auf etwas einflippen
{v}
|
(bir şeye) bayılmak
|
|
auf etwas einflippen
{v}
|
(bir şeyi) beğenmek
|
|
auf etwas einflippen
{v}
|
(bir şeyi) çok hoş bulmak
|
|
die
Änderungsklausel
{sub}
{f}
|
(bir sözleşmenin) değişiklik maddesi
|
|
die
Änderungsklausel
{sub}
{f}
|
(bir sözleşmenin) değişiklik(le ilgili) hükmü
|
|
Bedacht nehmen
{v}
|
(bir şeye) riayet etmek
|
|
die
Bedachtnahme
{sub}
{f}
|
(bir şeye) riayet etme
|
|
bedürfen
{v}
|
(bir şeye) ihtiyacı olmak
|
|
befehden
{v}
|
(bir şeye) savaş açmak
|
|
befehden
{v}
|
(bir şeyle) mücadele etmek
|
|
befehden
{v}
|
(bir şeyle) savaşmak
|
|
befleißigen
{v}
[sich]
|
(bir şey için) gayret etmek
|
|
befragen
{v}
|
(bir şey hakkında) bilgi istemek
|
|
befürchten
{v}
[befürchtete, hat befürchtet]
|
(bir şeyden) endişe etmek
|
|
befürworten
{v}
[befürwortete, hat befürwortet]
|
(bir şeyin) lehinde olmak
|
|
die
Befürwortung
{sub}
{f}
|
(bir şeye) lehte bulunma
|
|
begehren
{v}
[begehrte, hat begehrt]
|
(bir şeyde) gözü olmak
|
|
begehren
{v}
[begehrte, hat begehrt]
|
(bir şeye) göz dikmek
|
|
begnügen
{v}
[mit]
|
(bir şeyle) yetinmek
|
|
begriffen
{v}
[in]
|
(bir şeyle) meşgul olmak
|
|
behaftet
|
(bir şeye) girmiş
|
|
behaftet
|
(bir şeye) tutulmuş
|
|
behaftet
|
(bir şeye) yakalanmış
|
|
behelfen
{v}
|
(bir şey için) çare bulmak
|
|
beherzigen
{v}
[beherzigte, hat beherzigt]
|
(bir şeye) sıkı sıkıya sarılmak
|
|
behängen
{v}
[behing, hat behangen]
|
(bir şeyi) asmak
|
|
die
Beiordnung
{sub}
{f}
|
(bir şeyin) yanına koyma
|
|
belachen
{v}
[belachte, hat belacht]
|
(bir şeye) gülmek
|
|
bepolstern
{v}
|
(bir şeyin içini) pamuk vs. ile doldurmak
|
|
beruhen
{v}
[auf]
|
(bir şeyden) ileri gelmek
|
|
beruhen
{v}
[auf]
|
(bir şeye) bağlı olmak
|
|
beruhen
{v}
[auf]
|
(bir şeye) dayanmak
|
|
besaiten
{v}
|
(bir şeye) kiriş takmak
|
|
beschreiten
{v}
|
(bir şeye) girişmek
|
|
beschönigen
{v}
|
(bir şeyi) olduğundan daha güzel göstermek
|
|
die
Beschönigung
{sub}
{f}
|
(bir şeyi) olduğundan daha güzel gösterme
|
|
bestecken
{v}
|
(bir şeyi) dik olarak koymak
|
|
bestecken
{v}
[etwas mit etwas]
|
(bir şeye bir şey) takmak
|
|
bewandert sein in etwas
{v}
|
(bir şey hakkında) bilgi sahibi olmak
|
|
bibbern vor etwas
|
(bir şeyden) korkmak
|
|
blanchieren
{v}
|
(bir şeyi) kaynar suya atmak
|
|
die
Bordierung
{sub}
{f}
|
(bir şeyin) kenarına şerit dikme
|
|
breitschlagen lassen
{v}
|
(bir şeye) ikna olmak
|
|
bördeln
|
(bir şeyin) kenarını bastırmak
|
|
darauf gehen
{v}
|
(bir şeyin) üstüne gitmek
|
|
der
Deponent
{sub}
{m}
|
(bir şeyi) saklanması için emanete veren
|
|
die
Desoxidation
{sub}
{f}
|
(bir şeydeki) oksijenin giderilmesi
|
|
dislozieren
{v}
[ich dislozierte, ich habe disloziert]
|
(bir şeyi) nakletmek
|
|
drankommen
{v}
{ugs.}
|
(bir şeye) erişmek
|
|
drankommen
{v}
{ugs.}
|
(bir şeye) yetişmek
|
|
dranmachen
{v}
[sich]
|
(bir şeye) girişmek
|
|