Keine direkten Treffer gefunden für: Abu

Deutsch Türkisch

67 indirekte Treffer gefunden für: Abu

Deutsch Türkisch
Abu Dhabi {sub} {f} Abu dabi
Abu Dhabi {sub} {n} [Vereinigte Arabische Emirate] Birleşik Arap Emirliklerinin baş şehri
die Abulia {sub} {f} [Abulie] abuli
die Abulia {sub} {f} [Abulie] irade kaybı
die Abulia {sub} {f} [Abulie] irade zayıflaması
die Abulie {sub} {f} [Med.] abuli
die Abulie {sub} {f} [Med.] irade yitirme
die Abulie {sub} {f} abuli
die Abulie {sub} {f} irade kaybı
die Abulie {sub} {f} irade zaafı
abulisch {adj} isteksiz
abundant konuşmayı yineleme
abundant tekrar
abundant Zahl {sub} {f} bölenlerinin sayılarının toplamı kendinden büyük olan sayı
die Abundanz {sub} {f} bir sözü manâda başka bir sözle tekrar söyleme
die Abundanz {sub} {f} bir sözü manâda başka bir sözle yineleme
das Abundanzmuster {sub} {n} manâlı sözler örneği
aburteilen {v} birini olumsuz tenkit etmek
aburteilen {v} mahkûm etmek
aburteilen {v} yargılamak
aburteilend {adj} tenkid eden
die Aburteilung {sub} {f} mahkûm etme
die Aburteilung {sub} {f} tenkit etme
die Aburteilung {sub} {f} yargılama
abusiv kötüye kullanılan
der Abusus {sub} {m} kötüye kullanma
der Abusus {sub} {m} suistimal etme
das Abutilonhanf {sub} {n} hindistan kendiri
der Abutzungsfleck {sub} {m} yıpranma lekesi
barer Unsinn {sub} {m} abuk subuk
daherschwätzen {v} abuk subuk konuşmak
drauflos essen abur cubur yemeğe başlamak
durchessen {v} abur cubur yiyip bitirmek
faseln {v} abuk subuk konuşmak
der Galimathias {sub} {m} [Ungereimtes, Unsinn] abuk subuk
genäschig {adj} abur cubur seven
irrereden {v} abuk subuk konuşmak
irreredend {adj} abuk sabuk konuşan
irreredende abuk sabuk konuşan
irres Gerede {sub} {n} abuk subuk konuşma
irrsinnig {adj} abuk subuk
leeres Stroh dreschen {v} {ugs.} abuk subuk konuşmak
usinnig {adj} [unvernünftig] abuk sabuk
phantasieren {v} [phantasierte, hat phantasiert] abuksubuk konuşmak
die Pöbelei {sub} {f} [Handlung] abulabut davranış
sich mästen {v} {ugs.} abur cubur yemek
unsinnig {adj} abuk sabuk
unzusammenhängend {adj} abuk subuk
unzusammenhängend redender Patient {sub} {m} abuk subuk konuşan hasta
verzapfen {v} [verzapfte, hat verzapft] abuk subuk konuşmak
wahrer Unsinn {sub} {m} abuk subuk
das ist tabu bu yasaktır
dieses Thema war tabu bu konu tabuydu
das Esstabu {sub} {n} yemek yasağı
das Inzesttabu {sub} {n} akrabası ile cinsel ilişki yasağı
der Marabu {sub} {m} [französisch: Marabout - muslimischer Asket] çile içinde yaşayan insan
tabu {adj} dokunulmaz
tabu {adj} tabu
tabu {adj} tekinsiz
tabu {adj} yasaklanmış
das Tabu {sub} {n} dokunulmaz
das Tabu {sub} {n} kutsal sayılan şeylere dokunulmasını yasaklayan dini inanç
das Tabu {sub} {n} tabu
das Tabu {sub} {n} yapılamayan şey
das Tabu {sub} {n} yasak
das Tabu {sub} {n} üzerinde konuşulamayan şey
verpönt {adj} tabu
0.002s