5 direkte Treffer gefunden für: reife


77 indirekte Treffer gefunden für: reife

Deutsch Türkisch
Reife zeigen {sub} {f} olgunluk göstermek
reife Frau {sub} {f} olgun kadın
Reife für die Verwertung {sub} {f} tüketime hazır olgunluk
reife Schönheit {sub} {f} olgun güzel
das Reifealter {sub} {n} olgun yaş
die Reifebestimmung {sub} {f} [Pflanzen] olgunluk tespiti
die Reifebestimmung {sub} {f} [Pflanzen] olgunluk koşulu
die Reifebestimmung {sub} {f} [Pflanzen] olgunluk belirleme
das Reifefass {sub} {n} olgunlaşma küpü
reifefördernder Faktor {sub} {m} olgunlaşma destekleyici faktör
der Reifegrad {sub} {m} olgunluk derecesi
die Reifekammer {sub} {f} olgunlaşma deposu
der Reifemangel {sub} {m} eksik olgunluk
der Reifen {sub} {m} [Rad-] lastik tekerlek
der Reifen {sub} {m} [Spielzeug] çember
der Reifen {sub} {m} [Verkehr] lastik tekerlek
der Reifen {sub} {m} daire
der Reifen {sub} {m} halka
der Reifen {sub} {m} yüzük
der Reifen {sub} {m} çember
das Reifen {sub} {n} kuşak
das Reifen {sub} {n} lastik
das Reifen {sub} {n} çevre
die Reifen {sub} {pl} lastikler
reifen {v} [reif werden] olgunlaşmak
reifen {v} [reifte, hat gereift] ergen olmak
reifen {v} [reifte, hat gereift] erginleşmek
reifen {v} [reifte, hat gereift] kırağı yağmak
reifen {v} [reifte, hat gereift] olgunlaşmak
reifen {v} [reifte, hat gereift] olgunluğa erişmek
reifen {v} [reifte, hat gereift] olmak
reifen {v} [reifte, hat gereift] pişmek
reifen {v} [sich entwickeln] olgunlaşmak
Reifen aufschlagen {v} tekerlek çemberlemek
Reifen aufziehen {v} lâstiği takmak
reifen der Alkalizellulose {sub} {n} alkali sellülozun hazırlanması
Reifen für Kinderwagen {sub} {pl} çocuk arabası lastikleri
Reifen Montier und abziehgerät {sub} {n} lastik söküp takma sunii
Reifen werfen çember çevirmek
der Reifenabrieb {sub} {m} lastik aşınması
die Reifenantenne {sub} {f} çember şeklinde anten
das Reifenaufpumpen {sub} {n} tekerlek pompalama
das Reifenaufpumpen {sub} {n} tekerlek şişirme
die Reifenaufstandsfläche {sub} {f} [oder der Latsch ist derjenige Teil des Reifens, der Kontakt zur Straße hält] tekerlek temas merkezi
die Reifenaufziehpresse {sub} {f} lastik presi
der Reifenaustausch {sub} {m} [Räderaustausch] lastik değiştirme
der Reifenaußendurchmesser {sub} {m} tekerlek dış çapı
die Reifenbesohlung {sub} {f} lâstiğe sırt geçirme
die Reifenbiegemaschine {sub} {f} çember iğme makinesi
die Reifenbreite {sub} {f} lastik genişliği
die Reifendecke {sub} {f} stepne kapağı
die Ablegereife {sub} {f} yük askılarını kullanımdan kaldırma durumu
Allgemeine Hochschulreife {sub} {f} genel lise mezuniyeti
die Armreife {sub} {pl} bilezikler
auf Streife devriyede
die Baumwollreife {sub} {f} pamuk olgunlaşması
die Baureife {sub} {f} imara hazırlık
die Beerenreife {sub} {f} meyve olgunluğu
begreife [ich~] anlıyorum
die Berufsfachschulreife {sub} {f} meslek yüksekokulu giriş yeterliliği
die Berufsreife {sub} {f} meslek olgunluğu
die Edelreife {sub} {f} şaraplık üzümlerin kaliteli şarap yapımı amacıyla çürümeye bırakılması
die Entscheidungsreife {sub} {f} karar için hazırlık
Entwicklung bis zur Vollreife {sub} {f} tamamen olgunlaşıncaya kadar geliştirme
die Fabrikationsreife {sub} {f} imalat yolu
die Fachhochschulreife {sub} {f} mesleki yüksek eğitim akedemisine girme diploması
die Fachschulreife {sub} {f} meslek okuluna girme hakkı
die Fruchtreife {sub} {f} meyve olgunluğu
die Frühreife {sub} {f} zamanından önce erginlik
die Funkstreife {sub} {f} telsizli devriye arabası
die Funkstreife {sub} {f} telsizli polis arabası
geistige Reife {sub} {f} zihinsel olgunluk
die Geschlechtsreife {sub} {f} [Pubertät] buluğ
die Geschlechtsreife {sub} {f} [Pubertät] cinsel erginlik
die Geschlechtsreife {sub} {f} [Pubertät] erinlik
greife [ich~] tutuyorum
die Hochschulreife {sub} {f} lise mezuniyeti
0.005s