2 direkte Treffer gefunden für: asır

Deutsch Türkisch
das Jahrhundert {sub} {n} asır
das Säkulum {sub} {n} asır

77 indirekte Treffer gefunden für: asır

Deutsch Türkisch
abstehlen {v} [mit Mühe, List oder Betrug] aşırmak
die Affektiertheit {sub} {f} aşırı heyecanlılık
die Affektlabilität {sub} {f} aşırı duygusallık
die Affengeschwindigkeit {sub} {f} aşırı hız
Affentempo aşırı hız
die Agitiertheit {sub} {f} aşırı hareketlilik
die Agitolali {sub} {f} aşırı hızlı konuşma
die Akorie {sub} {f} aşırı iştah artışı
Al Qaida {sub} {f} aşırı dinci örgüt
der Alkoholmissbrauch {sub} {m} aşırı alkol kullanma
allzu große Nachgiebigkeit {sub} {f} aşırı uysallık
an sich gerissen {ugs.} [er, sie, es hat~] aşırdı
an sich nehmen {v} {ugs.} aşırmak
anmaßen {v} [maßte an, hat angemaßt] aşırı ve aykırı talepte bulunmak
die Arbeitsüberlastung {sub} {f} aşırı yükü
der Atmosphärenüberdruck {sub} {m} aşırı atmosfer basıncı
der Atmosphärenüberdruck {sub} {m} aşırı hava basıncı
die Atrophie {sub} {f} aşırı organ zayıflaması
die Atrophrie {sub} {f} [Med.] aşırı zayıflama
auditorische Überempfindlichkeit {sub} {f} aşırı işitsel hassalık
aufgemotzt aşırı donatılmış
aufglühen {v} [Hass, Neid] aşırı çoğalmak
ausgeben, zu viel- aşırı fazla harcamak
die Ausschreitung {sub} {f} aşırılık
ausufernde Kosten {sub} {pl} aşırı masraflar
äusserste Armut {sub} {f} aşırı yoksulluk
äußerste Abscheulichkeit {sub} {f} aşırı iğrençlik
beiseite bringen {v} {ugs.} aşırmak
beklauen {v} aşırmak
bemausen {v} aşırmak
besabbeln {v} {ugs.} aşırı fazla konuşmak
die Besessenheit {sub} {f} aşırı düşkünlük
bestehlen {v} [bestahl, habe bestohlen] aşırmak
betäubend {adj} aşırı fazla
die Bettsucht {sub} {f} aşırı uyku isteği
der Biersäufer {sub} {m} {ugs.} aşırı bira içen
die Biersäuferin {sub} {f} {ugs.} aşırı bira içen bayan
der Bildungshunger {sub} {m} aşırı eğitim istekliliği
bis zum Bersten gefüllt aşırı dolu
bis zum Bersten gefüllt sein {v} {ugs.} aşırı dolu olmak
bittere Kälte {sub} {f} aşırı soğuklar
der Blitz {sub} {m} aşırılık belirten sözcük
die Blitzgeschwindigkeit {sub} {f} aşırı hız
Bombardierung mit Werbung {sub} {f} aşırı fazla reklam yapmak
bringen {v} aşırmak
die Bulimie {sub} {f} [Medizinisch Essbrech-Sucht] aşırı iştah artırımı
die Bulimie {sub} {f} aşırı yemek yeme
die Bullenhitze {sub} {f} aşırı sıcak
der Bärenhunger {sub} {m} aşırı açlık
die Chaostage {sub} {pl} [linksradikale Veranstaltung] aşırı solcu etkinliği
der Chauvinist {sub} {m} aşırı milliyetçi
abfindet uzlaşır
adaptiv {adj} bağdaşır
alleinig {adj} münhasır
anpassungsfähig {adj} bağdaşır
die Antirutschmatte {sub} {f} kaymayı önleyen hasır
die Asbestgewebematte {sub} {f} amyantlı dokuma hasır
aufreizende Dessous {sub} {pl} tahrik edici çamaşır
ausreift olgunlaşır
ausschließlich {adv} münhasır
die Bambusmatte {sub} {f} bambu hasır
beschränkt auf münhasır
bestimmt für münhasır
die Binse {sub} {f} hasır
die Binsendecke {sub} {f} hasır
die Buntwäsche {sub} {f} renkli çamaşır
die Buntwäsche {sub} {f} renkli çasmaşır
die Bügelwäsche {sub} {f} ütülenmesi gerekli çamaşır
der Büttel {sub} {m} mübaşir
die Einstreu {sub} {f} hasır
die Fasermatte {sub} {f} elyaf hasır
die Faserschichtmatte {sub} {f} elyaf tabakalı hasır
die Filtermatte {sub} {f} süzücü hasır
die Filzmatte {sub} {f} keçe hasır
freche Dessous {sub} {pl} cüretli çamaşır
frische Wäsche temiz çamaşır
der Gerichtsdiener {sub} {m} mübaşir
0.004s