15 direkte Treffer gefunden für: Bulle


57 indirekte Treffer gefunden für: Bulle

Deutsch Türkisch
die Bullen {sub} {pl} {ugs.} [Polizei] polis
die Bullen {sub} {pl} {ugs.} [Polizisten] polisler
Bullen hetzen {v} polisleri kışkırtmak
Bullen zur künstlichen Besamung {sub} {pl} suni döllenmiş danalar
bullenartig {adj} boğaya benzer
der Bullenbeißer {sub} {m} [Bulldogge] buldog köpeği
der Bullenbeißer {sub} {m} {ugs.} [unfreundlicher Mensch] nezaketsiz insan
die Bullenhitze {sub} {f} aşırı sıcak
die Bullenhitze {sub} {f} bunaltıcı sıcak
die Bullenhitze {sub} {f} kavurucu sıcak
die Bullenhitze {sub} {f} kızgın sıcak
die Bullenhoden {sub} {pl} boğa hayaları
die Bullenhoden {sub} {pl} boğa taşakları
das Bullenkalb {sub} {n} erkek dana
der Bullenmarkt {sub} {m} hayvan pazarı
die Bullenprüfstation {sub} {f} boğa kontrol istasyonu
bullenstark {adj} {ugs.} çok güçlü
bullenstark {adj} boğa gibi güçlü
die Bullenstation {sub} {f} boğa istasyonu
das Bullerbü {sub} {n} İsveç'te kırsal hayatı ve kültürü temsil eden ve adını Astrid Lindgren`in meşhur kitabı
bullerig {adj} siniri tepesinde
bullerig {adj} çok sinirli
bullerig {adj} öfkesi burnunda
der Bullerofen {sub} {m} soba
der Bullerofen {sub} {m} şömine sobası
bullern {v} [bullerte, hat gebullert] azarlamak
bullern {v} [bullerte, hat gebullert] bağırıp çağırmak
bullern {v} [bullerte, hat gebullert] fıkırdamak
bullern {v} [bullerte, hat gebullert] gümbürdemek
bullern {v} [bullerte, hat gebullert] gürül gürül ses çıkarmak
bullern {v} [bullerte, hat gebullert] gürültü etmek
bullern {v} [bullerte, hat gebullert] küfretmek
bullern {v} [Feuer] ses çıkararak yanmak
bullern {v} {ugs.} [kochende Flüssigkeit] fokurdamak
die Bulletin {sub} {f} bülten
das Bulletin {sub} {n} bülten
das Bulletin {sub} {n} duyuru
das Bulletin {sub} {n} günlük emir
das Bulletin {sub} {n} haber
das Bulletin {sub} {n} sağlık raporu
die Bulletins {sub} {pl} bültenler
die Bannbulle {sub} {f} [katholisch] Papa`nın aforoz emri
die Bannbulle {sub} {f} aforoz fermanı
die Bannbulle {sub} {f} aforozname
der Elefantenbulle {sub} {m} erkek fil
der Elitebulle {sub} {m} seçkin dana
der Fleischbulle {sub} {m} etlik dana
guter Bulle, böser Bulle {ugs.} iyi polis, kötü polis
die Jungbulle {sub} {f} genç boğa
die Jungbulle {sub} {f} tosun
die Jungbulle {sub} {f} yeni yetme boğa
der Kuchenbulle {sub} {m} [Militär] mutfak görevlisi
der Mastbulle {sub} {m} [gemästet] besi boğası
päpstliche Bulle [Religion] Papa’nın fermanı
der Scheißbulle {sub} {m} [vulg.] boktan polis
wie ein Bulle dana gibi
der Zuchtbulle {sub} {m} [Zoologie] damızlık boğa
0.004s