768.284 Einträge, 170.775 Anfragen
Dolmetscher- und Übersetzerverzeichnis aller Sprachen / Tüm diller için Tercüman listesi
7 direkte Treffer gefunden für: etraf

Deutsch Türkisch
die Nachbarschaft {sub} {f} etraf
der Personenkreis {sub} {m} etraf
die Runde {sub} {f} etraf
das Umfeld {sub} {n} etraf
die Umgebung {sub} {f} etraf
die Umgegend {sub} {f} etraf
der Umkreis {sub} {m} etraf

51 indirekte Treffer gefunden für: etraf

Deutsch Türkisch
abriegeln [mit Posten] etrafta kuş uçurtmamak
abzäunen {v} [zäunte ab, hat abgezäunt] etrafı çitle ayırmak
anschwärmen [schwärmerisch verehren] etrafında dört dolanmak
auseinander fliegen [alte Schreibweise] etrafa uçuşarak ayrılmak
auseinander laufen {v} [alte Schreibweise] etrafa saçılmak
das Auseinanderlaufen {sub} {n} etrafa dağılma
auseinanderlaufen {v} etrafa dağılmak
auseinanderlaufen {v} etrafa saçılmak
auseinanderlaufend {adj} etrafa dağılan
die auseinanderlaufende {sub} {f} etrafa saçılan
ausführlich {adj} etraflı
ausführlich berichten {v} etraflıca bilgi vermek
ausführlich beschreiben {v} etraflıca tarif etmek
ausführlich erzählen {v} etraflıca açıklamak
ausführlich erörtern {v} etraflıca anlatmak
ausführlich geschildert etraflıca açıklanmış
ausführliche Angaben {sub} {pl} etraflı veriler
ausführliche Antwort {sub} {f} etraflı cevap
ausgefranst {adj} etrafı saçaklı dokunmuş kumaş
ausgefranste Kleidung {sub} {f} etrafı saçaklı dokunmuş kumaş
ausgefranste Kleidung {sub} {f} etrafı saçaklanmış kumaş
ausspionieren {v} etrafı kolaçan etmek
belagern {v} [figürlich] etrafını sarmak
die Belagerung {sub} {f} etrafını çevirme
der Bergkessel {sub} {m} etrafı dağlarla çevrili ova
bestürmen {v} [bestürmte, habe bestürmt] etrafını sarmak
bestürmt {adj} etrafı sarılmış
bestürmte {adj} etrafı sarılmıştı
der Blumenschmuck {sub} {m} etrafı çiçekle süsleme
darum {adv} [Ort] etrafına
darum {adv} [Ort] etrafında
davonstieben {v} etrafa dağılmak
den Ton angeben [figürlich] etrafına hakim olmak
die Fühler ausstrecken nach ... {v} {ugs.} [seine Umgebung erkunden] etrafını araştırmak
drum {adv} etrafına
drum {adv} etrafında
drum herum etrafında
der Durchblick {sub} {m} etrafı görmeye uygun açık yer
durchbluten {v} [ich blitzte durch, ich habe durchgeblitzt] etrafı kana bulamak
durchduften {v} [ich duftete durch, ich habe durchgeduftet] etrafa koku saçmak
durchschweifen {v} etrafı gezip tozmak
durchwühlen {v} etrafı birbirine katmak
ein langes und breites etraflı
einexerzieren {v} etraflıca talim yapmak
einfassen {v} etrafını çevirmek
einfeuern {v} etrafı ısıtmak
einfrieden {v} etrafına çit çekmek
einfrieden {v} etrafını çitle çevirmek
die Einfriedigung {sub} {f} etrafını çevirme
die Einfriedung {sub} {f} [einer Gemeinde oder eines Hafens] etrafını çitle çevirme
die Einfriedungen {sub} {pl} etrafı çitle çevrili yerler
0.003s