Keine direkten Treffer gefunden für: kırmız

Deutsch Türkisch

52 indirekte Treffer gefunden für: kırmız

Deutsch Türkisch
rote Linie {sub} {f} kırmızı çizgi
der Ahorn {sub} {m} kırmızı isefendan ağacı
Alarmstufe rot {sub} {f} kırmızı alarm
das Alkermes {sub} {n} kırmızı macun
die Alpenkrähe {sub} {f} [Pyrrhocorax pyrrhocorax] Kırmızı gagalı dağ kargası
der Ampelsünder {sub} {m} kırmızı lambadan geçme
die Apfelbeere {sub} {f} kırmızı muşmula ağacı
auf Rot setzen {v} kırmızıya getirmek
bei Rot anhalten kırmızı yanınca durmak
bei Rot halten kırmızıda durmak
bei Rotlicht kırmızı lambada
die Beißbeere {sub} {f} kırmızı biber
das Bergbraun {sub} {n} kırmızı manganezli aşı boyası
bittersüßer Nachtschatten {sub} {m} kırmızı köpek üzümü
die Blaubeere {sub} {f} kırmızı ayı üzümü
das Blaukraut {sub} {n} kırmızı lahana
der Blutachat {sub} {m} kırmızı akik
die Blutalge {sub} {f} kırmızı su yosunu
die Blutorange {sub} {f} kırmızı portakal
der Blutsee {sub} {m} kırmızı suyosunlarının bir araya toplanmasıyla ortaya çıkan kırmızı renkli deniz görüntüsü
der Blutstein {sub} {m} kırmızı okra
der Brandlehm {sub} {m} kırmızı yanık toprağı
braunrot kırmızımsı kahve rengi
bräsig {adj} kırmızı gibi görünen
der Cayennepfeffer {sub} {m} kırmızı toz biber
der Chili {sub} {m} kırmızı biber
der Chili {sub} {m} kırmızıbiber
der Chilipfeffer {sub} {m} kırmızı biber
die Chilipulver {sub} {f} kırmızı toz biber
die Cranberry {sub} {f} [Preiselbeere, Kranbeere, Moosbeere] kırmızı yaban mersini
der Cayennepfeffer {sub} {m} kırmızıbiber
den roten Teppich ausrollen kırmızı halıyı açmak
der rote Kreis kırmızı çember
echte Schmuckschildkröte {sub} {f} Kırmızı yanaklı singapur tatlısu kaplumbağası
edler Turmalin [z.B. Anhänger] kırmızı turmalin
die Eierpflaume {sub} {f} kırmızı veya sarı gibi renkli iri erik
eine rote Ampel überfahren {v} kırmızı lambadan geçmek
die Eisenbindung {sub} {f} kırmızı kan hücrelerine demir bağlanması
die Eisenbindungskapazität {sub} {f} kırmızı kan hücrelerine demir bağlanma kapasitesi
der Eisspross {sub} {m} kırmızı geyikte boynuz ucu
entröten {v} kırmızı rengi gidermek
die Erythrophobie {sub} {f} kırmızı renkten korku
der Erythrozyt {sub} {m} [rote Blutzelle] kırmızı kan hücreleri
feuerrot {adj} kırmızı
fuchsin {adj} kırmızı boya cinsi
fuchsrot {adj} kırmızımsı kahverengi
die Geschützbronze {sub} {f} kırmızı döküm
der Goldfisch {sub} {m} kırmızı balık
der Goldfisch {sub} {m} kırmızı süs balığı
die Goldfische {sub} {pl} kırmızı süs balıkları
das Goldfischglas {sub} {n} kırmızı süs balığı cam kabı
hellrot {adj} açık kırmız
0.003s