Keine direkten Treffer gefunden für: büyük k

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: büyük k

Deutsch Türkisch
die Abzugshechel {sub} {f} büyük keten tarağı
die Agakröte {sub} {f} büyük kaplumbağa
das Aviarium {sub} {n} büyük k evi
der Beidhänder {sub} {m} büyük kılıç
Berichtssystem für größere Unfälle {sub} {n} büyük kazalar için rapolama sistemi
beträchtliche Gewinne {sub} {pl} büyük kazançlar
beträchtliche Kursanstiege {sub} {pl} büyük kur artışları
beträchtliche Kurssteigerungen {sub} {pl} büyük kur yükselmeleri
beträchtlicher Gewinn {sub} {m} büyük kazanç
beträchtlicher Verlust {sub} {m} büyük kayıp
bittere Not {sub} {f} büyük kıtlık
bittere Nöte {sub} {pl} büyük kıtlıklar
die Botten {sub} {f} {ugs.} [bes. nordd.] büyük kaba ayakkabı
der Brachvogel {sub} {m} büyük kervan çulluğu
der Brummi {sub} {m} büyük kamyon
der Container {sub} {m} büyük kap
die Dachgesellschaft {sub} {f} büyük kuruluş
der Drosselrohrsänger {sub} {m} [Singvogel: Acrocephalus arundinaceus] Büyük kamışçın [Ötücü kuş]
einen heiligen Schrecken bekommen {v} büyük korkuya kapılmak
einen schweren Verlust riskieren {v} büyük kayba uğrama riskine girmek
Erlebnis von großer Tragweite büyük kapsamlı serüvenler
es hat gewaltig gekracht [ugs.: Streit gegeben] büyük kavga vardı
der Fahlbürzel-Steinschmätzer {sub} {m} [Oenanthe moesta] Büyük kızılca kuyrukkakan
der Fahlbürzelschmätzer {sub} {m} [Oenanthe moesta] Büyük kızılca kuyrukkakan
fette Gewinne {sub} {pl} büyük kazançlar
das Folio {sub} {n} büyük kâğıt
das Folioband {sub} {n} büyük kâğıt şerit
das Folioblatt {sub} {n} büyük kâğıt yaprak
die Folioblätter {sub} {pl} büyük kâğıt yapraklar
das Foliopapier {sub} {n} büyük kâğıt levha
die Gaue {sub} {pl} [österr.] büyük kapsamlı bölge
gewaltige Kraft {sub} {f} büyük kuvvet
das Gros {sub} {n} büyük kısım
großbogig {adj} büyük kavisli
der Großcousin {sub} {m} [Cousin des Vaters der Mutter] büyük kuzen
große Angst {sub} {f} büyük korku
große Erleichterung {sub} {f} büyük kolaylık
große Haie - kleine Fische {sub} {pl} büyük köpek balıkları küçük balıklar
große Kammer {sub} {f} büyük kabin
große Kampagne {sub} {f} büyük kampanya
große Kapazität {sub} {f} büyük kapasite
große Kessel {sub} {pl} büyük kazanlar
große Koalition {sub} {f} büyük koalisyon
große Kraft {sub} {f} büyük kuvvet
große Masse {sub} {f} büyük kütle
große Reden halten {v} büyük konuşma yapmak
große Tür {sub} {f} büyük kapı
große Umarmung {sub} {f} büyük kucaklaşma
große Verdienste {sub} {pl} büyük kazançlar
große Verluste erleiden {v} büyük kayıplara uğramak
große Worte {sub} {pl} büyük kelimeler
0.004s