Ablieferungspflicht von Nahrungsmitteln
{sub}
{f}
|
yiyecek maddelerinin teslim görevi
|
|
abspeisen
{v}
|
yiyip bitirmek
|
|
abspeisend
{adj}
|
yiyen
|
|
abäsen
{v}
[Wild]
|
yiyip bitirmek
|
|
das
Alimentarius
{sub}
{n}
|
yiyecek maddeleri emniyetine ait deyim grubu
|
|
anessen
{v}
[aß an, hat angegessen]
|
yiyip doymak
|
|
Anlagen und Maschinen für Lebensmittelindustrie
{sub}
{pl}
|
yiyecek maddeleri endüstrisi için tesis ve makineler
|
|
auf die Suche nach Futter und Wasser wanderten die Tiere in die Nähe des Dorfes
|
yiyecek içecek aramak için hayvanlar köy yakınına gitmişlerdi
|
|
aufessen
{v}
[aß auf, hat aufgegessen]
|
yiyip bitirmek
|
|
aufzehren
{v}
[zehrte auf, hat aufgezehrt]
|
yiyerek hepsini bitirmek
|
|
aufzehrend
{adj}
|
yiyerek hepsini bitiren
|
|
ausessen
{v}
|
yiyip bitirmek
|
|
ausfressen
{v}
[fraß aus, hat aufgefressen]
|
yiyip bitirmek
|
|
ausfressen
{v}
[Tier]
|
yiyip bitirmek
|
|
ausfressend
{adj}
|
yiyip bitiren
|
|
aushülsen
{v}
[hülste aus, hat ausgehülst]
|
yiyecek kabuğunu soymak
|
|
Ausschuss für Nahrungsmittelhilfe
{sub}
{m}
|
yiyecek yardım mkomisyonu
|
|
beim Lebensmittelhändler
|
yiyecek maddeleri dükkânında
|
|
die
Beköstigung
{sub}
{f}
|
yiyecek
|
|
beliefern
{v}
[belieferte, hat beliefert]
|
yiyecek vermek
|
|
bestechlich
{adj}
|
yiyici
|
|
die
Bestechlichkeit
{sub}
{f}
|
yiyicilik
|
|
bewirten
{v}
[bewirtete, hat bewirtet]
|
yiyecek ikram etmek
|
|
brühen
{v}
|
yiyecek haşlamak
|
|
Direktion Lebensmittelschutz
{sub}
{f}
|
yiyecek maddelerini koruma müdürlüğü
|
|
durch Lebensmittel übertragene Krankheiten
{sub}
{pl}
|
yiyeceklerle bulaşan hastalıklar
|
|
durchbringen
{v}
[ich brachte durch, ich habe durchgebracht]
|
yiyip bitirmek
|
|
die
Dysphagie
{sub}
{f}
[Med.]
|
yiyeceği çiğneyip yutma işindeki zorluk
|
|
einnehmen
{v}
[Tee, Mahlzeit]
|
yiyecek icecek almak
|
|
der
Ernährungsaufwand
{sub}
{m}
|
yiyecek giderleri
|
|
die
Ernährungswirtschaft
{sub}
{f}
|
yiyecek içecek sanayii
|
|
essen und trinken
|
yiyip içmek
|
|
essend
{adj}
|
yiyen
|
|
die
Essware
{sub}
{f}
|
yiyecek
|
|
die
Esswaren
{sub}
{pl}
|
yiyecekler
|
|
die
Esßwaren
{sub}
{pl}
[alt]
|
yiyecekler
|
|
Faserstoffe in Nahrungsmitteln
{sub}
{pl}
|
yiyecek maddelerinde elyaflı maddeler
|
|
die
Fressalien
{sub}
{pl}
{ugs.}
|
yiyecekler
|
|
die
Fressalien
{sub}
{pl}
{ugs.}
|
yiyecek maddeler
|
|
fressend
{adj}
|
yiyici
|
|
frisst
[er, sie, es~]
|
yiyor
|
|
furagieren
{v}
|
yiyecek sağlamak
|
|
furagieren
{v}
|
yiyecek temin etmek
|
|
futtern
{v}
{ugs.}
|
yiyecek tıkınmak
|
|
gastronomisch
{adj}
|
yiyip içmekle ilgili
|
|
Haltbarmachung von Nahrungsmitteln
{sub}
{f}
|
yiyecekleri dayanıklı yapma
|
|
ich esse
|
yiyorum
|
|
ich habe eine Lebensmittelvergiftung
|
yiyyecekten zehirlendim
|
|
ihr esst
|
yiyorsunuz
|
|
in der Nahrung enthaltener Schadstoff
|
yiyecekte olan zararlı madde
|
|
ingestieren
{v}
|
yiyecek almak
|
|