1
direkte Treffer gefunden für: atıyor
29
indirekte Treffer gefunden für: atıyor
Deutsch
|
Türkisch
|
|
Ich werfe es weg
|
atıyorum
|
|
ich rate einfach mal
|
atıyorum
|
|
ich rate es einfach mal
|
atıyorum
|
|
Bank schließt
{sub}
{f}
|
banka kapatıyor
|
|
bebrütet
[es~]
|
üreme amaçlı yuvada yatıyor
|
|
beeinträchtigt
[er, sie, es~]
|
aksatıyor
|
|
befeuchtet
[er, sie, es~]
|
ıslatıyor
|
|
bejubelt
[er, sie, es~]
|
sevinç çığlıkları atıyor
|
|
belagert
[er, sie, es~]
|
kuşatıyor
|
|
beleuchtet
[er, sie, es~]
|
aydınlatıyor
|
|
benetzt
[er, sie, es~]
|
ıslatıyor
|
|
bewegt
[er, sie, es~]
|
kımıldatıyor
|
|
bezichtigt
[er, sie, es]
|
iftira atıyor
|
|
bleicht
[er, sie, es~]
|
beyazlatıyor
|
|
bringt hervor
[er, sie, es~]
|
yaratıyor
|
|
brütet
[es~]
|
kuluçkaya yatıyor
|
|
Buch geht gut
{sub}
{n}
|
kitap iyi satıyor
|
|
das erinnert mich an zu Hause
|
bu bana evi hatırlatıyor
|
|
das Herz schlägt
|
kalp atıyor
|
|
diese Bemerkung sagte alles
|
bu söz her şeyi anlatıyor
|
|
diskreditiert
[er, sie, es~]
|
iftira atıyor
|
|
drückt aus
[er, sie, es~]
|
kapatıyor
|
|
durchleuchtet
[er, sie, es~]
|
aydınlatıyor
|
|
enthärtet
[er, sie, es~]
|
yumşatıyor
|
|
enttäuscht
[er, sie, es~]
|
hayal kırıklığına uğratıyor
|
|
Er gibt immer mir die Schuld!
|
suçu hep benim üstüme atıyor
|
|
er liegt auf der Intensivstation
|
yoğun bakımda yatıyor
|
|
er schiebt es immer wieder auf
|
bunu sürekli ortaya atıyor
|
|
Er spuckt große Töne.
{ugs.}
|
bol keseden atıyor
|
|
0.002s
|
|