18 direkte Treffer gefunden für: şaft


77 indirekte Treffer gefunden für: şaft

Deutsch Türkisch
das Achslager {sub} {n} şaft yatağı
der Achsparallelitätsfehler {sub} {m} [Getriebe] şaft düzen hatası
der Achswinkel {sub} {m} şaft açısı
die Achswinkelabweichung {sub} {f} şaft açısı sapması
das Alignment {sub} {n} [Maschinenwelle] şaft düzenlemesi
Biegemaschine für Welle {sub} {f} şaft bükme makinesi
der Deichselbieger {sub} {m} şaft bükücü
das Deichselpferd {sub} {n} şaft gücü
der Gabelbieger {sub} {m} şaft bükücü
die Gabeldeichsel {sub} {f} şaft çifti
das Gelenkrohr {sub} {n} şaft mili borusu
die Keilwelle {sub} {f} şaft dişli mili
die Keilachsenhobelmaschine {sub} {f} şaft dişi pulanya makinesi
Saft aus schwarzen Johannisbeeren {sub} {m} frenk üzümü suyu
Saft der Reben şarap
Saft einkochen {v} şerbet kaynatmak
Saft einziehen {v} şerbet çekmek
Saft pressen {v} su sıkmak
saft- und kraftlos {adj} sıkıcı
saft- und kraftlos {adj} yavan
der Saftabscheider {sub} {m} şerbet ayırıcı
die Saftabsiebung {sub} {f} şerbet süzme
die Saftalkalität {sub} {f} şerbet alkalitesi
die Saftanwärmung {sub} {f} şerbet ısıtma
die Saftbar {sub} {f} meyve veya sebze suyu barı
die Saftbirne {sub} {f} sulu armut
die Saftbrüden {sub} {pl} şerbet buharları
der Saftdampf {sub} {m} usare buharı
der Saftdampf {sub} {m} şerbet buharı
die Saftdichte {sub} {f} şerbet kesafeti
der Saftdruck {sub} {m} şerbet tazyiki
saften {v} [saftete, hat gesaftet] atıp tutmak
saften {v} [saftete, hat gesaftet] meyve suyu çıkarmak
saften {v} [saftete, hat gesaftet] palavra sıkmak
saften {v} [saftete, hat gesaftet] sebze suyu çıkartmak
die Saftfabrik {sub} {f} usare fabrikası
die Saftfabrik {sub} {f} şerbet fabrikası
die Saftfarbe {sub} {f} nebat özü boya
die Saftfarbe {sub} {f} usare rengi
die Saftfarbe {sub} {f} şerbet rengi
das Saftfasten {sub} {n} meyve suyu kürü
der Saftfluss {sub} {m} şerbet akışı
die Saftfotze {sub} {f} [umgangssrachlich] sulu am
der Saftfänger {sub} {m} usare tutucu
der Saftfänger {sub} {m} şerbet tutucu
das Saftgehalt {sub} {n} nebat özü muhtevası
das Saftgetränk {sub} {n} meyve suyu içkisi
die Saftgewinnung {sub} {f} şerbet ekstraksiyonu
die Saftgewinnung {sub} {f} şerbet istihracı
die Saftgewinnung {sub} {f} şerbet özütleme
die Saftgewinnung {sub} {f} şurubunu çıkarma
abgesetzte Welle {sub} {f} kademeli silsindirik şaft
der Absolutsaft {sub} {m} hakiki usare
der Ahornsaft {sub} {m} akça ağaç suyu
der Ananassaft {sub} {m} ananas suyu
der Apfelsaft {sub} {m} elma suyu
der Apfelsinensaft {sub} {m} portakal suyu
der Aprikosensaft {sub} {m} kayısı suyu
die Ausgleichswelle {sub} {f} dengeleyici şaft
der Baumsaft {sub} {m} ağaç reçinesi
biegsame Welle {sub} {f} esnek şaft
der Bienenköniginnenfuttersaft {sub} {m} [Gelée royale, Weiselfuttersaft] kraliçe arıların beslendiği süt
der Birnensaft {sub} {m} armut suyu
der Bratensaft {sub} {m} kızartılan etten çıkan su
die Brenneselsaft {sub} {f} ısırgan suyu
der Brombeersaft {sub} {m} böğürtlen suyu
der Brühsaft {sub} {m} haşlama şerbeti
der Darmsaft {sub} {m} bağırsak suyu
der Dekantiersaft {sub} {m} defekasyon şerbeti
der Dicksaft {sub} {m} koyu şerbet
der Diffusionssaft {sub} {m} difüzyon şerbeti
der Digestionssaft {sub} {m} digestiyon şerbeti
der Duodenalsaft {sub} {m} duodenal sıvı
der Dünnsaft {sub} {m} sulandırılmış şerbet
eingedickter Fruchtsaft {sub} {m} konsantre meyve suyu
die Einstückwelle {sub} {f} entegre şaft
frisch gepresster Orangensaft {sub} {m} taze sıkılmış portakal suyu
0.005s