6 direkte Treffer gefunden für: yaşlanma


49 indirekte Treffer gefunden für: yaşlanma

Deutsch Türkisch
alt werden {v} yaşlanmak
altern {v} [alterte, ist gealtert] yaşlanmak
der Alternsforscher {sub} {m} yaşlanma inceleyen kişi
die Alternsforschung {sub} {f} yaşlanma araştırma
die Alterungserscheinungen {sub} {pl} yaşlanma belirtileri
die Alterungsgeschwindigkeit {sub} {f} yaşlanma hızı
der Alterungsprozess {sub} {m} yaşlanma süreci
anlehnen {v} [lehnte an, hat angelehnt] yaslanmak
anlehnen {v} [sich] yaslanmak
die Anti-Aging-Wirkstoffe {sub} {pl} yaşlanmaya karşı etkili maddeler
das Auflager {sub} {n} yaslanma altlığı
auflehnen {v} [sich] yaslanmak
älter werden yaşlanmak
ältlich {adj} yaşlanmaya başlamış
der Zahn der Zeit [die Zerstörungskraft des Alterns] yaşlanmanın tahrip etme gücü
der Zahn der Zeit [die Zerstörungskraft des Alterns macht sich bemerkbar] yaşlanmanın tahribatı belli oluyor
Folgen der Überalterung {sub} {pl} yaşlanmanın sonuçları
gegen Alterserscheinungen yaşlanma belirtilerine karşı
grau werden {v} yaşlanmak
Immunsystem bei der Alterung {sub} {n} yaşlanmada bağışıklı sistemi
Immunsystem und Alterungsprozess {sub} {n} yaşlanma ve bağışıklı sistemi
in die Jahre kommen {v} yaşlanmak
in die Jahre kommen {v} yaşlanmaya başlamak
lehnen {v} [sich ~] yaslanmak
nass werden {v} [Augen] yaşlanmak
nicht alternd [Mensch] yaşlanmayan
sich anlehnen yaslanmak
sich aufstützen yaslanmak
sich lehnen {v} yaslanmak
sich stützen {v} yaslanmak
stützen {v} [sich ~] yaslanmak
verblühen {v} [Naturwissenschaft: verblühte, ist verblüht] yaşlanmak
vergreisen {v} [Naturwissenschaft] yaşlanmak
verkalken {v} [Med.: verkalkte, ist verkalkt] yaşlanmak
aktives Altern aktif yaşlanma
Altern im Gehirn {sub} {n} beyinde yaşlanma
Alterung, künstliche - {sub} {f} yapay yaşlanma
die Anaklise {sub} {f} duygusal olarak bir başka kişiya yaslanma
Biologisches Alter {sub} {n} biyolojik yaşlanma
Biologisches Alter {sub} {n} dirimsel yaşlanma
gesellschaftliche Alterung {sub} {f} toplumsal yaşlanma
die Kurzzeitalterung {sub} {f} kısa zamanda yaşlanma
magnetische Alterung {sub} {f} manyetik yaşlanma
Senilitas praecox {sub} {f} erken yaşlanma
technische Veralterung {sub} {f} teknik açıdan yaşlanma
das Voraltern {sub} {n} zamanı gelmeden yaşlanma
die Voralterung {sub} {f} zamanından önce yaşlanma
vorzeitige Alterung {sub} {f} erken yaşlanma
das Zurücklehnen {sub} {n} arkasına yaslanma
0.003s