6 direkte Treffer gefunden für: sud


53 indirekte Treffer gefunden für: sud

Deutsch Türkisch
abgebraust {adj} sudan geçmiş
abgedroschene Ausrede {sub} {f} sudan bahane
abgeschreckt suda tavlanmış
abgeschreckt werden {v} suda tavlamış olmak
abgeschreckter Stahl {sub} {m} suda tavlanmış çelik
abgeschreckter und angelassener Stahl {sub} {m} suda tavlanmış ve ısıtılan çelik
abgewichen suda yumşatıp çözülmüş
ablöschen {v} suda sertleştirmek
absaufen {v} [soff ab, ist abgesoffen] suda boğulmak
abschrecken {v} [härten: schreckte ab, hat abgeschreckt] suda sertleştirmek
abschwimmen {v} suda akıntıya kapılıp sürüklenmek
abspülen {v} [spülte ab, hat abgespült] suda yıkamak
das Albumin {sub} {n} suda çözülen basit protein türü
die Algodystrophie {sub} {f} Sudeck atrofisi
das Aquajogging {sub} {n} suda koşma
auf das Wasser platschen suda çapıldamak
auf dem Wasser suda
auffischen [Gegenstand] sudan çıkarmak
auffischen [Schiffbrüchige] sudan çıkarıp kurtarmak
auffischen {v} sudan çıkarmak
auflösen {v} [löste auf, hat aufgelöst] suda eritmek
aus dem Wasser heben sudan çıkarmak
ausspülen {v} [spülte aus, hat ausgespült] sudan geçirmek
das Ätznatron {sub} {n} sudkostik
die Ätznatronlauge {sub} {f} sudkostik lavgası
das Bergegeld {sub} {n} sudan veya toprak altından kurtarılan mallar için alınan ücret
der Bergelohn {sub} {m} sudan veya toprak altından kurtarılan mallar için alınan ücret
die Bergung {sub} {f} sudan veya toprak altından can ve mal kurtarma
das Bergungsgut {sub} {n} sudan veya toprak altından kurtarılan mal
der Bergungslohn {sub} {m} sudan veya toprak altından kurtarılan mallar için alınan ücret
blauer Montag sudan bahane ile işten kaçılan pazartesi
das Brausenpulver {sub} {n} suda eriyen toz halinde meyve tozu
die Brausetablette {sub} {f} suda eriyen tablet
die Brausetablette {sub} {f} suda köpüren tablet
Demokratische Republik Sudan {sub} {f} Sudan Demokratik Cumhuriyeti
die Drainage {sub} {f} sudan arıtma
der Drainagegraben {sub} {m} sudan arıtma kuyusu
die Dränage {sub} {f} sudan arıtma
der Dränagegraben {sub} {m} sudan arıtma kuyusu
eine abgedroschene Ausrede sudan bahane
eine banale Ausrede sudan bahane
Entnahme von Wasser {sub} {f} sudan numune alma
die Entwässerungsleitung {sub} {f} sudan arındırma hattı
das Entwässerungsnetz {sub} {n} sudan arındırma şebekesi
das Entwässerungssystem {sub} {n} sudan arıtma sistemi
das Eritrea {sub} {n} Sudan sınırında bir Ülke Eritre
ertrank [er, sie, es~] suda boğulmuştu
das Ertrinken {sub} {n} suda boğulma
ertrinken {v} suda boğulmak
ertrinkend {adj} suda boğulan
die Ertrinkende {sub} {pl} suda boğulanlar
der Absud {sub} {m} şifalı bitkileri bir arada suyla kaynatma
der Weißzuckersud {sub} {m} beyaz şeker pişirimi
0.003s