmittag {sub} {m} salı öğleden sonra
der Dienstagvormittag {sub} {m} salı öğleden önce
der Donnerstagmittag {sub} {m} perşembe öğleyin
der Donnerstagnachmittag {sub} {m} perşembe öğleden sonra
der Donnerstagvormittag {sub} {m} perşembe öğleden önce
ein Gesicht machen wie eine Eule am Mittag uykusuzmuş gibi bir izlenim yaratmak
es ist Mittag öğlen oldu
fast den ganzen Vormittag hemen hemen bütün öğleye kadar
freier Nachmittag {sub} {m} boş öğle sonrası
der Freitagvormittag {sub} {m} cuma öğleden önce
der Freitagmittag {sub} {m} cuma öğleyin
der Freitagnachmittag {sub} {m} cuma öğleden sonra
gegen Mittag öğle sulannda
0.004s