Keine direkten Treffer gefunden für: kağı

Deutsch Türkisch

56 indirekte Treffer gefunden für: kağı

Deutsch Türkisch
die Ablage {sub} {f} [Ablegekasten] kâğıtlık
der Ablegekasten {sub} {m} kâğıt koyma yeri
der Ablegekasten {sub} {m} kâğıtlık
die Abziehbürste {sub} {f} kâğıt fırçası
der Aktenvernichter {sub} {m} kâğıt parçalama makinesi
die Aktenvernichtung {sub} {f} kâğıt tahribi
der Anleger {sub} {m} kâğıt yükleyici
Anzahl der Zeilen je Blatt {sub} {f} kâğıt başına satır sayısı
auf dem Papier kâğıt üzerinde
auf dem Papier kâğıtta
Auf dem Papier existierte kâğıt üzerinde yazılıydı
auf dem Papier stehen {v} kâğıt üzerinde kalmak
aufblättern {v} [blätterte auf, hat aufgeblättert] kâğıt para saymak
Aufruf von Banknoten {sub} {m} kâğıt paranın tedavülden kaldırılması
aus Papier gefalteter Vogel {sub} {m} kâğıttan yapılan kuş
der Backstein {sub} {m} kagir
Ballen Papier {sub} {m} kâğıt balayası
das Bändchen {sub} {n} kâğıt şerit
der Bandfisch {sub} {m} [zoologisch] kâğıt balığı
der Beschneider {sub} {m} kâğıt kesici
das Beutelpapier {sub} {n} kâğıt torba
das Blatt {sub} {n} [bei Kartenspielen] kâğıt
das Blatt {sub} {n} [Papier] kâğıt
das Blatt {sub} {n} kâğıt sayfa
die Blattpresse {sub} {f} [Papierherstellung] kâğıt presi
der Bogen {sub} {m} [aus Papier] kâğıt yaprak
der Bogen {sub} {m} [Papier] kâğıt
der Bogenfänger {sub} {m} kâğıdı alıp kaldıran alet
der Brei {sub} {m} kâğıt hamuru
die Briefklammer {sub} {f} kâğıt kıskacı
die Briefwaage {sub} {f} kâğıt terazisi
Buch von Papier {sub} {n} kâğıttan kitap
Bündel Geldscheine {sub} {n} kâğıt para demeti
Büro, papierloses- {sub} {n} kâğıtsız büro
der Büroklammer {sub} {m} kâğıt mandalı
der Büroklammerer {sub} {m} kâğıt mandallayıcı
die Büroklammern {sub} {pl} kâğıt mandallları
die Bürokratie {sub} {f} kâğıt işleri
das Blatt einseitig beschreiben kâğıdı tek yönlü yazmak
das papierlose Büro kâğıtsız büro
der Dollar {sub} {m} [Dollarschein] kâğıt Dolar para
Druck auf Papier {sub} {m} kâğıda baskı
der Egoutteur {sub} {m} kâğıt imalatında ön presleme haddesi
ein fetzen Papier kâğıt paçavrası
eine Karte stechen [Sport] kağı kozla veya daha yüksek kâğıtla kesmek
einpapieren {v} kâğıda sarmak
der Empfangslocher {sub} {m} kağıt şerit delici
Empfangslocher und Streifenleser {sub} {m} kağıt şerit okuyucu
Endfeuchte des Papiers {sub} {f} kâğıdın nihai nemi
faltet das Papier so [er, sie, es~] kâğıdı böyle katlıyor
das Falzbein {sub} {n} kâğıt kırma bıçağı
die Einkaufszeile {sub} {f} alışveriş sokağı
die Fessel {sub} {f} bukağı
die Kettenfessel {sub} {f} at bukağı
der Schwulenstrich {sub} {m} {ugs.} eşcinsellerin buluşma sokağı
die Spielstraße {sub} {f} oyun sokağı
0.003s