Keine direkten Treffer gefunden für: raff

Deutsch Türkisch

62 indirekte Treffer gefunden für: raff

Deutsch Türkisch
angaloppieren {v} raffana gitmek
Raff dich wieder auf! tekrar toparlan!
der Raffael {sub} {m} erkek adı
die Raffel {sub} {f} cadaloz karı
die Raffel {sub} {f} mutfak rendesi
die Raffel {sub} {f} rende
die Raffel {sub} {f} çocuk çıngırağı
raffeln {v} [raffelte, hat geraffelt] dedikodu yapmak
raffeln {v} [raffelte, hat geraffelt] iftira atmak
raffeln {v} [raffelte, hat geraffelt] rendelemek
raffeln {v} [raffelte, hat geraffelt] çıngırak sesi çıkarmak
raffeln {v} [raffelte, hat geraffelt] çıngırdamak
das Raffen {sub} {n} cimrilik etme
raffen {v} [raffte, hat gerafft] cimrilik etmek
raffen {v} [raffte, hat gerafft] hiç harcamadan biriktirmek
raffen {v} [raffte, hat gerafft] kaldırmak
raffen {v} [raffte, hat gerafft] kapmak
raffen {v} [raffte, hat gerafft] kapıp çekmek
raffen {v} [raffte, hat gerafft] katlamak
raffen {v} [raffte, hat gerafft] kendine doğru çekmek
raffen {v} [raffte, hat gerafft] toplamak
raffen {v} [raffte, hat gerafft] yukarı kaldırmak
raffen {v} [raffte, hat gerafft] yukarı çekmek
raffen {v} [sich aneignen] kavramak
die Raffgier {sub} {f} açgözlülük
die Raffgier {sub} {f} kazanma ihtirası
raffgierig {adj} açgözlü
raffgierig {adj} ihtiraslı
raffgierig {adj} kazanç hırsı içinde
raffgierige Person {sub} {f} açgözlü insan
der Raffiabast {sub} {m} palmiye elyafı
der Raffiabast {sub} {m} rafya
der Raffiabast {sub} {m} rafya elyafı
die Raffinade {sub} {f} rafine şeker
die Raffinadefüllmasse {sub} {f} rafine şeker lapası
die Raffinadekläre {sub} {f} rafine şeker kleresi
die Raffinadekläre {sub} {f} tasfiye edilmiş şurup
das Raffinadekontingent {sub} {n} rafine şeker kontenjanı
das Raffinadekupfer {sub} {n} soğuk çekilmiş bakır
der Raffinadepuder {sub} {m} rafine şeker pudrası
der Raffinadeschleuder {sub} {m} rafine şeker santrifüjü
der Raffinadevakuumapparat {sub} {m} rafine şeker vakum kazanı
der Raffinadewert {sub} {m} rafine kıymeti
der Raffinadezucker {sub} {m} rafine şeker
das Raffinat {sub} {n} arıtılmış şey
das Raffinat {sub} {n} rafine edilmiş şey
das Raffinat {sub} {n} rafine madde
die Raffination {sub} {f} arılaştırma
die Raffination {sub} {f} arıtma
die Raffination {sub} {f} arıtım
die Raffination {sub} {f} rafine etme
Gürtel sitzt straff {sub} {m} kemer çok sıkıyor
straff [Ablauf, Zeitplan] katı
straff {adj} [gespannt] gergin
straff {adj} [gespannt] gerilmiş
straff {adj} [steif] sert
straff {adj} [streng] sert
straff {adj} [streng] sıkı
straff {adj} kısa
straff {adj} özlü
straff {adj} [Busen] sert, derli toplu
straff {adj} [stramm sitzend] put gibi
0.004s