die
Affektinkontinenz
{sub}
{f}
|
duygularını tutamama
|
|
die
Affektlahmheit
{sub}
{f}
|
duyguların felce uğraması
|
|
die
Affektsteuerung
{sub}
{f}
|
duygularını yönetebilme
|
|
akute Gefühlslähmung
{sub}
{f}
|
duyguların felce uğraması
|
|
Ausbruch der Emotionen
{sub}
{m}
[Eskalieren der Emotionen]
|
duyguların patlaması
|
|
auslassen
{v}
[liess aus, hat ausgelassen]
|
duygularını belli etmek
|
|
die
Auslassung
{sub}
{f}
|
duygularını açığa vurma
|
|
Berg-und Talfahrt der Emotionen
|
duyguların iniş çıkışı
|
|
die Emotionen anheizen
{v}
|
duyguları coşturmak
|
|
die
Emotionslähmung
{sub}
{f}
|
duyguların felce uğraması
|
|
der
Emotionssupor
{sub}
{m}
|
duyguların felce uğraması
|
|
etwas bricht aus jemandem heraus
|
duyguları dışarıya vuruyor
|
|
Gefühl der Gefühllosigkeit
{sub}
{f}
|
duygularını yitirme duyusu
|
|
die
Gefühlsflachheit
{sub}
{f}
|
duyguların düzleşmesi
|
|
im Rausch der Sinne
|
duyguların sarhoşluğunda
|
|
impulsiv
{adj}
|
duygularına çabuk yenilen
|
|
mitfühlen
{v}
[fühlte mit, hat mitgefühlt]
|
duygularını paylaşmak
|
|
mäßigen
{v}
[sich ~: sich beherrschen]
|
duygularına kapılmamak
|
|
der
Romantiker
{sub}
{m}
|
duyguları ön plana alan kişi
|
|
seine Gefühle in Worte kleiden
|
duygularını kelimelerle ifade etmek
|
|
sich etwas verkneifen
{v}
|
duygularını belli etmemek
|
|
sich hinreißen lassen
{v}
|
duygularının esiri olmak
|
|
sich über etwas auslassen
{v}
|
duygularını belirtmek
|
|
der
Stimmungsmensch
{sub}
{m}
|
duygularına kapılan kişi
|
|
verdrängen
{v}
[Med.]
|
duygularını bastırmak
|
|
Verdrängen
{v}
[verdrängte, hat verdrängt]
|
duyguları bastırmak
|
|
die
Verdrängung
{sub}
{f}
[Med.]
|
duygularını bastırma
|
|
die
Verdrängung
{sub}
{f}
|
duyguların bastırılması
|
|
die
Verdrängungen
{sub}
{pl}
|
duygularını bastırmalar
|
|
Widerstreit der Gefühle
{sub}
{pl}
|
duyguların çatışması
|
|
wie im siebten Himmel sein
{v}
|
duyguları yüksek olmak
|
|
zügeln
{v}
[zügelte, hat gezügelt]
|
duygularını bastırmak
|
|
die
Zügelung
{sub}
{f}
|
duygularını önleme
|
|
die
Frühlingsgefühle
{sub}
{pl}
|
gençlik çağı duyguları
|
|
die
Minderwertigkeitskomplexe
{sub}
{pl}
[Psychologie]
|
aşağılık duyguları
|
|
die
Schamgefühle
{sub}
{pl}
|
utanma duyguları
|
|
die
Schuldgefühle
{sub}
{pl}
|
suçluluk duyguları
|
|
die
Stilgefühle
{sub}
{pl}
|
üslûp duyguları
|
|
die
Unlustgefühle
{sub}
{pl}
|
hoşnutsuzluk duyguları
|
|
die
Zustandsgefühle
{sub}
{pl}
|
durum duyguları
|
|