Keine direkten Treffer gefunden für: kıza

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: kıza

Deutsch Türkisch
das Abblendlicht {sub} {n} kıza hüzmeli ışık
abbraten {v} [briet ab, hat abgebraten] kızartma yapmak
die Ablaufbahn {sub} {f} kızak feleği
die Ablaufbahnen {sub} {pl} kızak felekleri
die Ablaufgeschwindigkeit {sub} {f} kızaktan inme hızı
das Ablaufgewicht {sub} {n} kızaktan inme ağırlığı
Abstand Schlittentisch {sub} {m} kızaklı masa mesafesi
an Masern erkranken {v} kızamık hastalığına yakalanmak
an Masern erkrankt sein {v} kızamık hastalığına yakalanmış olmak
an Masern erkranktes Kind {sub} {n} kızamık hastalığına yakalanmış çocuk
anhalten {v} [hielt an, hat angehalten] kıza talip olmak
das Anlaufen {sub} {n} [von Metall] kızarmak
anschreien {v} [laut ansprechen, mit lauter Stimme zurechtweisen] kızarak bağırmak
auf Röstbrot kızartılmış ekmek üzerine
aufbraten {v} kızarmış yemeği yeniden kızartmak
aufschleppen {v} kızağa çekmek
ausbraten {v} kızartarak yağını çıkarmak
ärgernd {adj} kızarak
backen {v} [backte (buk), gebacken] kızarmak
backen {v} [backte, hat gebackt] kızartmak
der Backfisch {sub} {m} [gebratener Fisch] kızartılmış balık
der Backfisch {sub} {m} kızartılmış balık
die Backfolie {sub} {f} kızartma folyesi
das Backhendel {sub} {n} kızarmış piliç
das Backhilfsmittel {sub} {n} kızartma için yardımcı madde
die Backhitze {sub} {f} kızartma ısısı
das Backhuhn {sub} {n} kızarmış tavuk
das Backhähnchen {sub} {n} kızarmış piliç
die Backmasse {sub} {f} kızartma kütlesi
die Backpfanne {sub} {f} kızartma sahanı
die Backplane {sub} {f} kızartma örtüsü
die Barkasse {sub} {f} kızaktan suya indirme
die Blaubeere {sub} {f} kızamık
die Bobbahn {sub} {f} kızak pisti
der Bratapfel {sub} {m} kızartılmış elma
der Bratapfelkuchen {sub} {m} kızartılmış elma pastası
die Bratbirne {sub} {f} kızartılmış armut
der Braten {sub} {m} [größeres gebratenes oder zum Braten bestimmtes Stück Fleisch] kızartma
braten {v} [bratete, hat gebraten] kızarmak
braten {v} [bratete, hat gebraten] kızartarak pişirmek
braten {v} [brät, briet, gebraten] kızartmak
bratend {adj} kızartan
der Bratenduft {sub} {m} kızartma kokusu
das Bratenfett {sub} {n} kızartma yapılmasından sonra arta kalan yağ
der Bratenfisch {sub} {m} kızartılmış balık
das Bratenfleisch {sub} {n} kızartılmış et
der Bratensaft {sub} {m} kızartılan etten çıkan su
die Bratensoße {sub} {f} kızartma salçası
die Bratensoßen {sub} {pl} kızartma salçaları
der Bratentopf {sub} {m} kızartma sahanı
der Bratenwender {sub} {m} kızartma çevirici
0.003s