Keine direkten Treffer gefunden für: etrafı

Deutsch Türkisch

54 indirekte Treffer gefunden für: etrafı

Deutsch Türkisch
abzäunen {v} [zäunte ab, hat abgezäunt] etrafı çitle ayırmak
anschwärmen [schwärmerisch verehren] etrafında dört dolanmak
ausgefranst {adj} etrafı saçaklı dokunmuş kumaş
ausgefranste Kleidung {sub} {f} etrafı saçaklı dokunmuş kumaş
ausgefranste Kleidung {sub} {f} etrafı saçaklanmış kumaş
ausspionieren {v} etrafı kolaçan etmek
belagern {v} [figürlich] etrafı sarmak
die Belagerung {sub} {f} etrafı çevirme
der Bergkessel {sub} {m} etrafı dağlarla çevrili ova
bestürmen {v} [bestürmte, habe bestürmt] etrafı sarmak
bestürmt {adj} etrafı sarılmış
bestürmte {adj} etrafı sarılmıştı
der Blumenschmuck {sub} {m} etrafı çiçekle süsleme
darum {adv} [Ort] etrafına
darum {adv} [Ort] etrafında
den Ton angeben [figürlich] etrafına hakim olmak
die Fühler ausstrecken nach ... {v} {ugs.} [seine Umgebung erkunden] etrafı araştırmak
drum {adv} etrafına
drum {adv} etrafında
drum herum etrafında
der Durchblick {sub} {m} etrafı görmeye uygun açık yer
durchbluten {v} [ich blitzte durch, ich habe durchgeblitzt] etrafı kana bulamak
durchschweifen {v} etrafı gezip tozmak
durchwühlen {v} etrafı birbirine katmak
einfassen {v} etrafı çevirmek
einfeuern {v} etrafı ısıtmak
einfrieden {v} etrafına çit çekmek
einfrieden {v} etrafı çitle çevirmek
die Einfriedigung {sub} {f} etrafı çevirme
die Einfriedung {sub} {f} [einer Gemeinde oder eines Hafens] etrafı çitle çevirme
die Einfriedungen {sub} {pl} etrafı çitle çevrili yerler
einfrieren {v} etrafı buz tutmak
einfrieren {v} etrafı buzla kaplanmak
eingekesselt etrafı sarılmış
eingekesselt sein {v} [Soldaten] etrafı sarılmış olmak
einkapseln {v} [ich kapselte ein, ich habe eingekapselt] etrafı kuşatmak
einkapseln {v} [ich kapselte ein, ich habe eingekapselt] etrafı sarmak
das Einkreisen {sub} {n} etrafı çevirme
einkreisen {v} etrafı çevirmek
einmauern {v} etrafına duvar çekmek
einmauernd {adj} etrafına duvar çeken
einnetzen {v} etrafı kapatmak
er strahlt Ruhe auf seine Umgebung aus etrafına sükünet veriyor
die Flechtwerkbekleidung {sub} {f} etrafı çit ile çevirme
Gebäude umgebendes Grundstück {sub} {n} etrafı bina ile çevrili arsa
die Gierachse {sub} {f} etrafında dönme hareketi yapılan dikine eksen
halonierte Augen {sub} {pl} etrafında halkalar oluşmuş gözler
herum {adv} etrafında
herum sein {v} etrafında bulunmak
herumbauen {v} etrafı inşa etmek
herumfließen {v} etrafında akışmak
im Großraum München Münih ve etrafı
die Marktumgebung {sub} {f} pazar etrafı
der Wundrand {sub} {m} yara etrafı
0.004s