8 direkte Treffer gefunden für: birne


71 indirekte Treffer gefunden für: birne

Deutsch Türkisch
die Birnen {sub} {pl} ampuller
die Birnen {sub} {pl} armutlar
der Birnenbaum {sub} {m} armut ağacı
die Birnenblüte {sub} {f} armut çiçeği
die Birnenfassung {sub} {f} ampul takma yeri
birnenförmig {adj} armut biçimi
birnenförmig {adj} armut biçiminde
birnenförmige glühlampe {sub} {f} armut biçimi akkor lambası
birnenförmige Getriebe mit Achsverbindung {sub} {pl} armut tipi mile bağlamalı redüktörler
birnenförmiger Einkristallkörper armut tipi kristal nesne
birnenförmiger konverter {sub} {m} armut biçimi konvertisör
der Birnenkompott {sub} {m} armut kompostosu
der Birnenkürbis {sub} {m} armutkabağı
der Birnenlikör {sub} {m} armut likörü
die Birnenmarmelade {sub} {f} armut marmeladı
der Birnenpo {sub} {m} {ugs.} armut şeklinde popo
das Birnenpüree {sub} {n} armut püresi
der Birnensaft {sub} {m} armut suyu
der Birnenschnaps {sub} {m} armut rakısı
die Birnensorte {sub} {f} armut türü
die Birnensorte {sub} {f} armut çeşidi
der Birnenthrips {sub} {m} armutda kirpikkanatlı böcek
Birnenthrips befall {sub} {m} armutda kirpikkanatlı böcek salgını
die Birnenwanze {sub} {f} armut biti
das Birnenwasser {sub} {n} armut suyu
der Birnenwein {sub} {m} armut şarabı
das Birnenöl {sub} {n} armut yağı
jemandem Asyl gewähren {v} birne iltica hakkı tanımak
jemandem etwas eingestehen {v} birne bir şey itiraf etmek
jemandem etwas einhändigen {v} birne bir şey teslim etmek
jemandem etwas ermöglichen {v} birne bir olanak sağlamak
jemandem etwas kredenzen {v} [geh.] birne bir ikramda bulunmak
jemandem etwas lassen {v} birne bir şey bırakmak
jemandem etwas verordnen {v} birne bir şey emretmek
jemandem etwas verwehren {v} birne karşı bir şeyi reddetmek
jemandem etwas verweigern {v} birne karşı bir şeyi reddetmek
jemandem etwas vor die Füße werfen {v} birne al başına çal ne halin varsa gör demek
jemandem finanziell helfen {v} birne ekonomik açıdan yardım etmek
jemandem Frühstück bereiten {v} birne kahvaltı hazırlamak
jemandem gegenüber Rechenschaft ablegen {v} birne karşı hesap vermek
jemandem Hausaufgaben aufknallen {v} birne ev ödevleri vermek
jemandem verständlich machen {v} birne anlaşılır şekilde açıklamak
jemanden bezahlen {v} birne ödeme yapmak
kleiden {v} birne elbise almak
sich vor jemandem verantworten müssen {v} birne hesap vermek
die Abrissbirne {sub} {f} yıkım tokmağı
die Avocadobirne {sub} {f} Amerika armudu
die Avokatobirne {sub} {f} Amerika armudu
die Backbirne {sub} {f} pişirme armut
bessemer Birne {sub} {f} Bessemer konverteri
bessemer Birne {sub} {f} Bessemer potası
die Bessemerbirne {sub} {f} Besemer çelik dönüştürücüsü
die Boxbirne {sub} {f} armut şeklinde boks çalışma kum torbası
die Bratbirne {sub} {f} kızartılmış armut
die Butterbirne {sub} {f} bir cins armut
Drehen der Birne {sub} {n} konvertisörün ters çevrilmesi
die Erdbirne {sub} {f} [landsch.: Kartoffel] patates
die Ersatzglühbirne {sub} {f} yedek ampûl
die Frischbirne {sub} {f} arıtma potası
die Frischbirne {sub} {f} tazeleme potası
die Glasbirne {sub} {f} ampul
die Glasbirne {sub} {f} elektrik lambası
die Glimmbirne {sub} {f} parıldayan ampul
die Glühbirne {sub} {f} akkor lambası
die Glühbirne {sub} {f} ampul
die Glühbirne {sub} {f} elektrik ampulü
die Glühbirne {sub} {f} elektrik lambası
die Halogenbirne {sub} {f} halojen ampul
die Holzbirne {sub} {f} ayıboğan
die Holzbirne {sub} {f} gelinboğan
die Hupenbirne {sub} {f} korna lâstiği
0.004s