3 direkte Treffer gefunden für: tın

Deutsch Türkisch
der Geist {sub} {m} tin
die Seele {sub} {f} tin
der Spiritus {sub} {m} tin

77 indirekte Treffer gefunden für: tın

Deutsch Türkisch
abgestimmter Leiter {sub} {m} tınlayıcı hat
anschlagen {v} tıngırdatmak
austönen {v} tınlaması bitmek
die Brassenbarbe {sub} {f} [Schwanefelds Barbe] tinfoil balığı
brummen {v} [brummte, hat gebrummt] tınlamak
burren {v} tınlamak
ein dickes Fell haben tınmamak
erklang [es~] tınlamıştı
erklingen {v} tınlamak
erklingen lassen {v} tınlatmak
erklingend {adj} tınlayan
erklingt [es~] tınlıyor
erschallen {v} tınlamak
ertönen {v} tınlamak
ertönen lassen {v} tın çıkarmak
ertönend {adj} tın çıkaran
die Geisteswissenschaften {sub} {pl} tin bilimleri
der Geisteswissenschaftler {sub} {m} tin bilimcisi
die Geisteswissenschaftlerin {sub} {f} [weiblich] tin bilimcisi nayan
geisteswissenschaftlich {adj} tin bilimsel
geisteswissenschaftlicher Fachbereich {sub} {m} tin bilimler dalı
das Glockenspiel {sub} {n} tınlak
die Glockenspiele {sub} {pl} tınlaklar
der Glockenspieler {sub} {m} tınlak çalgıcısı
die Glockenspieler {sub} {pl} tınlak çalgıcıları
hallen {v} tınlamak
herumklimpern {v} [Musik] tıngırdatmak
der Heuhaufen {sub} {m} tınaz
ideell {adj} tinsel
immateriell {adj} tinsel
immaterielle Kultur {sub} {f} tinsel kültür
immaterieller Kulturfaktor {sub} {m} tinsel kültür ögesi
die Klangfarbe {sub} {f} tını
klangvoll {adj} tınlayan
das Klimpern {sub} {n} tıngırdama
das Klimpern {sub} {n} tıngırdatma
klimpern {v} tıngırdamak
klimpern {v} tıngırdatmak
klimpern {v} tınlatmak
klimpernd {adj} tıngırdayan
klimpert [er, sie, es~] tıngırdıyor
klimperte [er, sie, es~] tıngırdamıştı
klingen {v} tınlamak
klingend {adj} tınlayan
laut ertönen {v} tınlamak
das Psychodrama {sub} {n} [psychologisch] tinsel oyun
die Purpurmaschine {sub} {f} tınaz makinesi
quietschen {v} [quietschte, hat gequietscht] tıngırdamak
der Resonanzfensterschalter {sub} {m} tınlayıcı pencere komutatörü
schallen {v} [schallte, hat geschallt] tınlamak
schallend {adj} tınlayan
die ABC-Staaten {sub} {pl} Arjantin
die Abfertigungsbeamtin {sub} {f} [weiblich] geçiş memuru
die Abgöttin {sub} {f} dişi put
das Abietin {sub} {n} [Med.: (n. biochem. Abietin] abietin (Çeşitli çam ve köknar türlerinden elde edilen bir reçine, C53H78O8=248,2, Abitene diterebentyl, C19H30=258.3 (sıvı bir hidrokarbon).)
die Abiturientin {sub} {f} [weiblich] lise bitirme sınavına giren
die Abiturientin {sub} {f} [weiblich] lise mezunu
die Abolitionistin {sub} {f} [weiblich] feshedici
die Abonnentin {sub} {f} [weiblich] abone
die Abonnentin {sub} {f} [weiblich] abone olan
die Absolutistin {sub} {f} [weiblich] mutlakiyetçi
die Absolventin {sub} {f} [weiblich] bir okuldan mezun
die Absolventin {sub} {f} [weiblich] mezun
die Absorberplatine {sub} {f} emici platin
die Abstraktionistin {sub} {f} [weiblich] soyutlayıcı
abtreibende Ärztin {sub} {f} [weiblich] çocuk düşürten hekim
die Abtreibungsärztin {sub} {f} [weiblich] çocuk düşürtücü hekim
die Abwartin {sub} {f} [Schweiz: weiblich] ev hizmetçisi
die Abwartin {sub} {f} [Schweiz: weiblich] ev kapıcısı
das Achromatin {sub} {n} [unverfärbter Zellkernteil] linin
das Achromatin {sub} {n} linin
das Adiuretin {sub} {n} bir hormon çeşidi
die Adjutantin {sub} {f} [weibliche Form zu Adjutant] emir subayı
die Adjutantin {sub} {f} [weibliche Form zu Adjutant] yaver
die Admiralsgattin {sub} {f} [weiblich] amiral eşi
die Adressatin {sub} {f} [weiblich] alıcı
die Adventistin {sub} {f} [weiblich] bir inanç topluluğunun üyeleri
0.004s