12 direkte Treffer gefunden für: giysi


65 indirekte Treffer gefunden für: giysi

Deutsch Türkisch
die Bekleidungshilfe {sub} {f} giysi yardımı
füttern {v} giysi astarlamak
die Garderobe {sub} {f} [Ständer] giysilik
die Garderobe {sub} {f} giysiler
hängen lassen {v} giysiyi asılı bırakmak
die Klammotten {sub} {pl} giysiler
die Kleider {sub} {pl} giysiler
das Kleidergeld {sub} {n} giysi parası
das Kleidergeschäft {sub} {n} giysi dükkânı
die Kleiderkarte {sub} {f} giysi kuponu
die Kleiderlaus {sub} {f} giysi biti
die Kleiderläuse {sub} {pl} giysi bitleri
die Kleidermangel {sub} {f} giysi azlığı
die Kleiderpflege {sub} {f} giysi bakımı
der Kleidersack {sub} {m} giysi çuvalı
die Kleidungen {sub} {pl} giysiler
die Kleidungsregeln {sub} {pl} giysi kuralları
die Kleidungssachen {sub} {pl} giysiler
der Kleidungsstoff {sub} {m} giysi kumaşı
das Kleidungsstück {sub} {n} giysinin parçası
die Kleidungsstücke {sub} {pl} giysiler
die Kostüme {sub} {pl} giysiler
die Kostümprobe {sub} {f} giysi deneme
machen Sie den Oberkörper frei! giysinizin üstünü çıkarın!
ohne Bekleidung giysisiz
ohne Kleidung giysisiz
das Posament {sub} {n} [Textil] giysideki yıkama talimatı etiketi
die Posamente {sub} {pl} [Textil] giysideki yıkama talimatı etiketleri
seine Klamotten ausziehen {ugs.} giysilerini çıkarmak
seine Kleidung in Ordnung bringen giysisini düzene sokmak
sich umkleiden giysi değiştirmek
umbehalten {v} giysi çıkarmamak
umgezogen [umgekleidet] giysilerini değiştirdi
umhalten {v} [hielt um, hat umgehalten] giysi takmış olmak
der Umschlag {sub} {m} giysi kıvrım yeri
unbekleidet {adj} giysisiz
die Übergröße {sub} {f} giysilerde büyük numara
überhaben {v} giysiyi giymiş olmak
überhängen {v} giysi giymek
ausgeleiert [ugs.: Kleidung] yıpranmış giysi
die Baumwollbekleidung {sub} {f} pamuklu giysi
die Baumwollkleidung {sub} {f} pamuklu giysi
bequeme Kleidung {sub} {f} rahat giysi
die Burka {sub} {f} kadınların giydiği tam örten giysi
eine freche Kleidung göze batan giysi
die Einmalkleidung {sub} {f} bir defaya mahsus giyilen giysi
fadenscheinig {adj} yıpranmış giysi
der Flechtwerkschuh {sub} {m} karda batmayı önlemek için ayağa takılan giysi
die Futterverkleidung {sub} {f} astarlı giysi
getragen {adj} giyilmiş giysi
der Hosenanzug {sub} {m} bayanlar için pantolon ceket takım giysi
die Kasel {sub} {f} Papaz`ların giysiüstü giydiği ipek giysi
die Klamotten {sub} {pl} {ugs.} giyim giysi
die Kledasche {sub} {f} giyim giysi
Kleid aus reiner Seide {sub} {n} ipekten giysi
die Korsagen {sub} {pl} yelek şeklinde korseli sıkma üst giysi
leichtes Kleidungsstück {sub} {n} hafif giysi
leitfähige Schutzbekleidung {sub} {f} iletken giysi
das Longsleeve {sub} {n} uzun kollu üst giysi
das Nachmittagskleid {sub} {n} öğleden sonra giyilen giysi
die Nationaltracht {sub} {f} milli giysi
das Oberkleid {sub} {n} üst giysi
die Oberkleidung {sub} {f} dış giysi
der Panzer {sub} {m} [Militär] demir giysi
das Panzerhemd {sub} {n} zırhlı giysi
0.004s