1 direkte Treffer gefunden für: streç

Deutsch Türkisch
der Stretch {sub} {m} streç

51 indirekte Treffer gefunden für: streç

Deutsch Türkisch
die Klarsichtfolie {sub} {f} streç film
die Streckabdeckung {sub} {f} çekim tezgâhı
die Streckausmauerung {sub} {f} maden galeri duvarını örme
streckbar {adj} genleşebilir
streckbar {adj} gerilebilir
streckbar {adj} haddeden çekilebilir
streckbar {adj} uzar
die Streckbarkeit {sub} {f} haddeden çekilebilme kabiliyeti
die Streckbarkeit {sub} {f} uzayabilme
die Streckbarkeit {sub} {f} çekilebilme
die Streckbelastung {sub} {f} çekim silindirlerine ağırlık vermek
der Streckbetrieb {sub} {m} [im Nuklearbetrieb] nükleer yakıt çubuklarını yeniden kullanma işlemi
der Streckdraht {sub} {m} çekme tel
die Strecke {sub} {f} [Entfernung] mesafe
die Strecke {sub} {f} [Entfernung] uzaklık
die Strecke {sub} {f} [Geologie] yatay galeri
die Strecke {sub} {f} [Mathematik] doğru parçası
die Strecke {sub} {f} [Mathematik] sınırlı doğru
die Strecke {sub} {f} [Route] yol
die Strecke {sub} {f} [Sport] etap
die Strecke {sub} {f} [Verkehr] iki istasyon arasındaki mesafe
die Strecke {sub} {f} [Verkehr] yol
die Strecke {sub} {f} [Zoologie] av hayvanları
die Strecke {sub} {f} ara
die Strecke {sub} {f} aşılması gereken mesafe
die Strecke {sub} {f} doğru
die Strecke {sub} {f} güzergâh
die Strecke {sub} {f} hat
die Strecke {sub} {f} iki yer arasındaki mesafe
die Strecke {sub} {f} uzun bir yolun bir kesimi
die Strecke {sub} {f} yol hattı
die Strecke {sub} {f} çekim tezgâhı
Strecke für Flachs {sub} {f} keten çekme makinesi
das Streckeisen {sub} {n} kalafat takımı
die Strecken {sub} {pl} güzergâhlar
die Strecken {sub} {pl} mesafeler
die Strecken {sub} {pl} yollar
strecken {v} [dehnen] germek
strecken {v} [dehnen] uzatmak
strecken {v} [sich ~: beim Aufwachen] gerinip sünmek
strecken {v} [sich ~: beim Aufwachen] gerinmek
strecken {v} [streckte, hat gestreckt] dikletmek
strecken {v} [streckte, hat gestreckt] doğrultmak
strecken {v} [streckte, hat gestreckt] haddeden geçirmek
strecken {v} [streckte, hat gestreckt] haddeden çekmek
strecken {v} [streckte, hat gestreckt] haddelemek
strecken {v} [streckte, hat gestreckt] işlerken sertleşen
strecken {v} [streckte, hat gestreckt] katkı maddesi katmak
strecken {v} [streckte, hat gestreckt] çekmek
strecken {v} [Textil] çekim
strecken {v} [Vorrat] eklemek
0.003s