Allmacht der Gedanken
{sub}
{f}
|
düşüncelerin tümgüçlülüğü
|
|
die
Aphasie
{sub}
{f}
|
düşüncelerini sözle anlatamama durumu
|
|
auseinandergehen
{v}
[Meinungen]
|
düşünceleri, görüşleri farklı olmak
|
|
auseinandergehen
{v}
[Meinungen]
|
düşünceleri, görüşleri ayrı olmak
|
|
auseinandergehen
{v}
[Meinungen]
|
düşünceleri, görüşleri uyuşmamak
|
|
etwas ganz automatisch tun und mit den Gedanken woanders sein
{v}
|
düşünceleri başka yerde olmduğu halde bir şeyi otomatikman yapmak
|
|
Gedanken von etwas weglenken
{v}
|
düşünceleri bir şeyden saptırmak
|
|
die
Gedankenbeeinflussung
{sub}
{f}
|
düşüncelerinin etkilenmesi
|
|
die
Gedankenenteignung
{sub}
{f}
|
düşüncelerinin çalınması
|
|
das
Gedankenhören
{sub}
{n}
|
düşüncelerini işitme
|
|
das
Gedankenlautwerden
{sub}
{n}
|
düşüncelerinin sesli hale dönüşmesi
|
|
der
Gedankenstopp
{sub}
{m}
|
düşüncelerin durması
|
|
gemachte Gedanken
{sub}
{pl}
|
düşüncelerin değiştirilmesi
|
|
gemachte Gedanken
{sub}
{pl}
|
düşünceleriyle oynanması
|
|
die
Ideenassoziation
{sub}
{f}
|
düşüncelerin çağrışımı
|
|
der
Ideenwettbewerb
{sub}
{m}
|
düşüncelerin rekabeti
|
|
Klarheit der Gedanken
{sub}
{f}
|
düşüncelerin açıklığı
|
|
Konflikt der Meinungen
{sub}
{m}
|
düşüncelerin çatışması
|
|
die
Konzentrationsfähigkeit
{sub}
{f}
|
düşüncelerini bir noktada toplama yeteneği
|
|
der
Leisetreter
{sub}
{m}
|
düşüncelerini açığa vurmayan
|
|
die
Meinungsfreiheit
{sub}
{f}
|
düşüncelerini ifade etme özgürlüğü
|
|
meinungsäußernd
{adj}
|
düşüncelerini söyleyen
|
|
das
Mindmap
{sub}
{n}
|
düşünceleri aksettiren resimler
|
|
das
Mindmaping
{sub}
{n}
[Methode, Gedanken in Form von Schlagwörtern oder Bildern aufzuzeichnen]
|
düşünceleri resim şeklinde çizme
|
|
der
Nachbeter
{sub}
{m}
|
düşünceleri tartmadan kabullenip yineleyen kişi
|
|
nachempfinden
{v}
[nachvollziehen: empfindete nach, hat nachempfunden]
|
düşüncelerini anlamak
|
|
nachfühlen
{v}
[fühlte nach, hat nachgefühlt]
|
düşüncelerini anlamak
|
|
nachvollziehen
{v}
[vollzog nach, hat nachvollzogen]
|
düşüncelerini anlamak
|
|
die
Redefreiheit
{sub}
{f}
|
düşüncelerini serbestçe açıklama özgürlüğü
|
|
seine Gedanken offenlegen
{v}
|
düşüncelerini açığa vurmak
|
|
seine Gedanken ordnen
{v}
|
düşüncelerini düzene sokmak
|
|
seine Gedanken sammeln
{v}
|
düşüncelerini toparlamak
|
|
seine Gedanken zu Papier bringen
{v}
|
düşüncelerini yazmak
|
|
sich verrennen
{v}
|
düşünceleri ile yanlış yolda olmak
|
|
umdisponieren
{v}
|
düşüncelerini değiştirmek
|
|
umschwenken
{v}
|
düşüncelerinden dönmek
|
|
umstimmen
{v}
[Musik: stimmte um, hat umgestimmt]
|
düşüncelerinden döndürmek
|
|
unbeirrbar
{adj}
|
düşüncelerinden saptırılamayan
|
|
die
Versprachlichung
{sub}
{f}
|
düşünceleri dile getirmek
|
|
die
Freiheitsgedanken
{sub}
{pl}
|
özgürlük düşünceleri
|
|
fremde Gedanken
{sub}
{m}
|
yabancı düşünceleri
|
|
die
Gesundheitsvorstellungen
{sub}
{pl}
|
sağlık düşünceleri
|
|
die
Größenideen
{sub}
{pl}
|
büyüklük düşünceleri
|
|
die
Kleinheitsideen
{sub}
{pl}
|
aşağılık düşünceleri
|
|
die
Rachegedanken
{sub}
{pl}
|
intikam düşünceleri
|
|
die
Selbstmordgedanken
{sub}
{pl}
|
intihar etme düşünceleri
|
|
die
Suizidgedanken
{sub}
{pl}
|
intihar etme düşünceleri
|
|
der
Verarmungsgedanke
{sub}
{m}
|
fakirleşme düşünceleri
|
|