10 direkte Treffer gefunden für: nuss


77 indirekte Treffer gefunden für: nuss

Deutsch Türkisch
nussartig {adj} ceviz gibi
der Nussbaum {sub} {m} [Naturwissenschaft] ceviz ağacı
der Nussbaum {sub} {m} [reformierte Schreibung] ceviz ağacı
der Nussbaum {sub} {m} ceviz ağacı
der Nussbaum {sub} {m} fındık ağacı
das Nussbaumhholz {sub} {n} ceviz kerestesi
das Nussbaumholz {sub} {n} ceviz tahtası
das Nussbaumöl {sub} {n} ceviz yaprağı esansı
nussbraun {adj} ceviz renginde
das Nussgras {sub} {n} [Botanik] ayak otu
das Nussgras {sub} {n} [Botanik] hasır otu
das Nussgras {sub} {n} [Botanik] kamış
das Nussgras {sub} {n} [Botanik] saz
nussgroß {adj} ceviz büyüklüğünde
die Nussgröße {sub} {f} ceviz ebadı
nussig {adj} cevizli
nussig {adj} fındıklı
der Nusskern {sub} {m} ceviz içi
der Nussknacker {sub} {m} [reformierte Schreibung] fındıkkıran
der Nussknacker {sub} {m} ceviz kıracağı
der Nussknacker {sub} {m} ceviz kırma aleti
der Nussknacker {sub} {m} fındık kıracağı
der Nussknacker {sub} {m} fındık kırma aleti
die Nussknacker {sub} {pl} ceviz kırma aletleri
die Nussknacker {sub} {pl} fındık kırma aletleri
die Nusskohle {sub} {f} fındık kömürü
der Nusskuchen {sub} {m} koz helvası
die Nussmilch {sub} {f} ceviz sütü
nussreich {adj} cevizi bol
nussreich {adj} fındığı bol
die Nusssahne {sub} {f} cevizli kaymak
die Nusssahne {sub} {f} fındıklı kaymak
die Nussschale {sub} {f} ceviz kabuğu
die Nussschale {sub} {f} fındık kabuğu
die Nussschale {sub} {f} koyun otu kabuğu
die Nussschale {sub} {f} küçük tekne
die Nussschalen {sub} {pl} ceviz kabukları
die Nussschalen {sub} {pl} fındık kabukları
die Nussschokolade {sub} {f} fındık çikulotası
die Nussschälmaschine {sub} {f} ceviz kabuğu separatörü
die Nusswaffel {sub} {f} fındıklı gofret
das Nussöl {sub} {n} ceviz yağı
nussartig {adj} cevize benzer
das Nüsschen {sub} {n} [Naturwissenschaft] küçük ceviz
die Nüsse {sub} {pl} [vulg.: Hoden] hayada yumurtalar
die Nüsse {sub} {pl} cevizler
Nüsse aufknacken {v} ceviz kırıp açmak
Nüsse aufknacken {v} fındık kırıp açmak
Nüsse knacken {v} ceviz kırmak
Nüsse knacken {v} fındık kırmak
Nüsse und Süßigkeiten fındık fıstık ve tatlılar
der Acajoubaumnuss {sub} {m} böbrek ağacı cevizi
die Akajounuss {sub} {f} akaju cevizi
der Alkoholgenuss {sub} {m} alkol içme
der Alkoholgenuss {sub} {m} alkol zevki
der Arekanuss {sub} {m} hurma cevizi
ausgekernte Haselnuss {sub} {f} fındık içi
die Baumnuss {sub} {f} [schweiz.: Walnuss] ceviz
die Bennuss {sub} {f} ban ağacı
die Bennuss {sub} {f} Mısır söğüdü
die Bennuss {sub} {f} sorgun ağacı
die Betelnuss {sub} {f} [Areca catechu] arek betel cevizi
der Biergenuss {sub} {m} bira zevki
die Brasiliennuss {sub} {f} Brezilya fındığı
die Brasilnuss {sub} {f} Brezilya cevizi
die Brechnuss {sub} {f} [Frucht] kargabüken
die Brechnuss {sub} {f} [Strychnos nux-vomica] Kargabüken, Kargagözü, Baykuşgözü
die Bruchnuss {sub} {f} [Nux vomica] Kargabüken
die Cashewnuss {sub} {f} akaju cevizi
das ist eine harte Nuss [figürlich] bu, çetin bir ceviz
die Dicknuss {sub} {f} iri fındık
der Drogengenuss {sub} {m} uyuşturucu kullanma
echte Walnuss {sub} {f} gerçek ceviz
ein wahrer Genuss sonsuz zevk
eine harte Nuss {sub} {f} çetin ceviz
er ist eine taube Nuss o vurdumduymaz biri
die Erdnuss {sub} {f} [Arachis hypogaea] yer fıstığı
0.005s