6 direkte Treffer gefunden für: ışıklı


64 indirekte Treffer gefunden für: ışıklı

Deutsch Türkisch
Auflage für Lichtschranke {sub} {f} ışıklı bariyer mesnedi
ausgeleuchtete Gleistafel {sub} {f} ışıklı demiryolu tablosu
beleuchtet sein {v} ışıklı olmak
beleuchtete Anzeige {sub} {f} ışıklı gösterge
beleuchtete Skala {sub} {f} ışıklı ölçek
beleuchteter Druckknopf {sub} {m} ışıklı basma düğmesi
beleuchteter Spiegel {sub} {m} ışıklı ayna
beleuchteter Springbrunnen {sub} {pl} ışıklı fıskiye
beleuchteter Windanzeiger {sub} {m} ışıklı rüzgâr istikameti göstergesi
Beleuchteter Windrichtungsanzeiger {sub} {m} ışıklı rüzgâr istikameti göstergesi
blendend hell {adj} ışıklı aydınlık
der Cursor {sub} {m} ışıklı gösterge
Cursor ausblenden {v} ışıklı göstergeyi söndürmek
das Dachfenster {sub} {n} ışıklık
der Eierprüfer {sub} {m} ışıklı yumurta kontrol aleti
die Eierprüfung {sub} {f} ışıklı yumurta kontrolu
erdleuchtete Landebahn {sub} {f} ışıklı iniş rampası
die Fußgängerampel {sub} {f} ışıklı yaya geçidi
die Gleisleuchttafel {sub} {f} ışıklı hat diyagramı
hell brennen {v} ışıklı yanmak
die Helligkeit {sub} {f} ışıklı olma
die Helligkeit {sub} {f} ışıklılık
die Helligkeitsmodulation {sub} {f} ışıklılık modülâsyonu
die Helligkeitsregelung {sub} {f} ışıklılık ayarlaması
der Helligkeitsregler {sub} {m} ışıklılık ayarlayıcı
das Helligkeitssteuergerät {sub} {n} ışıklılık ayarlayıcı suni
der Helligkeitswert {sub} {m} ışıklılık değeri
die Helligkeitsänderung {sub} {f} ışıklılık değişmesi
hellleuchtende Lampe {sub} {f} ışıklı lamba
das Leuchtanweisungsschild {sub} {n} ışıklı tabela
die Leuchtanzeige {sub} {f} ışıklı gösterge
Leuchtbake [bei Schiff und Bahn] ışıklı radyofar
die Leuchtbake {sub} {f} [Verkehr] ışıklı işaret
das Leuchtbild {sub} {n} ışıklı resim
das Leuchtbild {sub} {n} ışıklı yazı
der Leuchtbildkondensator {sub} {m} ışıklı resim kondansatörü
die Leuchtboje {sub} {f} [Verkehr] ışıklı şamandıra
die Leuchtboje {sub} {f} ışıklı şamandıra
die Leuchtbox {sub} {f} ışıklı kutu
die Leuchtdecke {sub} {f} ışıklı örtü
die Leuchtdichte {sub} {f} ışıklılık
der Leuchtdichtemesser {sub} {m} ışıklılık ölçer
die Leuchte {sub} {f} ışıklık
die Leuchtfarbe {sub} {f} ışıklı boya
die Leuchtfläche {sub} {f} ışıklı satıh
die Leuchtfolien {sub} {pl} ışıklı levhalar
der Leuchtkompass {sub} {m} ışıklı pusula
der Leuchtkörper {sub} {m} ışıklı element
der Leuchtkörper {sub} {m} ışıklı gövde
der Leuchtkörper {sub} {m} ışıklı madde
der Leuchtkörper {sub} {m} ışıklı parçacık
adrett [gepflegt] yakışıklı
anlagenbezogen {adj} yatırım ilişikli
blond gelockt {adj} sarışın kıvrışıklı
brillant {adj} yakışıklı
erleuchtet [hell~] bol ışıklı
gedämpft beleuchtet kısık ışıklı
geriffelt kırışıklı
gerippt {adj} kırışıklı
hell erleuchtet {adj} bol ışıklı
irrlichtern [selten] yanıltıcı ışıklı
lichtstark {adj} çok ışıklı
schwach beleuchtet {adj} zayıf ışıklı
wettergegerbt [Haut] güneşte çok bronzlaşmış ve kırışıklı
0.004s