Keine direkten Treffer gefunden für: Fasse

Deutsch Türkisch

73 indirekte Treffer gefunden für: Fasse

Deutsch Türkisch
Fasse dich kurz! kısa kes!
der Fasseichapparat {sub} {m} fıçı ayarlama sunii
die Fasseiche {sub} {f} fıçı ölçüsü
die Fasseiche {sub} {f} fıçılamak
die Fasseiche {sub} {f} lamba açmak
das Fassen {sub} {n} [Edelsteine] kaşlama
das Fassen {sub} {n} ihtiva
fassen {v} [aufnehmen können] kapsamak
fassen {v} [ausfassen] ayıklamak
fassen {v} [begreifen] kavramak
fassen {v} [Edelstein] kaşlamak
fassen {v} [erfassen] idrak etmek
fassen {v} [ergreifen] almak
fassen {v} [figürlich: verstehen] aklı almak
fassen {v} [figürlich: verstehen] anlamak
fassen {v} [Gedanke, Gefühl] aklını başına toplamak
fassen {v} [Gewässer] mahvazaya almak
fassen {v} [packen, ergreifen] tutmak
fassen {v} [sich ~] kendini toparlamak
fassen {v} [Verbrecher] yakalamak
fassen {v} bir yere yerleşmek
fassen {v} ele geçirmek
fassen {v} formüle etmek
fassen {v} ifade etmek
fassen {v} içermek
fassen {v} kapmak
fassen {v} sığmak
fassen {v} takmak
fassen {v} yerleştirmek
Fassen Sie sich kurz! kısa kesin!
Fassenanleimen {v} kolalama
fassend {adj} kavrayan
die Fassentleerungspumpe {sub} {f} fıçı boşaltma pompası
die Fassetten {sub} {pl} değerli taşlarda perdahlanan küçük yüzeyler
fassettenreich {adj} [facettenreich] çok yüzlü
die Fässer {sub} {pl} fıçılar
Fässer antreiben {v} fıçı çemberini sıkıştırmak
Fässer aus Aluminium {sub} {pl} alüminyum fıçılar
Fässer aus Blech {sub} {pl} çelik fıçılar
Fässer aus Holz {sub} {pl} tahta fıçılar
Fässer aus Kunststoff {sub} {pl} plastik fıçılar
Fässer aus Pappe {sub} {pl} kâğıtdan fıçılar
Fässer aus Sperrholz {sub} {pl} kontraplak fıçılar
Fässer einquellen {v} fıçıyı suda şişirmek
Fässer füllen {v} fıçılamak
Fässer machen {v} fıçı yapmak
der Fässerkork {sub} {m} fıçı mantarı
Fässerpumpe {v} fıçı pompası
der Fässerstapler {sub} {m} çatallı fıçı kaldırıcı
fässerweise {adj} fıçı fıçı
die Abtropfgefäße {sub} {pl} damlama kapları
befasse [ich~ mich] ilgileniyorum
die Blutgefäße {sub} {pl} kan damarları
die Feuergefäße {sub} {pl} içinde ateş yakılan kablar
die Gefäße {sub} {pl} damarlar
die Haargefäße {sub} {pl} [feines Blutgefäß] kılcal damarlar
die Herzkranzgefäße {sub} {pl} koroner damarlar
die Hilusgefäße {sub} {pl} göbek damarları
die Holzgefäße {sub} {pl} çamçaklar
die Kapillargefäße {sub} {pl} kılcal damarlar
kleinste Blutgefäße {sub} {f} en küçük kan damarları
Koronararterien oder Herzkranzgefäße {sub} {pl} koroner arter veya kroner damarlar
die Koronargefäße {sub} {pl} [Med.] kalp atardamarları
die Koronargefäße {sub} {pl} [Med.] kalp kasını besleyen arterler
die Koronargefäße {sub} {pl} [Med.] koroner arterler
kranzförmige Gefäße {sub} {pl} koroner damarlar
die Lymphgefäße {sub} {pl} lenf damarları
die Netzhautgefäße {sub} {pl} ağtabaka daramları
die Schallgefäße {sub} {pl} eskiden kullanılan ses güçlendirici kaplar
die Tongefäße {sub} {pl} toprak kaplar
die Trinkgefäße {sub} {pl} içecek kapları
die Zellengefäße {sub} {pl} akümülatör kutuları
zuführende Gefäße {sub} {pl} besleyen damarlar
0.005s