Keine direkten Treffer gefunden für: yiy

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: yiy

Deutsch Türkisch
Ablieferungspflicht von Nahrungsmitteln {sub} {f} yiyecek maddelerinin teslim görevi
abspeisen {v} yiyip bitirmek
abspeisend {adj} yiyen
abäsen {v} [Wild] yiyip bitirmek
das Alimentarius {sub} {n} yiyecek maddeleri emniyetine ait deyim grubu
anessen {v} [ an, hat angegessen] yiyip doymak
Anlagen und Maschinen für Lebensmittelindustrie {sub} {pl} yiyecek maddeleri endüstrisi için tesis ve makineler
auf die Suche nach Futter und Wasser wanderten die Tiere in die Nähe des Dorfes yiyecek içecek aramak için hayvanlar köy yakınına gitmişlerdi
aufessen {v} [ auf, hat aufgegessen] yiyip bitirmek
aufzehren {v} [zehrte auf, hat aufgezehrt] yiyerek hepsini bitirmek
aufzehrend {adj} yiyerek hepsini bitiren
ausessen {v} yiyip bitirmek
ausfressen {v} [fraß aus, hat aufgefressen] yiyip bitirmek
ausfressen {v} [Tier] yiyip bitirmek
ausfressend {adj} yiyip bitiren
aushülsen {v} [hülste aus, hat ausgehülst] yiyecek kabuğunu soymak
Ausschuss für Nahrungsmittelhilfe {sub} {m} yiyecek yardım mkomisyonu
beim Lebensmittelhändler yiyecek maddeleri dükkânında
die Beköstigung {sub} {f} yiyecek
beliefern {v} [belieferte, hat beliefert] yiyecek vermek
bestechlich {adj} yiyici
die Bestechlichkeit {sub} {f} yiyicilik
bewirten {v} [bewirtete, hat bewirtet] yiyecek ikram etmek
brühen {v} yiyecek haşlamak
Direktion Lebensmittelschutz {sub} {f} yiyecek maddelerini koruma müdürlüğü
durch Lebensmittel übertragene Krankheiten {sub} {pl} yiyeceklerle bulaşan hastalıklar
durchbringen {v} [ich brachte durch, ich habe durchgebracht] yiyip bitirmek
die Dysphagie {sub} {f} [Med.] yiyeceği çiğneyip yutma işindeki zorluk
einnehmen {v} [Tee, Mahlzeit] yiyecek icecek almak
der Ernährungsaufwand {sub} {m} yiyecek giderleri
die Ernährungswirtschaft {sub} {f} yiyecek içecek sanayii
essen und trinken yiyip içmek
essend {adj} yiyen
die Essware {sub} {f} yiyecek
die Esswaren {sub} {pl} yiyecekler
die Esßwaren {sub} {pl} [alt] yiyecekler
Faserstoffe in Nahrungsmitteln {sub} {pl} yiyecek maddelerinde elyaflı maddeler
die Fressalien {sub} {pl} {ugs.} yiyecekler
die Fressalien {sub} {pl} {ugs.} yiyecek maddeler
fressend {adj} yiyici
frisst [er, sie, es~] yiyor
furagieren {v} yiyecek sağlamak
furagieren {v} yiyecek temin etmek
futtern {v} {ugs.} yiyecek tıkınmak
gastronomisch {adj} yiyip içmekle ilgili
Haltbarmachung von Nahrungsmitteln {sub} {f} yiyecekleri dayanıklı yapma
ich esse yiyorum
ich habe eine Lebensmittelvergiftung yiyyecekten zehirlendim
ihr esst yiyorsunuz
in der Nahrung enthaltener Schadstoff yiyecekte olan zararlı madde
ingestieren {v} yiyecek almak
0.003s