2 direkte Treffer gefunden für: rase


77 indirekte Treffer gefunden für: rase

Deutsch Türkisch
der Rasen {sub} {m} küplere binmek
der Rasen {sub} {m} yeşil alan
der Rasen {sub} {m} çim
der Rasen {sub} {m} çimen
der Rasen {sub} {m} çimen(lik)
der Rasen {sub} {m} çimenlik
das Rasen {sub} {n} hızla sürme
die Rasen {sub} {pl} çimenler
rasen {v} [raste, hat gerast] küplere binmek
rasen {v} [raste, hat gerast] kıyameti koparmak
rasen {v} [raste, hat gerast] seğirtmek
rasen {v} [raste, hat gerast] çılgın gibi gitmek
rasen {v} [raste, hat gerast] öfkeden kudurmak
rasen {v} [schnell fahren] delice bir hızla gitmek
rasen {v} [schnell fahren] hız yapmak
rasen {v} [schnell fahren] hızla sürmek
rasen {v} [schnell fahren] süratli araba sürmek
rasen {v} [vor Wut: raste, hat gerast] kudurmak
rasen {v} [vor Wut: raste, hat gerast] çıldırmak
rasenbedeckt {adj} çimenle kaplı
die Rasenbekleidung {sub} {f} çim kaplama
die Rasenbleiche {sub} {f} doğal ağartma
die Rasenbleiche {sub} {f} tabii ağartma
rasend {adj} [wütend] azgın
rasend {adj} [wütend] kudurmuş
rasend {adj} [wütend] çılgın
rasend {adj} gözü dönmüş
rasend {adj} yıldırım gibi
rasend {adj} çok hızlı
rasend {adj} çok süratli
rasend {adv} oldukça
rasend {adv} son derece
rasend {adv} çok
rasend [Schmerzen] şiddetli
rasend [vor Wut] fişek gibi
rasend machen {v} süratlendirmek
rasend schnell {adj} çok süratli
rasend sein {v} süratli olmak
das Rasendach {sub} {n} çim çatı
rasende hızlı giden
rasende Begeisterung {sub} {f} şiddetli coşku
rasende Kopfschmerzen {sub} {pl} çıldırtıcı baş ağrısı
rasende Kopfschmerzen {sub} {pl} şiddetli baş ağrısı
rasende Leidenschaft {sub} {f} şiddetli ilgi
rasende Schmerzen {sub} {pl} dayanılmaz ağrılar
rasende Wut {sub} {f} müthiş öfke
die Rasendecke {sub} {f} çim tavan
die Rasendecken {sub} {pl} çim tavanlar
rasende Hormone {sub} {pl} kontrol edilemeyen hormonlar
rasende Hormone {sub} {pl} hormonların aşırı yükselmesi
rasender Kopfschmerz {sub} {m} şiddetli baş ağrısı
abgedroschene Phrase {sub} {f} basmakalıp deyim
die Acetylcholinesterase {sub} {f} asetilkolinesteraz
die Acetylesterase {sub} {f} bir enzim
die Ackerfräse {sub} {f} tarla frezesi
die Acyltransferase {sub} {f} asil transportu
die Ausklinkfräse {sub} {f} hafiften açma frezesi
die Bodenfräse {sub} {f} döner bıçaklı motorlu kultivatör
die Bodenfräse {sub} {f} toprak işleme makinesi
die Bohrfräse {sub} {f} delici frese
die Desaturase {sub} {f} bir çeşit enzim
Doyen Fräse {sub} {m} [Medizin] mil şeklinde tıpta kullanılan freze
die Drängrabenfräse {sub} {f} drenaj kanalı frezesi
die Esterase {sub} {f} [Chemie] ester oluşumu
die Fräse {sub} {f} freze bıçağı yuvası
die Gartenfräse {sub} {f} bahçe frezesi
die Gegenlauffräse {sub} {f} [Bodenfräse] karşı dönmeli freze
die Gleichlauffräse {sub} {f} [Bodenfräse] saat yönünde işleyen freze
die Grabenfräse {sub} {f} kazı frezesi
die Hackfräse {sub} {f} [Bodenfräse] toprak ferzesi
die Heckfräse {sub} {f} bahçe çit fresesi
hohle Phrase {sub} {f} boş laf
die Hohlfräse {sub} {f} oyuk freze
ich brauche die Übersetzung der ganzen Phrase tüm deyimin tercümesine ihtiyacım var
der Kastenfräse {sub} {m} kutu frezesi
konventionelle Phrase {sub} {f} klasik deyim
die Kugelfräse {sub} {f} küre şeklinde freze
0.004s