9 direkte Treffer gefunden für: Spuren


53 indirekte Treffer gefunden für: Spuren

Deutsch Türkisch
Spuren sichern {v} izleri korumak
der Spurenabstand {sub} {m} iz mesafesi
die Spurenanalyse {sub} {f} trase analizi
der Spurenbereich {sub} {m} iz alanı
die Spurendichte {sub} {f} iz yoğunluğu
das Spurenelement {sub} {n} (weniger als 50 mg,Kg) insan vücudunda çok az miktarda bulunankimyasal element
die Spurenelemente {sub} {pl} [Geologie] yerkabuğunda az bulunan kimyasal maddeler
die Spurenelemente {sub} {pl} (weniger als 50 mg,Kg) eser miktarda kimyasal elementler
die Spurenfossilien {sub} {pl} az miktarda bulunan fosiller
das Spurengas {sub} {n} az miktarda bulunan gaz
Spurengase in der Atmosphäre {sub} {pl} atmosferde az miktarda bulunan gazlar
die Spurengruppe {sub} {f} izler grubu
spurenhaft {adj} arta kalan
spurenhaft {adj} iz bırakan
spurenhaft {adj} iz olan
das Spurenmetall {sub} {n} çok azmiktarda bulunan metal
die Spurenmetalle {sub} {pl} çok azmiktarda bulunan metaller
das Spurenmineral {sub} {n} çok azmiktarda bulunan mineral
der Spurennachweis {sub} {m} iz ispatı
der Spurennährstoff {sub} {m} çok azmiktarda bulunan besi maddeleri
die Spurensicherer {sub} {pl} izleri emniyete alanlar
die Spurensicherung {sub} {f} iz arama
der Spurenstoff {sub} {m} çok azmiktarda bulunan madde
die Spurensuche {sub} {f} iz arama
der Spurensucher {sub} {m} iz arayan
die Spurenverunreinigung {sub} {f} iz kirlenmesi
spürend {adj} hisseden
die Abnutzungsspuren {sub} {pl} aşınma izleri
die Abriebspuren {sub} {pl} aşınma izleri
die Ansatzspuren {sub} {pl} bağlantı izleri
die Arbeitsspuren {sub} {pl} çalışma izleri
das Aufspüren {sub} {n} meydana çıkarma
das Aufspüren {sub} {n} bulma
aufspüren {v} bulmak
aufspüren {v} izlemek
aufspüren {v} meydana çıkarmak
aufspüren {v} ortaya çıkartmak
ausspüren {v} [aufspüren] izlemek
ausspüren {v} [ausfindig machen] belirlemek
die Bauspuren {sub} {pl} insaat izleri
die Blutspuren {sub} {pl} kan izleri
die Brandspuren {sub} {pl} yangın izleri
die Brandspuren {sub} {pl} yanık izleri
die Brauchspuren {sub} {pl} kullanma izleri
das bekommen jetzt auch die deutschen Verbraucher zu spüren Alman tüketicileride bunu hissedecek
den Drang verspüren {v} kendini baskı altında hissetmek
den Druck spüren baskıyı hissetmek
den Wunsch verspüren {v} arzu hissetmek
die Drehspuren {sub} {pl} dönme izleri
durchspüren {v} iz sürerek araştırma yapmak
ein Komplott aufspüren bir komployu sezmek
eine Berufung spüren {v} içten eğilim hissetmek
eine Gefahr spüren bir tehlike hissetmek
0.003s