9 direkte Treffer gefunden für: schälen


71 indirekte Treffer gefunden für: schälen

Deutsch Türkisch
der Schalen-BH {sub} {m} kap sütyen
das Schalenanemometer {sub} {n} halkalı anemometre
Schalenaufbau der Erde {sub} {m} yerkürenin dış kabuk yapısı
Schalenaufbau des Atomkerns {sub} {m} tabakanın atomik yapısı
der Schalenbaustein {sub} {m} dış kısım inşası için tuğla
die Schalenbauteile {sub} {pl} dış tabaka inşa parçaları
die Schalenbauweise {sub} {f} tabaka şeklinde inşa
schalenbildende Erstarrung {sub} {f} donarak kabuk oluşma
die Schalenbildung {sub} {f} kabuk oluşumu
der Schalenbrunnen {sub} {m} [ mit zwei oder mehreren übereinanderliegenden, schalenförmigen Wasserbecken] üst üste çift küvetli fıskiye havuz
die Schalenbräune {sub} {f} [Lagerkrankheit des Apfels] depoda kahverengileşerek oluşan elma hastalığı
das Schalenei {sub} {n} kabuklu yumurta
das Schaleneis {sub} {n} kâse içinde dondurma
die Schalenentwicklung {sub} {f} kabuk oluşumu
die Schalenfarbe {sub} {f} kabuk rengi
die Schalenfrucht {sub} {f} kabuklu meyve
die Schalenfrüchte {sub} {pl} kabuklu meyveler
schalenförmig {adj} kabuk şeklinde
Schalengegossen {v} kokil döküm
das Schalengelenk {sub} {n} tabla mafsalı
das Schalengelenk {sub} {n} mafsallı tabla
der Schalenguss {sub} {m} kokil döküm
der Schalenguss {sub} {m} sert satıhlı döküm
die Schalengussmaschine {sub} {f} kokil kalıp makinesi
das Schalengussrad {sub} {n} kokil döküm tekerlek
das Schalengussvollrad {sub} {n} kokil dökümlü font tekerlek
schalenhart kokil döküm
der Schalenhartguss {sub} {m} kokil döküm
die Schalenhaut {sub} {f} kabuklu deri
der Schalenkreis {sub} {m} kokil devre
der Schalenkreuzfahrtmesser {sub} {m} kovanlı tip rüzgâr sürat göstergesi
die Schalenkupplung {sub} {f} kapsüllü debriyaj
die Schalenmuffe {sub} {f} kabuk şeklinde bilezik
das Schalenobst {sub} {n} kabuklu meyveler
der Schalenschalter {sub} {m} abajur taşıyıcı çember
der Schalensitz {sub} {m} çanak şeklinde oturak
die Schalenstruktur {sub} {f} tabakanın atomik yapısı
der Schalenstuhl {sub} {m} çanak şeklinde sandalye
die Schalentemperatur {sub} {f} kabuk ısısı
das Schalentier {sub} {n} [Schaltier ist eine veraltete Bezeichnung für Schalenweichtier] kabuklu hayvan [örneğin midye]
die Schalentiere {sub} {pl} kabuklu hayvanlar
die Schalenwaage {sub} {f} çift kefeli kantar
die Schalenwalze {sub} {f} toz silindiri
das Schalenwild {sub} {n} kabuklu yaban hayvanı
schälend {adj} kabuğunu soyan
das Abschälen {sub} {n} kabuk soyma
abschälen {v} kabuk soymak
anschälen {v} [Rasen] frezelemek
das Ausschalen {sub} {n} kabuğundan çıkarma
das Ausschalen {sub} {n} kaplamayı çıkarma
ausschalen {v} kabuğundan çıkarmak
ausschalen {v} kaplama yapmak
ausschalen {v} kaplamayı çıkarmak
ausschälen {v} kabuğunu soymak
beschälen {v} [beschälte, hat beschält] (at) azmak
beschälen {v} [beschälte, hat beschält] aşmak
BH mit weichen Schalen yumuşak kapaklı sütyen
Bohnen schälen {sub} {f} fasulye soymak
die Haut schälen kabuğu soymak
die Eierschalen {sub} {pl} yumurta kabukları
das Eierschälen {sub} {n} yumurta soyma
das Einschalen {sub} {n} kaplama
einschalen {v} [umhüllen] kapamak
einschalen {v} [verkleiden] kaplamak
einschalen {v} sandığa koymak
die Elektronschalen {sub} {pl} elektron kâseleri
entschälen {adj} (ipek) zamkını gidermek
Erbsen schälen mercimek soymak
Früchte abschälen {v} meyve kabuğunu soymak
die Haftschalen {sub} {pl} kontaktlensler
die Halblagerschalen {sub} {pl} yarı yatak kovanları
0.005s