25 direkte Treffer gefunden für: kırış


77 indirekte Treffer gefunden für: kırış

Deutsch Türkisch
abhauen {v} {ugs.} kirişi kımak
Antifalten- kırışıklığa karşı-
aufreizen {v} [reizte auf, hat aufgereizt] kırıştırmak
die Aufreizung {sub} {f} kırıştırma
ausstreichen {v} [strich aus, hat ausgestrichen] kırışıklıklarını gidermek
die Balken {sub} {pl} kirişler
der Balkenabstand {sub} {m} kiriş mesafesi
das Balkenauflager {sub} {n} kiriş mesnedi
die Balkenbewegung {sub} {f} kiriş hareketi
der Balkenbock {sub} {m} kiriş sehpası
die Balkenbrücke {sub} {f} kirişli köprü
die Balkenbucht {sub} {f} kiriş bölmesi
der Balkencode {sub} {m} kiriş kodu
der Balkencodeleser {sub} {m} kiriş kodu okuyucu
die Balkendecke {sub} {f} kirişli aralıklı tavan
die Balkenende {sub} {f} kiriş ucu
die Balkenhöhe {sub} {f} kiriş yüksekliği
die Balkenkonstruktion {sub} {f} kirişli tasarım
der Balkenkopf {sub} {m} kiriş kafası
balkenlose Decke {sub} {f} kirişsiz tavan
der Balkenplan {sub} {m} kiriş planı
der Balkenrost {sub} {m} kiriş ızgarası
die Balkenschalung {sub} {f} kiriş kabuğu
die Balkenschleppe {sub} {f} kiriş kuyruğu
die Balkenverbindung {sub} {f} kirişli bağlantı
besaitet {adj} kiriş takılmış
beuteln {v} [beutelte, hat gebeutelt] kırışmak
Durchbiegung eines Balkens {sub} {f} kirişin bel vermesi
durchfurcht [ugs.: Adj.] kırışmış
durchfurcht [ugs.: Adj.] kırışık
durchziehen {v} [ich zog durch, ich habe durchgezogen] kiriş koymak
die Durchziehung {sub} {f} kiriş koyma
eingelassenes Schloss {sub} {n} kiriş kilidi
einkrauseln {v} kırışıklık oluşturmak
die Einkräuselung {sub} {f} kırışıklık
der Einlagenstoß {sub} {m} kiriş eklemesi
die Fachwerkbrücke {sub} {f} kirişli köprü
die Falte {sub} {f} [auf der Stirn etc.] kırışıklık
die Falte {sub} {f} [in Haut] kırışık
Falten ausbügeln kırışıklıkları ütüyle düzlemek
Falten werfen {v} [sich bauschen] kırışmak
Falten ziehen {v} kırışıklık vermek
die Faltenbildung {sub} {f} kırışıklık oluşması
faltenfrei {adj} kırışıksız
das Faltengesicht {sub} {n} kırışık yüz
die Faltenglättung {sub} {f} kırışık giderme
die Faltenhaut {sub} {f} kırışık deri
faltenlos {adj} kırışıksız
der Faltenstreifen {sub} {m} kırışıklık izi
faltiger Rand {sub} {m} kırışık kenar
die Faltigkeit {sub} {f} kırışıklılık
der Abfangträger {sub} {m} tutucu kiriş
der Architrav {sub} {m} ana kiriş
armierter Balken {sub} {m} çatkılı kiriş
armierter Träger {sub} {m} çatkılı kiriş
der Aufschrei {sub} {m} haykırış
die Auslegerfeder {sub} {f} serbest kiriş
der Ausruf {sub} {m} [kurze, laute Äußerung als Ausdruck einer Gemütsbewegung] haykırış
der Außenträger {sub} {m} dıştan kiriş
das Bälkchen {sub} {n} küçük kiriş
der Balken {sub} {m} ağaç kiriş
die Balkenzeile {sub} {f} sıralı kiriş
der Betonbalken {sub} {m} beton kiriş
der Blechträger {sub} {m} sac kiriş
brüllender Schrei {sub} {m} yüksek sesle haykırış
der Dippelbaum {sub} {m} çapraz kiriş
die Drahtsaite {sub} {f} tel kiriş
der Eisenträger {sub} {m} demir kiriş
elastisch gebetteter Balken elastik tespit edilmiş kiriş
der Fachwerkbalken {sub} {m} çatkılı kiriş
die Fachwerkrippe {sub} {f} profil kiriş
freitragender Balken {sub} {m} kendi kendini taşıyan kiriş
der Freiträger {sub} {m} serbest kiriş
der Freiträger {sub} {m} çıkma kiriş
das Gegröle {sub} {n} haykırış
gekrümmter Balken {sub} {m} kemer kiriş
gelochter Träger {sub} {m} delikli kiriş
0.005s