die
Abasie
{sub}
{f}
|
hastalıktan yürüyecek hali olmama
|
|
abatisch
{adj}
|
hastalıktan yürüyecek hali olmama
|
|
abbeten
{v}
[betete ab, hat abgebetet]
|
hastalığı okumak
|
|
Abwesenheit von Krankheitserregern
{sub}
{f}
|
hastalık geçiricilerin bulunmaması
|
|
Abwesenheit wegen Krankheit
{sub}
{f}
|
hastalık nedeniyle bulunamama
|
|
Abwesenheitszeiten wegen Krankheit
{sub}
{pl}
|
hastalık dolayısıyle devamsızlık zamanları
|
|
adipös
{adj}
[krankmachendes Übergewicht]
|
hastalık derecesinde şişmanlık
|
|
adipöse Menschen
{sub}
{pl}
|
hastalık derecesinde şişman insanlar
|
|
die
Agglutinin
{sub}
{f}
[Med.]
|
hastalık mikroplarını kümleştiren madde
|
|
die
Aggravation
{sub}
{f}
|
hastalık belirtilerini dramatik şekilde anlatma
|
|
das
Aggressin
{sub}
{n}
|
hastalık yapan bakterilerin metabolizma mahsulü
|
|
die
Agriothymie
{sub}
{f}
|
hastalık derecesinde gaddarlık
|
|
Akzentuierung prämorbider Persönlichkeitszüge
{sub}
{f}
|
hastalık öncesi kişilik özelliklerinin belirginleşmesi
|
|
Allomorphose
|
hastalıktan değişim
|
|
der
Allopath
{sub}
{m}
|
hastalığa karşı hastalıkla tedavi eden doktor
|
|
die
Allopathie
{sub}
{f}
|
hastalığa karşı hastalıkla tedavi etme
|
|
an einer Krankheit laborieren
{v}
|
hastalıktan çekmek
|
|
die
Anamnese
{sub}
{f}
[Med.]
|
hastalığın seyrinin anlatılması
|
|
die
Anfall
{sub}
{f}
[Med.]
|
hastalık nöbeti
|
|
der
Anfall
{sub}
{m}
|
hastalık bunalımı
|
|
der
Anfall
{sub}
{m}
|
hastalık nöbeti
|
|
der
Anfall
{sub}
{m}
|
hastalığa tutulma
|
|
anfallen
{v}
[fiel an, hat angefallen]
|
hastalık tutmak
|
|
anfallen
{v}
[fiel an, hat angefallen]
|
hastalık yakalamak
|
|
die
Anfälligkeit
{sub}
{f}
|
hastalığa yakalanmaya eğilimlilik
|
|
anlässlich der Krankheit
|
hastalık nedeniyle
|
|
anlässlich Krankheit
|
hastalık nedeniyle
|
|
anstecken
{v}
[Krankheit]
|
hastalık bulaştırmak
|
|
anstecken
{v}
[Krankheit]
|
hastalık geçirmek
|
|
anstecken
{v}
[Krankheit]
|
hastalık yaymak
|
|
anstecken
{v}
[sich]
|
hastalık bulaşmak
|
|
die
Ansteckungsgefahr
{sub}
{f}
|
hastalık geçme tehlikesi
|
|
die
Ansteckungsgefahren
{sub}
{pl}
|
hastalık geçme tehlikeleri
|
|
ansteckungsverdächtiges Geflügel
{sub}
{n}
|
hastalık geçme tehlikesi olan kabatlı hayvan
|
|
ansteckungsverdächtiges Tier
{sub}
{n}
|
hastalık geçme tehlikesi olan hayvan
|
|
die
Anzeigeptlicht
{sub}
{f}
|
hastalık bildirme zorunluluğu
|
|
apathogen
{adj}
|
hastalığa sebebiyet vermeyen
|
|
asymptotisch
{adj}
[ohne Krankheitsanzeichen]
med.
|
hastalık belirtisi olmayan
|
|
die
Athologie
{sub}
{f}
[Med.]
|
hastalık nedenlerini araştıran hekimlik kolu
|
|
auf jemanden eine Krankheit übertragen
{v}
|
hastalığı başkasına geçirmek
|
|
auf der Nase liegen
{v}
|
hastalıktan dolayı yatmak
|
|
Ausbreitung der Krankheit
|
hastalığın genişlemesi
|
|
Ausbreitung der Krankheit
|
hastalığın yayılması
|
|
Ausbreitung Krankheit
{sub}
{f}
|
hastalığın genişlemesi
|
|
Ausbreitung Krankheit
{sub}
{f}
|
hastalığın yayılması
|
|
Ausbruch einer Krankheit
{sub}
{m}
|
hastalık patlak vermesi
|
|
Ausfallzeit bei Krankheit
{sub}
{f}
|
hastalıkta devamsızlık süresi
|
|
ausheilen
{v}
[heilte aus, hat ausgeheilt]
|
hastalık iyi etmek
|
|
die
Auskratzung
{sub}
{f}
|
hastalıklı dokuyu kazıma
|
|
das
Ausschlussverfahren
{sub}
{n}
[Ausschlussdiagnose]
med.
|
hastalık bulunmama teşhisi
|
|
Aussicht auf Erholung
|
hastalıktan iyileşme ümidi
|
|
seltene Erkrankung
{sub}
{f}
|
nadir hastalı
|
|